Okullarda Serbest Kıyafet

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Okullarda artık üniforma devri bitti, tüm öğrenciler artık istedikleri gibi giyinebilecekler. İstedikleri gibi derken o kadar da değil tabii… Kolsuz ya da kısa kollu giymek yok, diz üstü etek giymek yok, vücut hatlarını belli eden tayt veya şort giymek de yok. Vücut hatlarını belli eden kot ne durumdadır bilmiyorum, onu göremedim değişen yönetmeliğe şöyle bir göz attığımda.

Kıyafet serbestisi için yine tartışmalar başladı… Çoğu eleştiri zengin-fakir farkının ortaya çıkıp, fakir çocuğun kendini kötü hissedeceği, hatta aynılarından elde etmek için her yolu! deneyeceği iddia ediliyor. Bu tartışmaları okurken-dinlerken okul yıllarıma döndüm. Ben de fakir bir öğrenci olduğum için acaba şimdi ki fakir öğrenciler hakikaten daha mı kötü olurlardı?

İlk başta kendi fakir öğrencilik yıllarımı anlatayım size;

Şimdi öylemidir bilmiyorum ama bizim zamanımızda fakir öğrenciler okul yönetiminin umrunda değildi. Okullar açılacağı zaman annemin ve babamın bana okul üniforması alabilme telaşı olurdu herzaman… İşin ilginç tarafı okul özellikle şu mağazadan alınacak üniformalar diyerek velilere dayatma yapmasıydı. Siz de tahmin edersiniz ki o mağaza üniformaları piyasa fiyatının neredeyse %20 ila %30 üzerinde satardı. Üniformayı güç bela aldıktan sonra da tabiri caizse velileri yolma bitmezdi. Bu kez “arma alınacak” denirdi. Armayı özellikle okul satardı bu kez… Armayı da aldıktan sonra da bitmezdi… Beden eğitimi için eşofman alınacak, tek tip olacak, şu mağazadan alınacaktı… Ayakkabılar dahil…

İşte biz böyle yoluna yoluna okuduk. Benden fakir öğrencilerde vardı tabii ki… Onlar ise okulu bitiren ağabeylerinin eskilerini giyerler, beden eğitimi dersine de üniformalarıyla çıkmak zorunda kalırlardı. Beden eğitimi öğretmeni, “eşofmanınız nerde” diye sorarsa, ya unuttuklarını söylerler, ya da hiçbir şey söyleyemeden önlerine bakarlardı. Bu durum üst üste birkaç ders devam ederse, öğretmenin yapacağı en iyi şey, artık o kişileri beden eğitimi dersinden muaf tutmak olurdu. O muaf tutulmayı öyle iyi anlıyorum ki… Çünkü aynı muameleyi ben de annem babam eşofman parası toplayana kadar yaşamıştım…

Şimdi, fakir-zengin öğrenci ayrımı fakir öğrencileri zor durumda bırakacak söylemlerine gülüyorum. Merak etmeyin, üniforma olsa bile fakir ve zengin öğrenciler tabiri caizse kabak gibi ortadaydı…

Bu sebeplerden ötürü kıyafet serbestisine ben olumlu yaklaşıyorum. En azından okulların velileri yolma yollarından biri kapanmış oldu.

Artık fakir değilim ve büyük ihtimalle çocuğum okula fakir bir öğrenci olarak başlamayacak ama annemi ve babamı düşünerek empati kuracak olursam, benim çocuğum fakir olduğu için okulda arkadaşlarının arasında zor duruma düşer mi?

Hayır düşmez… Eğer çocuğuma oraya okuyup ilim irfan sahibi olmaya gittiğini iyi bir şekilde aşılarsam, çocuk arkadaşlarının kılık kıyafetine değil sadece derslerine odaklanacaktır. Ve hep öyle olur zaten… Her nedense, sınıfın en fakiri, sınıfın en çalışkanıdır…    

 

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.