Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- III. Meşrutiyet
- "Başaramadınız"
- Köylülüğü Öldürmeliyiz!
- Yalan Gerçek Oldu
- Derbeder AKP, Boşa Kürek Çekiyor Darbe Dönmez Geri
- İktidar Nereye Gidiyor?
- 19 Mayıs 2010
- Aritman'dan Erdoğan'a "Avni Doğan" Sorusu
- Mustafa Kemal'in Akrabaları
- Birey Olmak
- İnternete Sansür
- "...Hayır Var Sana Kötü Demelerinde."
- Bencillikten Uzak Hizmet
- Türban Sorunu Çözüldü mü?
- "Onlar"
Manifesto
Yazar:
Sevda EĞER
Mustafa Kemal’in işçi ve emekçiyi kalkındırma, emeğe dayalı üretim merkezli ulusal bağımsızlık prensibi Menderes iktidarından günümüze kadar çarpıtılmakla kalmayıp tüm insanlığı açlık ve sefalete mecbur etmiştir.Emperyalizmin adeta yılmaz neferleri olarak köylü sınıfı toprak ağalarına köle yapan iktidar sahipleri, işçi sınıfı da sermayenin acımasız çarklarında eritmekten çekinmemiştir.
Özal’ın liberal ekonomi zırvalığının adeta beceriksiz bir kopyası durumunda olan AKP hükümeti zaman içinde ezilen emekçi kesimin durumunu iyileştirmek yerine, kar eden sayılı devlet tesislerini de satışa çıkararak sömürü düzenine adeta tüy dikmiştir.
Bu gün meydanlarda hak adalet diye sesini duyurmaya çalışan Tekel İşçileri aslında 1960’lardan beri sömürüldüğünü anlatmaya çalışmaktadır ve aslında tüm emekçi kesimi temsil etmektedir. Semboliktir Tekel ismi!
Yıllardır süren kavgalarında kendi dava arkadaşları arasında bile yeterli taraftar bulamamışlardır. Çünkü mevcut kapitalist sistem, işçi sınıfında bile burjuva oluşumunu yaratmayı başarmıştır.
Sendikalara baskı artmıştır. Sivil toplum örgütleri pasifize edilmeye çalışılmaktadır. En son Eczacılar Birliği’nin devre dışı bırakılarak, eczacılarla bire bir sözleşme yöntemine gidilmesi de durumu ihbar etmektedir.
İş bizlere düşmektedir.
Tekel işçileri, Türkiye emekçileri yalnız değildir.
Zaman, en az hırsızlar, yolsuzlar kadar cesur olma zamanıdır.
Devlet sermayesi, emekçinin hakkı satılık değildir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti AKP’nin tapulu malı değildir.
Vakit, Tekel İşçisi’nin yanında olma vaktidir, gerisi laf-ü güzaftır…
- 21138 okunma
Yorumlar
Tekel işçisi yalnız değildir!
Halkın sesi zorbalıkla susturulmak istenmektedir.
Hükümet, muhalif tek bir fısıltıya bile tahammül gösterememektedir.
Bütün müdahaleler suçlu psikolojisiyle, sivil dayanışmayı sindirme eksenlidir.
Hukuksuzdur, akıl izan dışıdır. Zulümdür.
Lütfen seyirci kalmayalım
http://haber.sol.org.tr/sonuncu-kavga/tekel-direnisinin-28-gunu-haberi-2...
insan emeği bu kadar kolaymı
insan emeği bu kadar kolaymı harcanır.1 torba kömüre evet dedirttikleri insanların bu olanları çok iyi seyretmeleri ve ona göre hareket etmeleri gerekir. kendilerinin ve çocuklarını gelecekleri bu kadar ucuz ve basit değil.Herkesin tekel işçileri kadar cesur ve emeğinin arkasında olup sahip çıkması gerekir...Ellerine sağlık Sevda...
Yeni yorum gönder