Parti İsimleri Önemli

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Parti isimleri önemlidir. Bir şekilde hangi amaca hizmet edeceğini ifade eder yani, ideolojisini ortaya koyar. Halk da buna göre seçimini yapar. Buna göre yapar; çünkü halkın parti tüzüklerini okumak gibi bir alışkanlığı yoktur. İsme bakar ve karar verir. İsmin çağrıştırdığı anlamı çok iyi anlatan bir de lideri varsa ve halkı etkileyebiliyorsa ilk etapta sınıfı geçtin demektir.

 
İlk yanıltmaca burada başlar zaten..
 
İktidar olabilmeyi başarmış bazı partilerin isimlerine bir göz atacak olursak, ilk kurulan Cumhuriyet Halk Partisi, adı üstünde halkın partisi olarak algılanmıştır ve halk tarafından sahip çıkılmıştır her dönem.. Daha sonra yıllar içinde parti politikaları kırsaldaki halkı terk edip, sadece kentli sınıfa hitap edince, kentsel burjuva partisine dönüşmüş, halkın diğer kesimleriyle rabıtası sonlanmıştır. Halkı temsil eden kentsel kesim muasır medeniyet seviyesine ulaşmış olduğu için, fazlaca üremeyi ilkel bulup, çoğalamamış sayıları itibarıyla iktidar olabilmeleri mümkün olamadığından, şimdi yeniden halka inme gayretleriyle halkın iradesine talip olmaya çalışılmaktadır. Ancak bu gayretler, gerdeğe girecek acemi oğlan niteliğinde olup, Yörük kızından geçer not alamamaktadır. Hal böyle olunca kırsalda da üreyip, çoğalamamaktadır. Bu sebeple tüp bebek yöntemine başvurup, parti içine taşıyıcı anneler alınmıştır. Bu durum parti tabanını müthiş rahatsız etmiştir. Zaman içinde üreme güdüsünü yitiren bazı kişiler bu duruma gurur yapıp, erkekliğe laf ettirmemektedir. Bunu yaparken hiç kimsenin, “Biz bu halkı nasıl kaybettik?” sorusu hala aklına gelmemektedir. İktidar olma hırsıyla diğerlerini taklit etmeye çalışarak, puan kapma telaşına düşülmüştür.
 
Şu anda iktidarı elinde tutan Adalet ve Kalkınma Partisi, adından da anlaşılacağı gibi, adı ve icraatlarıyla özdeşleşmiş parti olarak Demokrat Partisinden sonra örnek gösterebileceğimiz en önemli partilerimizden biridir.  Her zaman adından dolayı icraatlarıyla halkın ruhunda silinmez izler bırakan bu  ikiz partinin  ideolojik hayalleri Hitlerin ruhuna rahmet okutmuştur. Bu durum aynı zamanda 7. boyuttan Abdülhamit’in kahkahalarının duyulmasına sebep olmuştur.  Öyle ki, Abdülhamit ruhlar âleminde verdiği rahatsızlıktan dolayı tekrar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin lideri olarak dünyaya gönderildiği rivayetler arasındadır. Bu sebeple lider ulus bilincine hâkim olamadığı için, yurttaş olma hakkını sadece kayıtsız şartsız kendisine biat edilmesi şeklinde algılayıp, sözüne karşı gelenin kafasını vurdurup, Silivri’ye gömdürdüğü icraatlarının arasındadır. Böylelikle adaleti sağlayan lider, dünya adaletine katkıda bulunan  örgütler tarafından ödüllere layık görülmüş, O’nu dünyanın eş başkanı yapmışlardır. Şu anda ülkemizi yöneten lider, bir dünya lideridir. Bu unutulmamalıdır. Bu dünya liderinin kalkınma konusundaki icraatları ise, anlatmakla bitirilebilecek bir konu değildir. Bunu kısaca, şöyle özetleyebiliriz: halkı etkisiz hale getirmiş, beslenme bozuklukları yüzünden halk, görme, duyma ve düşünme yeteneğini kaybetmiş,  Avrupa İnsan Hakları Örgütü tarafından halka, malul gazi  unvanı verilmiştir. Halkın arasında sağlam kalabilmeyi başarabilmiş bir kesim şimdi, bu maluliyetin ortadan kalkması için mücadele vermektedir.
 
