Medyum oldum, fala bakarım.

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Ali İhsan Uğuz

Sanırım son bir yıl içersinde yaptığım yorumlar ve öne sürdüğüm tahminlerden sonra medyumum desem doğrumu olur bilmem

 

A&G araştırma şirketinin sahibi sayın Adil Gür
bir iki gündür gündemde. Çünkü seçim sonuçlarını doğruya en yakın tahmini yakalayan onun şirketi oldu. A&G şirketinin son seçim tahminleri 26 Martta yayınlandı. Benim milliyet blogda “Adına seçim dedikleri aldatmaca” isimli yazım 25 Martta yayınlandı. O yazımda şu tahminleri yapmıştım.
 
AKP : %40
CHP : %26
MHP :%15
 
Artı eksi %2 yanılma payı koymuştum.
 
Gerçekleşen ise şöyle.
 
AKP:%38.9 Yanılma payı: %1.1
CHP: %23.2 Yanılma payı: %2.8
MHP:%16.6 Yanılma payı: %1.6
 
Ben ne anket yapmıştım nede halkın arasına katılıp nabız ölçmüştüm. Daha öncede ABD başkanının Obama olacağını aylar öncesinden tahmin edip ilk romanım Olan C.IV.A Son savaş’a da yazmıştım. Geçen senede GS’nin şampiyon olacağını yazmıştım. Tüm bunlardan sonra kendimi medyum diye öne çıkarıp falcılığa soyunsam köşe olabilir miyim acaba?Ne dersiniz?.
 
Elbet medyumluk işin ironisi. Benim temel kıstaslarım ne anketler nede halkın nabzını tutma.
AKP başkan yardımcısı seçimlerden sanırım bir hafta kadar önce şöyle bir yorum yapmıştı.
“Bizim için kırılma noktası %37” demişti. “Bunun altında ki bir oranda erken seçimlere gideriz.” İşte işin püf noktası bu idi. AKP büyük sermayenin belli bir bölümünü karşısına almış hatta IMF ile anlaşmaya yanaşmayarak dünya Finans tekellerine tavır takınmıştı. Aslında IMF tavrı ona karşı olduğundan değil kendi siyaset anlayışına göre seçimlerden önce, yoksul bıraktığı ve sadakaya muhtaç ettiği insanlara kırıntılardan biraz dağıtma anlayışından kaynaklanmaktaydı. Ama perde arkasında neler döndü ne pazarlıklar yapıldı ise AKP başkan yardımcısı ortaya çıkıp %37 rakamını telaffuz ediverdi. Demek ki kırılma noktası %37 idi.
Egemenler AKP’ye ders vermek ve sen ne yaparsan yap kontrol bizde ve biz egemeniz bizim dediğimiz olur demek için AKP’nin oy oranının %37’nin biraz üstünde olması gerekliydi. Bu oranda %38-42 arasıydı. Böylede hem siyasi istikrar devam etmiş olacak hem de AKP’ye asıl gücün kimde olduğu hissettirilecekti. CHP ve MHP ise bu pastadan pay alacaklar ama henüz iktidar alternatifi olamadıklarını da göstermek gerekliydi. Sonuç yukarıda yazdığım oy oranları ile gerçekleşebilirdi öyle de oldu.
 
Şimdi ne olacak. Bu gün gazetelerin iç sayfalarında şöyle bir haber yorum var. Bu oy oranları ile AKP, IMF ile anlaşmak zorunda. Hükümette zaten Nisan ayı içersinde IMF ile anlaşma yapılabileceğini açıklamıştı. Yani AKP mesajı aldığını ilan etti. Bu sonuçlarla AKP’nin kulağı çekildi. Tıpkı 2007 seçimlerinden önce de Cumhuriyet mitingleri ile aba altında sopa gösterilmişti. Artık AKP tümüyle teslim bayrağını çekmek durumunda. Krizin bütün ağırlığını bedelini halkımız ödemek için hazırlıklı olsun. Bizi iyi günler beklemiyor. Bu günler bile özellikle Mayıs ayından itibaren yaşayacağımız günlerin yanında hiç kalacak. Sezon nedeni ile yaz aylarında ortalık biraz durulacak olsa bile kriz etkisini sürdürmeye devam edecek. Global sermaye yeni tavizler alacak ve iştahla kendisine verilen bu tavizleri kazanca dönüştürmeye bakacak. Bir kere daha halkımın yıllarca alın teri ile kazandıkları ve bu ülkenin değerleri bir yerlere peşkeş çekilecek.
 
Halkımız ne mi yapacak. Birkaç bireysel tepkilerin haricinde uyumaya devam edecek. Din baskısı ve din sömürüsü daha da katmerli olarak artırılıp devam edecek. Sol örgütler yine birbirleri ile didişecek.CHP aydın ve çağdaş kesimleri durdurmak ve tepkilerini yumuşatmak için tampon görevini yapmaya başarı ile devam edecek. Benim gibi neyin ne olduğunun farkına varanlarda çaresizlik içinde buralarda yüz veya iki yüz kişiye seslerini duyurmaya çalışacaklar.
 
Saygılarımla.
Ali İhsan UĞUZ
iletisim@politikadergisi.com
 
 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.