Muhteşem Yüzyıl

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

  
   Bu diziyi yapanlardan Allah razı olsun. Nedeni ise okuma ve araştırma özürlü olan halkımızın bir bölümü ucundan kenarından nedir bütün bunlar deyip uyanmaya başladı. Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) 2010 yılının dokuz aylık döneminde 64 bin 664 vatandaş bildirimi yapılırken, kamuoyunda tepkilere yol açan “Muhteşem Yüzyıl” dizisiyle ilgili 11 Aralık–6 Ocak tarihlerinde 74 bin 911 şikâyet geldi. Bütün program türlerinde bu tarihler arasındaki toplam şikâyet sayısı 80 bin 681 oldu. Verilere göre şikâyetlerin yüzde 93’ü “Muhteşem Yüzyıl” dizisine geldi. Aslında bu kadar şikâyet bile insanlarımızın kendilerine anlatılan masallara inanmaya ne kadar istekli olduklarını, gerçekle yüzleşmekten ne kadar korktuklarını, bu olayda görüldüğü gibi Osmanlı padişahlarını taşıdığı halifelik unvanından da yola çıkarak kutsal birer varlık sandıklarını veya öyle gördüklerini, birilerinin çıkıp “kral çıplak” demesine asla tahammül edemediklerini gösteriyor.

   Sayın Bülent Arınç’ın gösterdiği tepki ise maalesef anlaşılır gibi değil. Bilgisi, kültürü tartışma ötesi olan beyefendinin Osmanlı saray gerçeğini bilmemesi düşünülemez.
Harem nedir? Çok basit anlatımı ile harem Osmanlı padişah ailesinin evinin bir parçasıdır. Pek de birçoğunun dediği gibi padişahın cinsel isteklerini yerine getirecek kadınların yetiştirildiği bir yer değildir. Padişah, tabii ki cinsel ihtiyacını orada görecektir ama bu olay konunun sadece ufak bir parçasıdır. Çoğunlukla ülkenin yönetiminin bile yapıldığı yer orasıdır. Başkanı ise valide sultandır. Orada olan her şey, tabiri caizse uçan sinek bile valide sultandan sorulur.

   Günümüzde evde sorumlu kişi erkek denir. Daha doğrusu biz erkekler öyle sanırız. Oysa evin hatta çoğu durumda ailenin tek sorumlusu kadındır. Evimizin valide sultanıdır. Osmanlı padişahlarının eşlerinin tamamına yakını Türk olmayan hatta geçmişi Müslüman bile olmayan kadınlardan oluştuğuna göre o imparatorluğun ne kadar Türk, dinin ne kadar İslam olduğunun takdiri okura ait olsun.
Gelelim sarayda içki meselesine. Bazı, Osmanlı padişahlarının ağızlarına içki koymadığını anlatan yorumlar okuyor ve gerçekten acı acı gülümsüyorum. Neden kafamızı bu kadar çok kuma gömüyoruz, anlamak mümkün değil.

   Biraz araştırılırsa görülecektir ki, Osmanlı padişahlarının çoğu içki içerdi. Hatta içlerinde gerçek alkolikler bile vardı. Hatta çocuk veya deli padişah bile oldu. Osmanlı imparatorluğu da özellikle bu yetersiz padişahlar döneminde o valide sultanlar (!) tarafından yönetildi. Kimi padişah içkiyi yasaklarken kimi serbest bıraktı. Gerçek olan şu ki, ülkede işler iyi gitmedikçe gericilik arttı, dincilik arttı ve içki, tütün yasakları idamları gerektirecek kadar ileri gitti.
Mesela “rakı” sudan farklı olmayan görünümü sayesinde bu yasakları delmek adına Osmanlı kültürüne giriverdi. Maalesef milli içkimiz dediğimiz rakı Arapçadan “arak” dan gelir. Rakıyı sadece halk değil padişahlar da çok sevdi. Mesela 3. Ahmed, balkonda yarı yatmış oturur dalkavukları ile rakı içerdi.
Hâsılı, devlet paraya çok sıkıştı mı, içki serbest bırakılır, meyhaneler açılır, tütün içmeye izin verilirdi. Halkı susturmak istendiğinde dinci söylemler ortaya çıkar, yasaklar gelirdi.
Kendilerine Osmanlıyı örnek alanlar, kendilerini onların devamı sayanlar bu gerçekleri kabul etmek zorundadırlar…
İzmir. 2011
 