Halkın en duyarlı olduğu kelimelerden birisi de millet olgusunu vurgulayan kelimelerdir. Bu yüzden partilerin çok sıkça kullandıkları kelimelerden birisidir. Örneğin, Milli Selamet Partisi.. Halk bunu, milletçe selamete çıkacağımız müjdesini veren bir ideolojiyi olarak algılamış, bir dönem iktidar yapmıştır. Daha sonra selamete, partililerin bu dünyada, halkın ise öbür dünyada çıkılacağı anlaşılınca, o ideoloji terk edilmiştir. Bunlardan birisi de Milliyetçi Hareket Partisidir. Dünyada en üstün ırkın Türk ırkı olduğunu ileri süren ve bunu bir ideoloji haline dönüştüren bu parti, bu milliyetçi düşünceyle adına Ülkü Ocakları dedikleri teşkilatlarında gençliği sürekli hareket halinde tutarak, bolca Polat Alemdar yetiştirmektedirler. Bu yüzden savaşçı bir ruha sahip toplumun bir kesimi bu düşünceye kendini yakın görmektedir.
 
İdeolojileri, zenginleşme ve kendilerini destekleyenleri zenginleştirme üzerine kurulmuş iktidar partileri de oldu ve bu ideoloji zamanla siyasetin değişmez töresi haline geldi. Töreye uymayanı vuruyorlar. Bu ideolojinin manifestosunu yazan ve uygulayan en önemli parti Anavatan partisidir. Dikkat edersiniz, halkın anasının hatırını soran baba rolünü layığıyla yapabilmek için, toplumun tamamına hitap edebilecekleri bu ismi uygun görmüşlerdir ve son derece de başarılı olmuşlardır. Bu dönemde ülke en bohem zamanını yaşamıştır. Yolsuzluklar, hayali icraatlar, halkı düdükleyen bankerler, kooperatifler, usulsüz devlet ihaleleri dönemin en popüler icraatları olup, bir de emperyalistlerin Ortadoğu’daki üssü de olunca, zamanla halkın anası bu yakın ilgiden rahatsız olmuştur. Bunun üzerine,  anasıyla fazla ilgilenilmesinden rahatsız olan halkın önüne bu defa da güven duygusunu yeniden tazelemek için Doğru yol Partisini çıkardılar. Lider tanıdıktı; daha önceden de adalet dağıtmış bir babaydı. Tanıdık olunca, güven tazelemek  zor olmadı. Halkın, doğru yolda gidecek bir babaya ihtiyacı vardı ve lider babalığını yapıp, halka bolca anahtar dağıtıyordu. Anahtarları alacağını ümit eden halk peşinden gitti. Derken, baba görevi anaya bıraktı. Ana, doğru yol üzerinde durmayı beceremeyince, eski selametçiyi refahı sağlasın diye ananın yanına ekledilerse de yine fayda sağlamadı.
 
Bütün bunlar yaşanırken ülkeyi kan gölüne çeviren teröristlere de parti kurdurdular iyi mi? Sanırım, dünyada en fazla isim değiştiren parti unvanına sahip oldular. Hadep, DEP, HEP, DEHAP, diye bir takım garip isimlerden sonra bir ara DTP oldular; sonra  BDP  yarın ne olurlar meçhul..  Bu parti iktidar olamadı ama Güneydoğuda devlet olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Geçtiğimiz seçimlerde Demokratik Toplum Partisi iken, yargılanıp, cezalandırılmış teröristleri daha cezaları bitmeden milletvekili adayı gösterip, meclise soktular. Bu demokratik uygulamadan sonra partinin önde gelenlerinden biri şu açıklamayı yaptı. “PKK’ya terörist denmesi son derece rencide edici bir durumdur. Bu kabul edilemez” Bunu duyan halk yaşadığı psikolojik travmayı hala atlatabilmiş değildir. Bu konuyla ilgili uluslararası platformlarda, bu travmanın daha nasıl derinleştirilebileceği yönünde yapılan çalışmalar halen devam etmektedir. İşin en komik yanı, o dönemde Türklüğü kabul etmeyip de, soyadı Türk olan bir lidere sahiptiler. Daha sonra bu lidere bir Türk tarafından yumruk müdahalesiyle kendisine Türk olabilmenin fazileti anlatılmaya çalışılmıştır.  Şimdi ise, Barış ve Demokrasi Partisi adı altında bağımsızlıklarını ilan ettiler. Devletin birimleri Güneydoğuya giremez oldu. Gülen Cemaatiyle uzlaşma sağlayan PKK partisi barışı sağlamış, aşiret düzeniyle marabalara demokratik haklarını silah zoruyla öğretiyorlar.
 
