Başbakan Mübarek’e öğüt verdi:
“Halkın sesine kulak verin!”
Mübarek, biraz geç de olsa, Başbakanımızı dinledi.
Halkın sesi Mübarek’e “git” diyordu.
Mübarek de çekip gitti…
Peki Başbakan, kendisini ıslıkla protesto eden Galatasaray tribünlerine kulak verdi mi?
Hayır, ıslıklayanları mahkemeye verdi…
Peki, niçin böyle yaptı?
Çünkü o sırada kulağı başka yerlerdeydi.
Hem Başkan Obama bu konuda kendisine henüz hiçbir şey söylememişti.
Stratejik ortak öksürmeden, “hapşu”rulması doğru muydu?..
* * *
Başbakan Kars ilimizde bir “otel”in açılışını yapıyor…
Bir soru:
“Başbakanlar nelerin açılışını yapar?”
Ülkeye gerçekten önemli bir katkı sağlayacak olan kendi yarattıkları eserlerin…
Örneğin Keban Barajı, mesela bir Devlet üniversitesi, vs.
Kars ilinde açılışı Başbakan tarafından [kurdele kesilerek] yapılan otel kime ait?
İsmi lazım değil bir zat-ı muhtereme…
Peki, Başbakan’ın, ya da hükümetinin bu işteki katkısı nedir?
İşte sorduğumuz sorunun yanıtı:
“Başbakan’ın bu işteki katkısı büyüktür…”
Çünkü otel ruhsatına aykırı olarak inşa edilmiş “kaçak” bir yapıdır…
Ama bu kaçık yapı, bizzat Başbakan tarafından törenle açılmış ve hizmete girmiştir.
Otelin kaçak olduğunu belirten kimdir?
Kars’ın AKP’li Belediyesi…
Kaçak bir yapıyı törenle açan kimdir?
AKP’nin Genel Başkanı ve ülkenin Başbakanı…
İşte gerçekten ucube olan budur!
Ama Kars’ta kaçak bir oteli törenle açan Başbakan’ın aklı Kars’a dikilen “İnsanlık Anıtı’ndadır…
Çünkü bu anıt, Ermeni soykırımı iddialarına karşı insanlığı öne çıkarmak amacını taşıyan bir sanat eseridir.
Başbakan için ruhsatsız bir yapı değil, işte bu eser ucubedir…
İnsanlık idealini temel alan bu karşı duruş, Sayın Başbakan’ın yürüttüğü dış politikanın çizgilerine uygun değildir.
Peki, Sayın Başbakan tarafından sürdürülen dış politikanın çizgileri Türkiye’nin çıkarlarına uygun mudur?
İşte meselenin esası da bu noktadır…
Kıbrıs’ta da, Irak’ta da, Ortadoğu’da da bu böyledir…
Ve özellikle de, Oval Ofis’de temelleri atılan politikalar, Okyanus ötesinde saptanan stratejiler ve BOP eş/başkanlığının getirdiği yükümlülükler…
İşte Türkiye’nin yaşamakta olduğu açmazların ve kendisini bekleyen alacakaranlık geleceğin riskleri bunlardır…
faruk.haksal@politikadergisi.com
Yorumlar
Yeni yorum gönder