Cem Osman TAMTÜRK

Yorumlar

Dua etsinler daha oğlanlardan

Dua etsinler daha oğlanlardan ve kullandıkları afyondan bahsedilmiyor. Bana, Tarih ve Kültür Araştırmaları Derneği, yönetim kurulundan kınama yazısı geldi. Bir an önce bu diziyi RTÜK e şikayet etmemiz gerekiyormuş. Ben de cevap olarak sizin yazınız göndereyim bari..:)

Merhaba Saadet hanım...

 
Halı altına süpürülenler o kadar çoğaldı ki ya kokuyor, ya oradan buradan dışarı çıkıyor. Pisliği gizleyenlerin telaşlarını anlıyorum. Ne de olsa o devre aşık bir iktidarımız var : Saygılar...

Sayın TAMTÜRK, Biz Türkler

Sayın TAMTÜRK, Biz Türkler böyleyiz. Duymak istediklerimizi duyunca mutlu oluyoruz. Gerçek hiç birimizin umurunda değil. osmanlı imparatorluğu altı asır ayakta durabilmiş bir imparatorluk. Cumhuriyet henüz yüz yılını bile doldurmadı. Bakın insanlar Osmanlının hatırasına nasıl sahip çıkıyorlar. Fakat siz osmanlının ipliğini pazara çıkardı diye çok mutlusunuz. Size göre cumhuriyetle ne değişti? Ha o saltanat, ha bu cumhuriyet! Osmanlı kapanmış bir devri zamandır. Şarap içen padişahıda olmuştur. Duvarda Kur'an asılı diye ayağını uzatıp yatmayanıda olmuştur. Bu subjektif bakış size ne sağlayacak?
Cumhuriyet diyorsan eğer, Cumhuriyet dediğinin padişahlıktan farkı ne? Ha kel hasan, ha hasan kel... Padişahlar artık seçimle başa geliyor. Bunun dışında ne değişti?
Ülkenin hangi konuda başarılı olduğunu söyler misiniz? Cumhuriyetin nesi ile övünelim?
Osmanlıda padişahın ne yaptığını çok iyi biliyorsunuz, ya cumhuriyet ülkesinde olanları nereye koyacağız? doksan yıllık cumhuriyette yaşananlar bu şekilde sürüp gidecek olur ise, bu ülke kaç asır ayakta durabilir?
Ben cumhuriyete inanmış gerçek cumhuriyetçiyim. Bu ülkede tatbik edilen rejimin cumhuriyet olduğunu düşünmüyorum. Osmanlının kötülükleri beni teselli etmiyor. Ve benim bu ülkeye gerçek cumhuriyeti getirmek gibi bir meslem var. oysa siz bu nasıl cumhuriyet diye düşüneceğinize, osmanlının pisliklerinin ortya çıkmasına seviniyorsunuz. Çıksa ne olur, çıkmasa ne olur?
Cumhuriyetçi geçiniyorsunuz ama, cumhuriyet bellediğiniz düzen, osmanlı padişahlığına rahmet okutuyor. Bu kadar aymaz bir milletle cumhuriyet falan olmaz ola-bile-mez!

