Öneriler ve Önerilerin Pençesindeki Türkiye

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Taşkın Yayla

   Bu yazımın başlığını atarken içim kan ağlıyor. Neden derseniz; Türkiye’nin geçmişten günümüze değişimi bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor da ondan. Bu değişimde beni sevindiren birçok nokta olduğu gibi, birçok da düşündüren nokta var. Beni düşündüren en önemli noktalardan biri de zaman geçtikçe bağımsızlığımızı yitirmemiz ve bu bağımsızlığımızı yitirmemizde Türkiye’ye yönelik önerilerin etkisi.

   Cumhuriyetin kurulmasından itibaren Batılı devletler Türkiye’nin kapısını çok çeşitli önerilerle çalmışlardır. Bu önerilerden bazıları uygulanmış,  bazıları uygulanamamıştır. Burada önemli nokta; Türkiye’nin kuyusunu kazan, geleceğini elinden alan önerilerin kabul edilmiş olmasıdır. Geçmişte kabul edilen önerilerden birkaç tanesini yazmak istersek:

   —Ağır sanayi projelerine girilmemeli; hafif sanayiye öncelik verilmeli. Burada Türkiye’nin tam manasıyla kendini geliştirmesi engellenmekte, büyük bir öneme sahip olan ağır sanayinin göz ardı edilmesi sağlanarak dışarı bağımlılığın seviyesi daha da arttırılmak istenmektedir.

   —Karayolu ulaştırması alt yapısı iyileştirilmeli. Burada da her acıdan pahalı bir ulaşım yolu olan karayolları önerilerek Türkiye’nin kaynaklarının israf edilmesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Ayrıca karayolları için gerekli olan tüm ihtiyaçlar mecburen Türkiye’nin dışarıya bağımlılığına neden olmaktadır Günümüzde bu önerinin sonucunu benzine muhtaçlığımızda görebiliriz.

   —Tarımsal alt yapı iyileştirilmeli, tarım ürünlerinin işlenmesine dayanan projeler uygulanmalıdır. Bu öneride ise Türkiye’nin bir sanayi ülkesi olması engellenerek basit bir tarım ülkesi olarak kalması arzulanmaktadır.

   —Toprak, sanayi, hafif metal, inşaat malzemeleri, deri orman ürünleri sanayilerine yatırım yapılmalıdır. Burada ise Türkiye’nin yatırımları yönlendirilerek stratejik öneme sahip dallarda yatırım yapılması engellenmektedir. Yatırımlar Türkiye’ye uzun dönemde faydası olmayacak dallara çekilmek istenmektedir.

   Yukarıda gördüğümüz gibi Türkiye’nin geleceği tam manasıyla kontrol altına alınmıştır. Başka ülkelerin güdümünde uydu bir ülke yaratılmak istenmiştir. Günümüzde de durum geçmişten farklı değildir. Geçmişte bu öneriler Truman Doktrini, Marshall yardımı adı altında gelmekteydi. Bugünde ise IMF, Avrupa Birliği adı altında gelmektedir. Adlar değişti ancak amaç değişmedi. Yine aynı zihniyet karşımızda durmaktadır, yine aynı oyun sahnelenmektedir.

   Sonuç olarak Türkiye, artık geleceğini başka devletlerin teklifleriyle değil kendi hür iradesiyle belirlemelidir. Türkiye geçmişte yaptığı hataların bedelini günümüzde ağır bir şekilde ödemektedir ve ödeyecektir de… Ama Türkiye bir an önce günümüzü bir milat olarak kabul edip kendi yolunu çizmelidir.

   TAM Bağımsız bir TÜRKİYE umuduyla…

 iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.