Marx'ın Başlangıcı

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Her başlangıç dinamik faktörlerin tanrısal dokunuşuna gereksinim duyan bir süreçtir. Bu tanrısal dokunuş insan aklının yapabileceklerinin ön koşuludur.Bundan dolayı, başlangıçlar bir yaratım işleminin en zorlu evreleridirler.Sancılı bir süreç sonunda verilen başlama kararının ardından içeriğin nasıl şekilleneceği sorusu her yaratıcıyı şaşmaz bir coşkuyla karışık utanca sürükler.Sebebi,oluşturulacak olan esere, yaratıcının en başından büyük bir özenle eğilmesi ve onun karşısında ezilme ihtimalinin kendisini hissettirmesidir.Bu duygu olmadan yaratım işleminin; yaratıcı yani burada yazar üstünde bir etkisi söz konusu edilemez.Öyleyse meydana gelmesi beklenen eser anasız ve babasız kalır.Daha da önemlisi özgün ve tutarlı olmak adına Tanrısal dokunuşu bekleyen eser bundan mahrum kaldığı takdirde sakat doğacak ve çok geçmeden yitip gitmişlerin diyarında bir sessiz olarak yerini alacaktır.İşte Marx bu yaratım durumunda tahayyülü zor bir inatla eserinin başlangıcını sağlamca oluşturmuştur.

 
Kapital’de her şey Marx’ın meta tahlili ile başlar. Sebebi nettir; ona göre Kapitalizm muazzam bir meta birikimi ile kendini göstermiştir.Öyleyse bu sistemin put haline getirdiği metayı incelemek ile başlamak elzemdir.Ancak bu şiirsel anlatım Marx’ın dikkat çekme isteğinden ileri gelir.O, en başından Kapital’de Kapitalizmi nasıl ve ne sırada anlatacağını çok önceden analiz etmiştir.
 
Meta; ürün,mal ama en güzel tabirle, Marx’ın söylemiyle insanın donmuş emek gücüdür.Meta üretimi insanın emek gücü ile belirlenir ve değeri de insanın emek gücü ile onu üretirken ki zamanın bileşimidir.Örnek olarak ele almamız gerekirse 1 şişe şarabın değeri 2 kilo buğdaya eşittir.Peki bu değer biçimini oluşturan nedir?Marx şöyle başlar, metanın bir kullanım ve değişim değeri vardır.Marx hep böyledir, anlamak istediği olguyu parçalara böler onları gerektiğinde birbirlerine karşı sınar ve sınıflandırır.Bilim adamı sınıflandırma yapmakla başlar çalışmasına.Kullanım değeri metanın yararlılık prensibiyle ilgilidir ve Marx’ın yine sınıflandırma yaptığı emek kavramının yararlı emek kısmıyla ilgilidir.Bir kullanım değeri yararlı emeğin yani bizim anlayacağımız tonda vasıflı,nitelikli emeğin bir ürünüdür.Yararlı emek yarar taşıyan bir kullanım değeri oluşturur.Otomobil lastiği kullanım değeri tamamlayıcı bir parça olmasından ileri gelir.Lastiksiz bir otomobil düşünülemez öyleyse lastik bir kullanım değeri taşır.Bir metanın değişim değeri ise onun ticari bilgisini oluşturur,ürünün ne kadar olduğu ve ne kadara değiştirildiği gibi.Burjuva iktisadı burada metanın değeri konusunda büyük bir yanılgıya düşer.Metanın değerinin diğer metalar ile değişim sonucunda ortaya çıktığını söyler ve değişim değerini temel belirleyici olarak ele alır.Bu basit değişim formülüne çok daha basit olan bir eşdeğer ekler Marx, tıpkı insanoğlunun yaptığı gibi.Her şeyin eşdeğeri olan para değer biçimini.Burjuva iktisada göre para-değer bir metanın değerini belirler ve böylece bu iktisat emeğin sırtında yükselen kapitalist dünyanın üzerini mistik bir perde ile kaplar.Algılar yok olur, tutarsızlık vardır.Tanrısal dokunuş Marx’tan gelir.Düzenliliği,tutarlılığı arayan insan aklının rasyonalitesini simgeler.Metalara asıl değerini veren nitelik ve nicelik insanın emek gücüdür; emek zamandır.Her metaı meta dolaşımında birbirine eşitleyebileceğimizi bize hatırlatır Marx. Örnek olsun; 1 şişe şarap=2 kilo buğday=3 adet sabun=x kadar A metası=Y kadar B metası=Z kadar C metası vs. Bu meta eşitleme süreci bize bir doğruyu gösterir.Matematikten bildiğimiz limit kavramını bu dizgiye uyguladığımızda limit sonsuzu elde ederiz.Bu da demektir ki metaların sonsuz dünyasında büyük bir eşitleme yakalıyoruz.Eşitliğin temelinde hepsinin ortak olarak barındırdığı emek bulunmaktadır.Bu emek onları nispi olarak orantılı kılmamızda en büyük etkendir. Böylece metalar dünyasının oluşturduğu kapitalist sistemin yani somut anlamda yaşadığımız dünyanın bir emek ağı içerisinde sarmalandığını müşahede ediyoruz.Emek burada bir dünya yurttaşıdır.Her yerde emeğin rengini görmek mümkündür ancak burjuva iktisadı her yerde fiyat yani onun değer biçimi olan para değeri görmektedir.Para bir eşdeğerden ibarettir, bir simgedir.Değer dediğimiz kavram toplumsal bir olgudur ve en başında ortada yoktur, değer üretim sürecinde ve hemen ardından emek-zaman ile belirlenir ve toplumsal ağların şekillendirmesiyle dinamik olarak değişir. Ancak Marx’ın da belirttiği gibi meta üretimi ve değişimi sürecinde oluşan toplumsal ilişkiler ağını büyük başlangıç saydığımız emek yerine onun ürettiği canavar hakim olmaya başlamış,kendi sınıfını yaratıp bu sınıfın bilinçlenmesiyle sömürü düzeni her yere rengini çalmıştır.Halbuki insan –emek gücü- yeniden bu toplumsal ilişkiler ağı içerisindeki soylu yerini almalı ve bütün yapıyı yıkıp yeni baştan yaratmalıdır.Mümkün olan bu yeni sistemde emekçi ve aydınlar önder olarak yerlerini almalıdır.
 
Alphan TELEK
alphan.telek@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.