Mumları Tekrar Yakma Zamanıdır

Birileri vardı bir zamanlar. Aydınlığa küfür eden…

Laiklikle ülke mi yönetilirmiş, kızlar okula mı gönderilirmiş, başörtüsü takmayan bayan günaha girermiş, din eğitimi, Kuran eğitimi olmayan yerde şirk olurmuş, ahlaksızlık diz boyuymuş, kız öğrencilerin etekleri de , bu düzen değişmeliymiş vs…

Bir zamanlar aydınlığa böyle küfür ediyorlardı.

Sonra bir söz işittiler; konfüçyusmu ne söylemiş, taa çok eskiden; “Karanlığa küfür edeceğine bir mum da sen yak!

Dinsizin-kafirin biri olduğu için tam tersini yapmak gerekirdi…

O zaman o sözü tersten okumak gerek; Aydınlığa küfür edeceğine mumları söndür…

Evet… İşte yaşam felsefeleri oluşmuştu. Tüm ışıklar mumlar söndürülecek, sadece tek bir ampul yanacak, o da sadece gereken yerleri aydınlatacaktı.

İlk iş gazetelerde yanan mumları söndürmekle başladılar. Baskılar, tutuklamalar vs…

Sonra STK mumlarına geldi sıra, misyonerlik yapıyorlar üfürmesiyle, PKK’ya yardım yapıyorlar üfürmesiyle söndürüldü STK’da yanan mumlar.

Sonra TSK’da yanan mumlar… PKK’lı itirafçılar, sahte cdler, gizli tanıklar, toprağa gömülmüş silahlar…

Bir ara bir fener yandı… Neredeyse bu fener pislikleri istemeden de olsa gösterecekti ama neyse ki bu ucuz atlatıldı…

Artık neredeyse tüm mumlar söndü… Artık sadece ampülün ışığı var…

Artık Kuran dersleri okullarda serbest. İsteyenler istedikleri gibi imam hatiplere gidebilecek, başörtüsü takmayana kötü gözle bakılabilecek, liseyi evli olarak okuyabilecek veya liseye giderken evlenilebilecek. Doğum kontrol yöntemleri uygulanmayacak, kürtaj yasaklanacak, TRT, bırakın Avrupa'dan gelecek bir sanatçıyı, Lübnanlı arap olan kadın sanatçıya, “usturuplu giyin gel” deme cüretini gösterecek vs…

Şimdi karanlıkta kalanlar ne yapıyorlar derseniz; Karanlığa küfür etmekle meşguller…

Neyse ki mumların tekrar yanabileceği sınırsız bir kaynak 1919’dan beri yanıyor. Işığı halen çoğu yeri aydınlatıyor. Aslolan oradan mumları tekrar yakabilmek…

Keşke o ışığıda söndürebilseler ama daha onu söndürebilecek kadar kuvvetli bir üfürüğe ulaşamadılar. Arasıra “diktatördü”, “Dersim’de soykırım yaptı” üfürüğü savuruyorlar ama olmuyor.

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com