Kürt Sorununun Açmazları

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Süleyman GÖK

 

                                                                           
Demokratik Açılım adı ile başlayan ve birçok tartışmalara neden olan bu süreç içerisinde değişik çözüm önerileri dile getirilmiş ve getirilmeye devam etmektedir. Kürtlerin temsilcisi olduklarını iddia edilen BDP( Barış ve Demokrasi Partisi) , kanaat önderleri, aydınlar, yazarların üzerinde durdukları ve bu sorunun çözümü için “ bazı kesimlere” göre marjinal gelen talepleri ve olmazsa olmazları bulunmaktadır. “Kürt Sorunu” ya da “Birlik ve Beraberlik Açılımı”nın açmazlarını ele alacağımız bu çalışmada ortaya konulan talepleri ve bunların sonucunda meydana gelebilecek olayları değerlendireceğiz.
            Doğu ve Güneydoğu sorunu olarak da nitelendirilen sorunun çözümünde en önemli gereklilik “Anayasal Güvence” ve birtakım isteklerin “Toplum Sözleşmesi”nde garanti altına alınmak istenmesidir. Bu istekler nelerdir ve kabul edilebilir bir gerçeklik ifade etmekte midir?


            Bugünkü Anayasamızın eleştirilerini yapan ve bu soruna çözüm önerileri getiren TESEV’ in raporundan alıntılar yaparak, bu konudaki genel camianın/ kitlenin görüşlerini anlamış olacağız, “Bu çerçevede Türkiye’ ye bakılacak olursa, hukuk mevzuatının, tüm bireylerin haklarını güvence altına almak yerine, türdeş bir toplum ve modern bir ulus yaratma ideolojisini benimsediği görülmektedir” diyerek Anayasa’ dan laiklik, milliyetçilik ve Atatürkçülük kavramlarını çıkarma taleplerinde bulunulmaktadır.
            Genel olarak önerilere bakacak olursak;
            -Türk, Türklük, Türk soyu gibi ifadeler çıkarılmalı, etnik kökene yapılan bu vurgu, Türkiye’nin dış politikasının etnik temelli anlayışının göstergelerinden biridir.
            -Atatürkçülük ve milliyetçilik dâhil olmak üzere herhangi bir ideolojiye dayanmamalı; toplumdaki herhangi bir etnik, dini, kültürel kesimin veya sınıfın çıkarlarını diğerlerinin üzerinde tutmayıp, bütün bireylere eşit mesafede durmalıdır.
            - “Türk Milleti” ifadesi yerine Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları ifadesiyle değiştirilmelidir.
            -Madde( 66. ) değiştirilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı ile değiştirilmelidir.
            -OHAL kanundaki değişiklik talebi yasal değişiklik önerileri başlığı altında belirtilen görüş: Toplumsal hayatın farklı alanlarını düzenleyen çok sayıda yasada Türk etnik kimliğine referans ve vurgu içeren hükümler yer almaktadır. Bu durum, Türk etnik kimliğine mensup olmayan Kürt ve diğer vatandaşları dışlamaktadır.
            Yasal değişiklik önerileri;
            -Milletvekili Seçimi Kanunu değiştirilmeli
            -Siyasi Partiler Kanunu
            -Türk Ceza Kanunu
            -Terörle Mücadele Kanunu
            -İl İdaresi Kanunu
            -Milli Eğitim Temel Kanunu
            -Nüfus Hizmetleri Kanunu
            -Harf Kanunu
            -Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu
            -OHAL Kararnameleri gibi öneriler sunulmaktadır.
            Sonuç olarak; açılım paketinin bugüne kadar açılmaması akıllarda soru işareti bırakmıştır. Açılım çalışmalarının başladığı günden itibaren toplumsal huzur ve güven ortamı kalmamış, sivil itaatsizlik aşırı derecede artmıştır. Terörle mücadele etkinlik gösterilmesi şehitlerin gelmesine neden olmaktadır. Özetle; eğer bir sorun varsa gerçekçi çözüm önerileri ile talepler arttırılmalı; Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter devlet, ulus devlet ve milli birliğine zarar verecek her türlü çalışmadan, söz ve eylemden kaçınılmalıdır.

 
 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.