Bu partilerin içinde bir de İşçi Partisi var. İsim konusunda en başarısız olanı budur. İsmi yüzünden sadece işçileri temsil ettiği düşünülür. Nasıl düşünülmesin ki? Toplumun tamamını kucaklayıcı bir isme sahip olamadığı için, çok kültürlü liberal toplumun bireyleri kendilerini bu partiye ait hissedememektedir doğal olarak.. Hiç kimse kendini işçi sınıfına layık görmez çünkü.. Zaten doğru dürüst üretimi olmayan bu toplumun, yeterli düzeyde işçisi de yoktur ama liberal sistemin toplumun tamamını işçi statüsünde tutuğundan da toplumun haberi yoktur. Kalan son üş beş işçiye de sınıf bilinci anlatılmaya çalışılsa da, adamın karnı aç olduğundan anlayamaz. Bu partinin zaten iktidar olmak gibi bir derdi yok; mümkünse direk işçi sınıfıyla birlikte emperyalizme karşı devrim yapabilmeleri tercih ettikleri bir durumdur.
 
Görüldüğü üzere, parti isimleri halkı yönlendirici olup, ideolojik açıdan insanların hayali olan demokrasi, bağımsızlık, adalet, milli, barış v.s. gibi kelimeler üzerinden insanlara hayal yolculuğu yaptırıp, hayallerinin içine etmek için kullanılan bir silahtır. Her daim bu silahı milletin alnına doğrultup, alaşağı etmek, iktidar avcılarının boynunun borcudur.
 
Şimdi, Hizbullah’ın nasıl bir isimle ortaya çıkacağı beklenilmektedir.
 
Saadet TOKSÖZ

Yorumlar

?

Türkiye'de hiç kimse sizin söylediğiniz gibi parti ismine oy vermemiştir. Daha Türkçesi partinin ismi insanların umurunda bile değildir.
Türkiye'de nasıl ki kurumlar koltukta kim oturuyorsa onun babasının malı oluyorsa, partilerde genel başkanın babasının malıdır. Bu gün akp ismini faşizim ve yobazlık partisi olarak bile değiştirse seçmen sayısı değişmez.

Peki bu insanlar neye göre oy veriyor?
Bireysel menfaatlere oy veriyor efendim. Aldığı sadakaya oy veriyor, umudettiği iş imkanına oy veriyor, tehdit edildiği için, şantaj yapıldığı için, korktuğu için, liderin kara kaşı gözü için yani anlayacağınız ideoloji ve parti ismi dışında aklınıza gelecek her şey için oy veriyor insanlar.

Medya baskı altında tutularak propoganda aracı diye kullanılıyor, üniversiteler tehdit edilerek özgür düşünce susturuluyor, insanlar Silivri tehdidi yüzünden çıkıp fikrini söyleyemiyor, eğitim sistemi bilinçli olarak karmaşıklaştırılıp yeteneksiz düşünemeyen boş beleş insanlar yetiştiriliyor, doğum kontrol bile bizzat başbakanın ağzından sabote ediliyor... Hangi isimden bahsediyorsunuz?
Şu son 8 yılda ne kadar geri gittiğimizin farkında mısınız? ve bu sonucu siz hala parti isimlerine mi bağlıyorsunuz?

Kentli chp'liler yetmiyor demişsiniz. Kentli chp diye bir şey yok. Kentli varoş var. İktidarı belirleyende onlar. Ankara'da İstanbul'da olduğu gibi. Yani köyden göç etmiş gecekondulu halk. Ne ister bunlar? Kadastro, imar,2B, konduya tapu.. Kim verecek bunları? CHP verir mi? vermez. Vermedi. Zamanında dp dyp anap çokca halletti. Şimdide halefleri akp aynı işbitiriciliği üstlendi.