Sayın Kütükoğlu

Yaptığınız yorumlar, bazı gerçekleri çok net göremedinizi gösteriyor. Öncelikle, artık Osmanlı hiç kimsenin umurunda değildir. Dolayısıyla Osmanlının pislikleriyle uğraşıp, da zaman kaybetmek kimseye fayda sağlayan, (özellikle de Cumhuriyetçilere)bir durum değildir. Bu tekrardan emperyalist, sömürgeci bir devlet olma hayalini kuranlar tarafından çok sıkça gündeme getirilmesi ve saltanantın özendirilmesi, karşı devrim projesinin hayata geçirilmesi için öngörülen siyasi bir oyundur. 1950'lerden itibaren Türkiyede kendi iradesiyle ortaya çıkmış bir hükümet yoktur. Bununla beraber, başa gelenlerin padişah zihniyetiyle hareket etmesi yüzünden, rejimin öngördüğü bir yönetim biçimi oluşturulamamıştır. Bu konuda sizinle hem fikirim. Ancak bu durumun rejimin yanlışlığından ya da yetersizliğinden kaynaklandığı düşünülürse, o zaman çok büyük bir yanılgı içerisine düşersizniz. Olayları değerlendirirken sebep ve sonuçları üzerinden değerlendirmenizi öneririm.

Merhaba İzzet bey,

Dikkatlice bakılırsa aynı ufka doğru gittiğimiz görülecektir. Ben, padişahların yaptıkları ortaya çıkıyor diye gerçekten seviniyorum. Ancak bu sevincim şöyle veya böyle onları kötülemek için değil, onları melek göstererek cumhuriyeti kötülemeye çalışanların foyalarının ortaya çıktığını görmektendir. Şu anda ülkemizde uygulanan tül perde arkasında faşizmdir. Gerçek cumhuriyete ulaşmak için halletmemiz gereken konulardan birinin de eskiye (hiçde matah olmayan) bel bağlayanların, özlem duyanların yanlış yolda olduklarına onları ikna etmektir.Yoksa tabii ki, geçmişte yapılan yanlışlıklara bakıp teselli bulmanın yarını karartacağına inanıyorum. Saygılar..

Sayın Tamtürk ve Kütükoğlu

Sayın Kütükoğlunun yorumuna katılıyorum, ilave etmek istediğim husus var. Biri çıktı ve Tamtürkün tabiri ile "Kral Çıplak dedi" Buna tepki göstermek cahilliktir değil mi? Kral çıplaksa çıplak demeli... Evet halkımız halifelik makamından dolayı Osmanlı Padişahlarını kutsal görmektedir. Haksızda değildir aslında inancımıza göre kendisi olmasa bile makamı kutsaldır. Tabi buna sığınarak yapılan hataların üstü örtülmeli mi? Hayır. Ama el insaf. Sırf Kral Çıplak demek için bu kadar uydurma ve güdümle hareket edilmez ki? Ve bu iftiralar ( Sultanın harem dairesinde olanı kimse bilmez) sırf Cumhuriyeti yüceltmek için yapılıyorken unutulmamalı ki biz Cumhuriyeti demokrasi için seçtik, Krallık istemediğimiz için seçtik, fakat çok acıdır ki Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürkü yasalarla koruyoruz. Henüz onun çıplak olduğunu söylemek yasak. :) Bu da gösteriyorki biz padişahlığın dahada padişahlığı ile yönetiliyoruz. Vay gele halimize. Bir babayiğit çıkada Atatürkün harem dizisini yapa... Bize daha lazım olan o çünkü. Osmanlı bitti gitti, Cumhuriyetim çok yaşa...

Arkadaşlar "Kral Çıplak"

Sayın Altunn

Uydurma ve iftira tespitlerinize katılmıyorum. Yazılan romanları boşverelim yerli yabancı onca tarihçide mi uyduruyor. Hadi onlarda yalan diyelim. O devirde sarayın eylencelerinden olan şarkıların sözlerini dikkatle okursanız orada olanları çok yumuşatarak anlattığını görürsünüz. Gerçeğin olduğu gibi anlatılmsı kellenin alınmasına neden olacağı için bu kadar anlatmışlar. Evet, Kral çıplak... Saygılar...

film

Evet arkadaşlar biz bu filmi dizi olsun diye yapmıştık ama ters tepkiler aldık,örneğin:"Biz bu filmi çok saçma buluyoruz gerçekle alakası bile yok." Diye sözler duyuyoruz.Lakin zaten filmin sonunda ve başında yazıyoruz;"Bu dizinin gerçek bir tarihle hiçbir alakası yoktur."

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.