Oyuncak ve Maşa Olmak

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 

  
   Türkiye’de bir süredir Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş günü kutlamaları yapılıyor…
   Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu”nun kültürel mirası üzerinde yeşermiş modern bir Cumhuriyettir. Dolayısıyla bir devletin, kültür köklerini anımsaması ve o kültürel mirasla arasındaki ilişkileri tazelemesi kadar doğru ve anlamlı bir şey olamaz.
Ama gelin görün ki, bu “tazeleme” etkinliklerinin kökünde eski düzene dönüş özlemleri ve bu yöndeki faaliyetlerin kışkırtılması stratejisi yatmaktadır.

Mesele, tarihi ve kültürel köklerimizle bilinçli bir ilişki içinde olmak değil de, Cumhuriyet rejiminin yıpratılarak yerine bir İslam devleti yapılanmasının altını çizmek ise, durum çok farklı bir alana taşınıyor demektir…

   212. Yüzyılın Dünyasında bu nitelikteki bir geri dönüş özlemi ile yaşamak psikolojik takıntıdan öteye geçemeyecek bir hülyadır. Demek ki, böyle bir takıntının peşine takılan insanların kafasına, Fransız Devrimi’nin bütün dünyaya armağan ettiği laik cumhuriyet, siyasal demokrasi ve özgür yurttaş çemberinde oluşan çağdaş Milli Devlet ülküsü henüz ulaşabilmiş değildir...

   Dertleri dermanları Türkiye’nin laik ve sosyal hukuk Devleti’ni küçültmek, güçten düşürmek, kemirmek ve eyaletlere bölmektir…
Çağdaş Türk milliyetçiliği düşüncesi aydınlanma devriminin varlığından habersiz olan dimağlarında hiçbir etki yaratmamaktadır. Bunların milliyetçilikten anladıkları “şey,” Osmanlı’nın yeşil bayrağı altında mehter takımının davuluna vurmaktır. Ama davulun tokmağının kimin elinde olduğu noktası bu kişilerin beyinlerinde bir soru işareti yaratmamaktadır. Tam bağımsızlık fikri, emperyalist baskı ve tehditlere karşı ulusça direnme bilinci, bu insanlarımızın gönüllerine uzak, akıllarına ters fenomenlerdir...
Tabii ki Osmanlı Devleti, bizim tarihi ve kültürel geçmişimizde üstü örtülemez bir yere sahiptir ve bu yeri sürdürmeye de devam edecektir.
Osmanlı Devleti, biz Türklerin Devleti’dir.
Halk aynı halktır; kültür aynı kökten gelmektedir.
Dilimiz, dinimiz, geleneklerimiz bu geçmişin izlerini ve damgasını taşımaktadır.
Ancak, tarihi kültür mirasımıza sahip çıkmak başka şeydir; Osmanlı’yı dine dayalı bir imparatorluk olarak, 2010’ların Türkiye insanına model olarak tanımlamak çok başka bir şeydir.Ancak ülkemizde bir grup insan Türk milliyetçiliği yerine, Osmanlı ümmetçiliğini; Türk dili yerine Osmanlı dilini; Çağdaş Cumhuriyet kültürü yerine ise, Osmanlı kültürünü koymayı ve Türk milliyetçiliğinin temel esas ve dayanakları yerine Osmanlı’nın köhne imparatorluk felsefesini yerleştirmeye çalışmaktadır.
Oysa Osmanlı bir ümmetti…
Ümmete dayanan bir imparatorluktu.
Milli Devletler ise, imparatorluklara karşı bağımsızlık mücadelesi veren ulusların modern dünyadaki yapılanmalarıdır.
Türk halkı bu mücadeleyi, ülkesini işgal eden yabancı emperyalistlerle işbirliği içindeki Osmanlı yönetimine karşı vererek kendi “milli devlet”ini kurmuştur.
Milli Devlet’ten geri dönülmesi, Türkiye’nin kazanmış bulunduğu Kurtuluş (= Bağımsızlık) Savaşı’nın dibinin oyulması demektir...
Tüm milletin kan dökerek kazandığı bir bağımsızlık savaşının bunca yıl sonra masa başında kaybedilmesi demektir...
Türk Milliyetçiliği, kendi tarihine şaşı bakmaktan kurtulmalı, kendi kültürüne yabancılaşmaktan arındırılmalıdır.
Bu arındırma işlevi, laik ve sosyal Türkiye Cumhuriyeti’nin temel felsefesi olan aydınlanma düşüncesinin kapsamı içinde gerçekleştirilmelidir…
Aydınlanma düşüncesi, kişiler açısından [sadece] pasif bir bilgi edinme faaliyeti değildir… Aydınlanma, aynı zamanda bir eylem işidir.
Okuma, öğrenme, bilinçlenme, birleşme kavramları aydınlanmanın vazgeçilemez temel öğeleridir.
Türk “sağ”ı gerçek anlamda milliyetçi olmak ve Milli Devlet’i savunmak durumundadır.
Aksi halde, “Milli Devlet”imizi yıkmak, küçültmek, yıpratmak, zayıflatmak ve sonuç olarak da bölgelere ayırarak “ufalamak” amacını taşıyanların oyuncağı ve maşası olmaktan kurtulamaz.
 
 
Faruk HAKSAL

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.