Yarın bunların yaptığını BDP yapsın, yapacağım desin milliyetçinin bayrak tutanı bile koşa koşa gider oy verir.

En çok alaya aldığınız İşçi Partisi bile isme göre oy alsaydı şu memlekette yaşayan sanayicisinden memuruna, işçisinden sanatçısına, çiftçisinden işportacısına, esnafından patronuna kadar tüm çalışanların İşçi Partisi'ne oy vermesi gerekirdi.

Bu iktidarın şu memlekete yaptığı en büyük kötülük nedir biliyor musunuz? İnsanların ulusal değerlerini, yurtsever duygularını çaldılar. Biz diye bir şey bırakmadılar.

Siyasi analiz ve saptamalarınızda biraz daha tutarlılık rica ederim.

KÖYLÜ PARTİSİ GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR.

üç beş köyde ve bu sitede ,
üç beş yıldır tiriviri konularda yazar dururum.
amma velakin ne beni okuyan ,
nede beni tiye takan makan yokmuş.

alooo millet size söylüyom , duymayan kalmasın.
duyanlar duymayanlara duyuttursun.
KÖYLÜ PARTİSİ ni kurduk.
tüzük çalışmalarında virgül bitti , son noktaya geldik.
ilçe , il ve belde örgütlenmesi çok yakında bitecek.
KÖYLÜ PARTİSİ GENEL MERKEZ binamız ,
konumua uygun olarak kerpiçten yapılacaktır.
ısıtması tezekle olacaktır.

KÖYLÜ PARTİSİne üye olmak için,
milletin efendisi köylü olmaları yeterlidir.
ülkemizde ne kadar efendi köylü varsa ,
KÖYLÜ PARTİSİne torpilsiz , icazet almadan , üye olabilir.

bu günden sonra köylü , milletin efendisi olacaktır.
iktidara geldiğimizde ,
siyasetteki bütün taşlar yer değişecektir.
bu güne kadar bedavaya çalışan ,
ürettiği beş para etmeyen köylümüz.
bundan sonra YAN GELİP YATACAKTIR.

her köyümüze hizmet üstüne hizmet götürülecektir.
her muhtara , mercedes marka fırfırlı bir makam aracı verilecektir.
üç beş olan köy azalarının sayısını , yüzlere çıkarılacaktır.
her seçilen köy azası , askeri ücretin iki katı maaş alacaktır.

devlet erkanı olarak tüm birimlere ,
sorgusuz sualsiz ,köylü partililer atanacaktır.
bütün bakanlıklar , efendi köylülerden oluşacaktır.
bu güne kadar köylü bakanlığını ,
köylünün sorunlarından çakmayan , şehirliler yapmıştı.
bundan sonra şehirliler , köylü bakanlığımızın alt kadrolarında ,
asgari ücertin üçte birine staj yapacaklardır.

bundan sonra , devletin malı deniz felsefesi bitmiştir.
babalar gibi satılanlar , babalar gibi geri alınacaktır.
devletin seksen küsürlük neyi var neyi yok.
millet değerini bilmediği için , millileştirilmeyecek.
pata küte çıkartacağımız kanunlarla KÖYLÜLEŞTİRİLECEK dir.
ey türkiyemin güzel milleti , gümbür gümbür geliyoruz.

KÖYLÜ PARTİSİ GENEL MERKEZİ.
genel başkan : (efendilerin efendisi) mücahit kubilay
dağıtım : bütün köyler ve köylüler.

_______(üçbeş_köyün_tiriviri_yazarı)___________SİYASETÇİ_KÖYLÜÜÜ

Sayın Saadet

Sayın Saadet Tokgöz,
hayatımda okuduğum en kötü politik yazılardan biriydi. O yüzden de, tepkimi göstermeden geçmek istemedim.
Yazı başlığı, içeriği ve anlatmak istediği konularda inanılmaz tutarsız.
Yazınıza parti isimlerine hitafen başlayıp daha sonra yakın geçmişimizin siyasi tarihini özetlemeye çalışmışsınız. Çalışmışsınız diyorum çünkü özetlemeye çalışıtğınız tarih o kadar basit cümlelerle geçilebilecek bir tarih değildir.

