Kızlı Erkekli…

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Demokrasi çoğunluğun azınlığa tahakküm değil tahammül rejimidir. Tam tersi de geçerlidir. Azınlığın da çoğunluğa tahakkümünü önleyen rejimdir. Gerçi bazı şark kurnazları kendi hastalıklı düşünce ve ideolojileri uğruna demokrasi tanımını her zaman iğfal etmişlerdir ve etmektedirler. Ama tarih bu davranış sahiplerinin hak ettikleri sefil sona nasıl ulaştıklarını anlatan olaylarla doludur.

Son dönemde başbakanın gündeme oturttuğu kızlı erkekli yaşama müdahale oyununun aslında dini bir kaygı değil yaklaşan seçimlere dönük bir oy kaygısı olduğunu günün yirmi dört saatini de uyuyarak geçirmeyen herkes biliyor. Ancak başbakanın bu çabalarını sahibi olduğu basın ya hararetle onaylıyor, sanki olması gereken bir şeymiş gibi gösteriyor, ya da görmezden geliyor. Onlarda her zamana uygun penguen belgeselleri yeterince mevcut.

Başbakanın kaygılarının dini olmadığına nereden karar verdin diye bir soru yöneltmek isteyen şark kurnazlarına bu hükümetin verdiği ihalelere bakmalarının bile yüzlerinin kızarması için yeter diyebiliriz. Tabii yüzleri gerçek deri ise.

Bizler, bu türlü kara mizah gündemlerle asıl gündem olan ülkeyi bölme çalışmalarının, fiyasko ile sonuçlanan sözde anayasa çalışmalarının, işsizlik problemlerinin, yolsuzlukların ve yoksullukların üzerlerinin örtülmeye çalışıldığını biliyoruz. Anca bir başbakanın, laik ve demokratik, insan hakları ve temel kanunlarda AB statülerine bağlanmış bir ülkede nasıl hala bu tür ortaçağ konularını gündeme getirme cesaretinde bulunabildiğini gerçekten tartışmamız gerekiyor.

Bu ülkenin Avrupalı olma çabasındaki insanına başbakanı tarafından bizzat böyle bir konu dayatılıyor. Bu hem şaşırtıcı, hemde endişe vericidir. En azından bizzat başbakanın temsil ettiği zihniyet aracılığı ile ülkenin ortaçağ karanlığına götürülmek istenmesinden başka bir şey değildir.

Hiç kimse kalkıp da bu konuda ahlaktan bahsetmesin. Gerek gelişmiş dünyanın kanunları, gerekse bizim kanunlarımız yaşı onsekizi geçmiş bireylerin davranışlarına set koymuyor. Üstelik zinayı suç olmaktan çıkaran da bu hükümettir. Böyle bir durumda “Biz muhafazakâr bir iktidarız” diyenler, en azından ondört yaşında, kanunen reşit olmamış, hatta çocuk sayılan bir kızı kendine imam diyen birinin şahitliğinde babası yaşındaki erkeklerin yatağına sokan zihniyette de ahlak sorgulaması yapması gerekir.

Amaç tabii ki ahlak değildir. Amaç gençler, özellikle üniversiteliler arasında yükselen anti AKP ciliği kırmak, gençleri her türlü kötülüğün potansiyel suçlusu gibi gösterip onları yıldırmaktır.

Bu amaç açıkça ortadadır. En basitinden bir iki örnek. Başbakan ahlak suçlaması, bakan terörist iması yapıyor gençlerimiz için. Malum zihniyetin kalesi olan Ankara belediyesi, AKP karşıtı gençler var diye ODTÜ nün otobüs seferlerini iptal ediyor. Tabii sorsanız size trajikomik bir yığın neden sayabilirler.

Ancak takke düşmüş kel görünmüştür. Günde yirmi dört saat uyuyanlar çok değil yarım saatliğine gözlerini açsalar yetecektir.

 

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.