Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Türkiye Nereye Gidiyor?
- O Dalgayı Ağzımız Açık, Havaya Bakarak Bekliyoruz
- CHP Nereye Gidiyor?
- Kaçırdıklarımız
- Sanat Bunu Hak Etmiyor
- Atatürk Samsun'a Gezmeye mi Gitti?
- Ayıptır
- Danışıksız Dövüş
- PKK'ya Kimse Dokunamaz...
- Buyurun Efendim, Hoş Geldiniz..
- Aşk Olsun Sana Çocuk
- Geçti Borun Pazarı
- Baştaki El
- Silivri Fiyaskosundan Çıkarmamız Gereken Dersler
- Neden AK Parti'ye Oy Vermedim?
Kader Mi? Fıtrat Mı? Adını Sen Koy...
Siyaset, gerçekten de çok garip bir faaliyet ülkemizde... Kutuplaşmanın ve saflaşmanın bu kadar körüklendiği bir başka ülke de yoktur sanırım... Vahşi kapitalist ekonomik düzenin, ülkemizde, iktisadî faaliyetleri ve çalışma ahlakını ne duruma getirdiği/soktuğu şu son yaşadığımız Manisa-Soma faciasıyla netleşmiştir... Bir ülkede bir facia yaşanmış ve insanları büyük acılara gark etmiş... Hâlâ birtakım beyzadeler, iktidarını koruma ve erkini tahkim etme telaşındalar... Sözüm ona "Yeni Türkiye'den" bahsetmekteler... Her şey çok güzel memleketimizde... İnsanlar, insan onuruna yaraşır ücret ve yaşam koşullarında hayatlarını idame ettirebiliyorlar!.. Yüzsüzlük, kepazelik, adamsendecilik ve vurdumduymazlığın ülkemizi ne hâle getirdiği ortada... Ayrışma ve birbirini düşman belleme...
Düşünün ki, bir ülkenin yönetimine ve icraatına talip olmuş bir siyasetçi zümresi...
Sürekli olarak siyasetlerini kin ve nefret pompalama üzerine kurgulamış olsunlar...
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN büyük zorluk ve fedakârlıklarla kurduğu ve yine büyük gayretlerle modern devletler seviyesine taşıdığı biricik ve tek vatan toprağımız Türkiye Cumhuriyeti...
Neler ile uğraşmak durumunda bırakılıyor!
Gerçekten de ülkemiz büyük bir acı ile imtihan edildi...
Burada, boyumdan büyük laflar etmek istemem... İslamî jargona da hâkim olmadığım için, "günaha da düşmek" istemem...
Yalnız, bizim gibi köylülük-kentlilik arasında sıkışmış, sosyolojik evreleri adam akıllı tecrübe edememiş bir toplumda, siyasetçilerin pragmatik stratejilerle olan-biten üzerinde "algı yanılsamalarına" yol vermeleri normal karşılanmalıdır... "Ama"larıyla beraber...
Muhafazakâr-maneviyatçı iktidar, maden kazasında yaşananları da büyük bir maharetle hokuspokus çabukluğuyla "Kader" algısına bağlayıverdi!
Her nedense, AK Parti iktidara geldiğinden beri, dinî içerikli duygu sömürülerine boğulur olduk...
Başbakanın her cuma günü "Cuma Namazından" çıkarkenki görüntüleri ve çevrede toplanmış insanlarla "yalancıktan" kurulan ilişkicikler!
Evet, dinimizde "kader ve kısmet" vardır da...
Bu olgu nasıl yorumlanmalıdır?
Bir maden ocağı düşünün... Yüzlerce insan, istif misali yerin altında çalışmaya zorlanıyor...
Ne yemek molası var... Ne tuvalet ihtiyaçlarını giderecek mekânları var...
İnsanî koşullardan mahrum bir vaziyette, insanlar, kapitalist sistemin dişlileri olmaya zorlanıyor...
Emeğinin ve terinin karşılığı ücret/gelir ise hak getire...
Bizler, ne zaman kurtulacağız bir vaka karşısında mantık süzgecinden geçirilmemiş değerlendirmelerden, 21.yy dünyasında 100 yıl önceki kıyaslardan ve her şeyden önemlisi...
Ne zaman bitecek "Saldım çayıra Mevlam kayıra" anlayışı!
Bu ülke, ne kadar daha yüksek tansiyon ve ötekileştirme ile önünü görebilir?
Cumhurbaşkanlığı seçimi?
Genel seçimler?
Önümüzü nasıl göreceğiz?
Şeffaflık ve hesap verme, ne zaman bizde de siyasal değerler arasında yer alacak?
Varsa yoksa... İktidar hırsı ve bencillik! Devleti ele geçirme... Son günlerde ortaya atılan şu yargı da düşünmeye değer: Parti Devleti...
Çağdaş ve modern demokrasilere özenir dururuz... Demokrasimizin yamalı bohçaya döndüğünden dem vururuz! Ama, bir şeyin de farkında mıyız? Ortadoğu coğrafyasında hâlâ biricik ve tek demokratik laik devletiz...
Her ne kadar hak ve hukuk tartışmaları yaşanıyor olsa da... Temel hak ve özgürlüklerde, "İleri Demokrasi" şiarına nazire yaparcasına gerilemeler yaşanıyorsa da...
Bizler, hâlâ ATATÜRK cumhuriyetinin "Vatandaşları"yız!
Artık, daha bilinçli ve duyarlı olma zamanıdır...
Ülkemizde bir %50'lik kesim üzerinde değer bulan siyasal araç, belki itaat ve biat olabilir...
Ama... Atatürk Cumhuriyetinin değerlerine inan bizler, Hıyanet-i vatan içinde bulunmayan bizler, ülkemizi, ulu önder Atatürk’ün oluşturduğu değerler çerçevesinde savunmaya ve yaşatmaya devam edeceğiz...
Tam bağımsız Türkiye...
Başı dik göğsü dik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı...
Laik, sosyal hukuk devleti...
Erhan SALMAN
erhan.salman@politikadergisi.com
- Erhan SALMAN içeriği
- 8859 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder