Kitle Kültürü ve Popüler Kültür Uzantısı

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Aylin SAPAZ
Gün gelir, insan kendini ömrünü çoktan tamamlamış merdaneli çamaşır makinelerine benzet(ebil)ir. Gün gelir, dostlardan bir vefa ve saygı ifadesi olarak duyduğu "eski tüfek" yakıştırmasına, eski yoldaş / yeniyandaşlar "dinozor"u ekleyiverirler...  Hayat bu! 

Kiminin gençlik hayalleri kırk yıl önceki gibidir, değişmemiştir: "Başka bir dünya mümkün"dür hala... 

Kimi ise vatanı veya davayı, kah bir kadın memesine, kah bilmem kaç milyona satabilir.
 
Burada bir karşıtlık, bir birinden farklı iki insan tavrı var. İnsan doğası zayıflıklarla, ruhu açmazlarla doludur. Elbette siyasi düşüncelerini değiştirdiğinden dolayı herhangi birini suçlayamayız. Bu kısa yazıda,Kafka'nın bireysel "dönüşüm" öykülerini değil, bu değişimlere ortam hazırlayan kültürel değişimleri mercek altına almak amacındayım.
 
Bilindiği üzere, geçtiğimiz yüzyılın öncesinde "halk kültürü" toplumları çevrelemekteyken, 20. yüzyıldamodernleşmenin kitleselleşmesi ile birlikte "popüler kültür" başat hale gelmiştir. 
 
Popüler kültürün en önemli taşıyıcı araçlarından biri olan medya, kültürü hammadde olarak kullanırken; onun çeşitli yönlerini değiştirerek, bozarak, bağlamından kopararak, iğdiş ederek yeniden üretir. 
 
Modern insanın kültürel, yaşamsal ve siyasal tercihlerini düzenleyen medyanın sonuç itibarıyla yaptığı şey, gerçeği kendine göre kurgulamaktır. Bu yeniden üretilen ürünlerde kurgusallaştırılan "yeni gerçeklik", çoğu zaman güç ilişkilerini ve iktidarı meşrulaştırmaya ve sürdürmeye yarar.
 
Üzerinde düşünülmeden tüketilen, eleştirel ve sorgulayan aklı by-pass eden, sisteme olan bağlılığı destekleyen bir "kitle kültürü" yaratılır sonunda. Bu yeni sanayileş(tiril)miş kültür ve onun metaları, önce içine doğduğumuz yerellikleri yok eder, ardından ulusal kültür öğelerini tektipleştirir.
 
Zamanla toplumda "hakim" tanımları üretir ve güç dengelerini meşrulaştırarak bunların devamını sağlar.
 
Günümüzde siyasetimiz manipülasyon, dezinformasyon ve fotokopi belge denizi içinde can çekişedursun, kitle kültürünün afyonladığı düşünülen kitleler hala hayat mücadelesi ve ekmek kavgası veriyor. 
 
Sadece bugünün şanlı direnişi değil; örgütlü/örgütsüz insan topluluklarının görmüş geçirmişliği de bize umut veriyor.
 
Magazin kültürünün uçan kuşları ile sıçan fareleri, toplumumuzu ve kültür dünyamızı hızla yozlaştırsa da, biliyorum ki hala inandığı değerlere, dünya görüşlerine ve atalarına saygıları için yaşayanlar  var.
 
iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.