"Olaylara Yön Veren Temel Çelişkiler"

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Mehmet Ali YAZICI

 

 
Dünyada ki birçok toplumsal olay ve gelişme bizlere oldukça karmaşık gelir ve anlama konusunda yetersizlik çekeriz. Aslında bu olay ve gelişmeleri anlamanın çok basit bir yöntemi vardır; yaşanan çelişkiyi görebilmek ve sorunların hangi çelişkilerden kaynaklandığını bulabilmek...  
 
Bir başka deyişle,ana çelişkiyi yakalayabilmek.. Ve çözümü de bu eksende geliştirebilmek…  
 
Her sorun belli bir temel çelişki doğrultusunda gelişir.
 
Sınıflı toplum gerçekliğinde temel ve belirleyici çelişki, emek sermaye çelişkisidir. Yaşanan hiçbir olay ve gelişme bu çelişkiden bağımsız değildir.  

 

 

 
Sorunu anlamaya çalışan özneler bu çelişkiyi çıplak bir şekilde kavramak için, bütün yan gelişmelerden ve tali çelişkilerden kurtarmak zorundadırlar. Bazen tali çelişkiler ve gelişmeler esas gelişme gibi çıkar karşımıza ve biz bununla uğraşırken, sorunun ana halkasını kaçırmış oluruz.  
 
Bu duruma ülkemizdeki gelişmelerden bir örnek verecek olursak, egemenlerin ve gerçek güç sahiplerinin son yıllarda yaratmaya çalıştıkları laik anti-laik çatışma, esas sorunları gizlemede önemli bir “tali sorun” işlevi görmektedir. Toplum bu eksende kamplara ayrılırken, egemen yönetici elit, kendi çıkarlarını devam ettirmede ve iktidarını güçlendirmede önemli imkânlar kazanmaktadır.  
 
Tarih boyunca asla laik olmamış ve dini her koşulda kullanmış bir rejimin anti-laik gelişmelerden dolayı kaygı duymasının anlamı var mıdır? Burada sorun, kitlelerin dini duygularını ve alışkanlıklarını kendi çıkarları için kullanmada kim ne kadar ve nasıl davranacaktır? Çatışma budur ve sorun bu çatışmadan kaynaklanmaktadır.  
 
Emperyalist-kapitalist üretim ilişkilerinin hâkim olduğu bir dünyada, temel çelişkileri gizlemek ve kitlelerin bilincinde yanılsamalar yaratmak kolaydır.  Geçtiğimiz yüzyılda dünyadaki gelişmeleri belirleyen çelişkiler, bu yüzyıl için de geçerlidir.  
 
Bugün de emek sermaye çelişkisine bağlı olarak yaşanan bu çelişkileri, beş ana başlıkta toplamak mümkündür ve yaşanan bütün olaylar bu çelişkilere bağlı olarak, bunlardan gelişerek kendilerini gösterirler:  
 
1-Kapitalist-Emperyalist ülkelerin yönetimleriyle, ezilen-sömürülen, bağımlı ülke halkları arasında ki çelişki.  
 
2-Kapitalist-Emperyalist ülkelerle, göreceli olarak bağımsız olamaya çalışan ya da sosyalist olan ülkeler arasında ki çelişki.  
 
3-Kapitalist-Emperyalist ülkelerin kendi aralarında ki çelişki.  
 
4-Kapitalist- metropol ülke yönetimleri ile, o ülkenin halkları arasında ki çelişki.  
 
5-Ezilen-sömürülen bağımlı ülke halklarının, emperyalizmle işbirliği içinde olan, yerel egemenler arasında ki çelişki.  
 
Sonuç olarak, yaşanan ve yaşanacak olan olayları, yukarıda belirlenen çelişkiler temelinde anlamaya çalışın, olgu ve olaylarda ki karmaşıklığın, iç içe geçmişliğin ve belirsizliğin vb. ortadan kalkacağını ve çıplak gerçeklerle karşı karşıya kalacağınızı göreceksiniz. Sorunu tam olarak anlamak çözümün yarısı olduğuna göre, olaylar karşısında duyarsızlığımız da sona erecek ve çözümlerimiz de gelişmeye başlayacaktır.
 
iletisim@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Emperyalist ülkelerin işçisi,

Emperyalist ülkelerin işçisi, zaten anti-emperyalist değildir. Son küreselleşme yağmacılığı ile de emekçi kitleler neredeyse azınlık durumuna düşürülmedi mi? Velhasıl neo liberal politikalar, esas sorun olacak çelişkileri, pek güzel çözümlemiş görünüyor!

Cevap

Emperyalist ülkelerin işçisi anti-emperyalist değil midir?

O zaman Türkiye işçisi de anti-kapitalist olamaz!!

Bir çıkarım yaparken önce derinlemesine düşünelim. Kavramsal olarak konuyu doğru zemine oturtalım. Sonra konuşalım. Yunanistan'da da Fransa'da da işçi sınıfının eylemleri Türkiye'den yoğundur. Söylemlerinde hem anti-emperyalist hem anti-kapitalist argümanları sıkça kullanırlar.

Bizim küçük burjuvalarımız ise anti-emperyalisttir ama anti-kapitalist değildir. Devlet kapitalizmi ekonomik rehberleridir, resmi ideoloji de eylem kılavuzları. Türkiye işçisinin kaderinin "tüm ezilen halklarla ve enternasyonal işçi sınıfyla" aynı olduğunu göremez, milliyetçilik bataklığına saplanırlar.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.