Bu özetlemede akp hariç diğerlerinin hepsinde sanki tarafsız bir gözlem yapıyormuş üslubu kullanıp, iş akp'ye gelince bir akp yöneticisinden farkınız kalmamış. Yanlış anlmayın sizi akp'lisiniz diye suçlamıyorum. Herkesin politik görüşü vardır. Bunu da istediği gibi söylemekte özgürdür. Ama böyle tarafsızmış gibi davranıp, partizanlık yapmak çok basit ve ucuz bir numara...

Desteklediğiniz siyasi parti ve icraatları konusunda çıkın mertçe bu yönetim bunları bunları yapmıştır, bundan dolayı destekliyorum diyin.

Ya da

Parti isimleri ve halkın üzerine etkisi üzerine gerçekten bilimsel verilere dayanan ciddi bir yazı yazın.

Eleştirim belki size ağır gelmiş olabilir ama doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen, hatta söylenmediğinde insanlara zarar verdiğini düşünen bir insan olarak, demokratik tepkimi ortaya koyma gereği duydum.

Saygılarımla

Merhaba Sevda hanım

Siz de bilirsiniz ki hiciv yazıların özelliği, yapılan yergilerin içinde verilen mesajlardır. Yazının ironisini isim üzerine kurmama rağmen, verilen mesaj sizin anlattıklarınızdan farklı bir amaca hizmet etmiyor. İnsanlar oy verirken ne bir ideolojiye hakimler, ne de ülke yararına faydası olabilecek bir seçimi yapabilme bilince sahip. Anafikri bu.. Hal böyle olunca sizin de bahsettiğiniz şekilde seçmen, kişisel menafaatler üzerinden oy veriyor. Ayrıca parti isimlerini de bu kadar hafife almayın. Parti isimleri belirlenirken seçmenin bilinçaltına hitap edecek kelimeler özellikle seçilir.İşçi partisine gelince,sanırım o bölümü iyi okumamışsınız. Ben o partinin ismi yüzünden oy alamadığını belirtiyorum. Halkın tamamını içine dahil edecek bir ifade kullanmadıkları ve sadece belli bir kesime hitap ediyor oluşları, bu onlar için bir dezavantaj oluyor.Ülke sadece işçi sinıfından ibaret olmadığından, diğer sınıftan da insanları dahil edecek bir isme ve söyleme ihtiyaçları var. İdeolojilerini toplumun tamamı üzerinden hayata geçirebilme politikalarına sahip olursa, o zaman oy oranlarını daha da yükseltebileceklerine inanıyorum. Bu düşüncemi parti içindeki yöneticilerine söylediğim zaman, onlara da bu düşüncem mantık olarak yanlış gelmiyor. Ayrıca işçi partisi de mecliste görmek istediğim partidir. Bu yüzden diğer partileri eleştirdiğim gibi, bu parti ile de gördüğüm yanlışları dile getirdim.
Selamlar.

Sayın Sevda Eğer'in Ne

Sayın Sevda Eğer'in Ne anlatmak istediğini anlamadım. Vatandaşın Prtinin liderine oy verdiğini söylüyor. Aynı Sevda Eğer prti liderinin partiyi babasının malı gibi kullandığını söylüyor. Eğer,partiye oy verilmeyip lidere oy veriliyorsa zaten parti liderin partisidir. Parti liderin partisi ise, Partiyi neden babasının malı gibi kullansın?
Kendi malı gibi kullanır! Bu doğaldır. kullanıyorda. beğenmeyen başka partiye oy verir olur biter.
Vatandaş bireysel menfaate oy verirmiş, korkudan oyverirmiş... İdeolojiye bir partiye inanarak oy veemezmiş vatandaş.
Merak ediyorum, Sevda hanımın oy verdiği ideolojiyi? ne mutlu ona ki, Oy verecek bir ideoloji bulabilmiş!
Türkiye de ideolojisi olan parti yoktur! İdeolojisi var sanılan partilere oy vermek için sebep yoktur. Çünkü bu partilerin içi boştur ordan burdan devşirme araklama ideolojiler, felsefelerdir.
Türkiyede ki yegane parti ideolojisi, devlete egemen olmaktır.
Bu da sistematik bir hadisedir. Sistem bu olduğu sürece kim iktidar olsa sonuç farklı olmayacaktır!
Kimse AKP iktidardan uzaklaşınca bir şey değişeceğini sanmasın!
Sistem üzerinde kafa yormamız lazım. Kafanızda bir parti mutlaka vardır. Siz o parti iktidar olduğunda AKPnin yaptıklarından farklı bir faaliyet yürüteceğini düşünüyorsanız. Çoooook safsınız!
Anlayış, zihniyet sisteme göre gelişir. bunları sistem oluşturur, evirir. sistem bunu nasıl yapar bunu biraz olsun düşünmek lazım.
Saygılar selamlar

Kardeş MHP ırkçı partid değil

MHP içinde Türkiyede yaşıyan her etnisiyeden insan bulabilirsin .. MHP nin Tanımı 'Ne mutlu Türküm Diyene ' Atatürk'ün söylediği gibi yani kendini Türk olarak gören o kültürde yoğurulmuş herkesi Türk olarak görür Kültürel Türkçülüğü savunur...

cevaben

Saadet hanımla ortak noktada birleştiğimize göre İZZET KÜTÜKOĞLU'na döneyim:

Oy verdiğim ideolojiyi merak etmişsiniz, bende sizin yaşadığınız dünyayı merak ettim. İfadeleriniz ülke gündeminden farksız olmuş zira öylesine karmaşıklaştırmışsınız ki hem fikrimde misiniz zıt fikrimde misiniz anlamak mümkün değil. Bir de beraber inceleyelim bakalım sözlerime ne gibi argümanlar geliştirmişsiniz:

İz.Kü..... Parti liderin partisi ise, Partiyi neden babasının malı gibi kullansın? Kendi malı gibi kullanır! Bu doğaldır. kullanıyorda. beğenmeyen başka partiye oy verir olur biter ...

Yahu 'babasının malı gibi' derken benmerkezciliği, zorbalığı, tek liderli faşist yönetimi kastettim. Siz çıkmış yok efendim babasının malı olmaz olsa olsa kendi malı olur diyorsunuz. Tebrik ederim çok şey fark etmiş oldu. Üstelik bu durumu doğal bulmuşsunuz ve beğenmeyene başka adres lütfetmişsiniz.

durmamış devam etmişsiniz:
İz.kü... Türkiye de ideolojisi olan parti yoktur! İdeolojisi var sanılan partilere oy vermek için sebep yoktur. Çünkü bu partilerin içi boştur ordan burdan devşirme araklama ideolojiler, felsefelerdir.

Be ideolojiye mi oy veriliyor dedim? İdeoloji ve parti ismi dışında her şeye oy veriliyor dedim. İlk önce karşı görüş yazacağınız yazıyı dikkatli okuyun.

Şu söz de yorumunuzdan çıktı:
İz.Kü... Türkiyede ki yegane parti ideolojisi, devlete egemen olmaktır.

Bir defa ona devlete egemen olmak değil devleti egemen kılmak denir. Bu gün bırakın seçimle katakulleyle yahut meclisteki çoğunluğa güvenip yapılan yasalarla faşizmi dikte ettirmeyi; darbelerle ihtilallerle bile o dediğiniz gerçekleşememiştir.

Her durumu sisteme yıkmakda ayrı bir klişe olmuş.

En sonda da tüm sorunsalları çözmüş bir bilgeden beklenecek dahiyane çözüm ve öngörü beklerken alıştığımız üzere başka bir paradoksa tosluyoruz, bakın aşağıya:

İz. Kü... Sistem üzerinde kafa yormamız lazım. Kafanızda bir parti mutlaka vardır. Siz o parti iktidar olduğunda AKPnin yaptıklarından farklı bir faaliyet yürüteceğini düşünüyorsanız. Çoooook safsınız!

Böyle düşündüğünü söyleyen biri varsa etrafınızda o kişiyi saf ilan edebilirsiniz de benim yazdıklarımla ilgisini kuramazsınız tüm bu edebiyatta!

İlk defa yorum yapmıyor yazı yazmıyorsunuz. Artık biraz dikkat rica ederim, dikkat.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.