Rusya'ya Karşı Geliştirilen Renkli Devrimler ve Sivil Darbeler (2): Toplumları Uyuşturma

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar Adı: 
F.William ENGDAHL

CIA’in Önceden Aldığı Kabataslak Önlemler

Merkezi İstihbarat Teşkilâtı, CIA, ilk zamanlarında, Vaşington’un yoluna çıkanları devirmesi amacıyla rejim değişikliğine gidilmesini sağlamak amacıyla, sonrakilere kıyasla kabataslak sayılabilecek bir dizi önlem almıştı. İran’da demokratik bir seçimle gelmiş popüler başkan Muhammed Musadık’in devrilmesi, gizli CIA ajanlarının düzmece protestoculara, ve Şah için slogan atıp, bayrak sallayanlara verdiği parasal desteğe dayanıyordu. Bu durum monarşist Şah kuvvetlerini cesaretlendirdi.  Musadık tutuklandı ve ABD’nin petrol çıkarları yeniden güvence altına alındı. CIA, Guatemala’da Birleşik Meyve Şirketi’nin (United Fruit Company) ricası ve isteği üzerine, halkın seçmiş olduğu Başkan Arbenez’den kurtulmak üzere harekete geçti. Bir ulusalcı olan Arbenez’in Guatemala köylüsünün ekonomik durumunu iyileştirmek için aldığı tedbirler ABD’li muz üreticisini rahatsız etmişti. [11]

O yıllarda ABD’nin “gayrî resmi sömürgeciliği”nin şablonu sıkça tekrar ediliyordu.  Diğer ulusların iç işlerine her türlü örtülü ve yasadışı müdahale Soğuk Savaş bağlamında “komünizm tehdidi” adı altında haklı gösterilebiliyordu. Amerika’nın iktisâdî çıkarlarının komünist olmayan önderler tarafından da tehlikeye sokulduğu oluyordu. Bu önderler halk tarafından sevilen, demokratik olarak seçilmiş önderlerdi ve toprak reformu, güçlü sendikalar ve refahın eşit bir şekilde dağıtılmasından yanaydılar. ABD çıkarlarını tehdit eden bir diğer önder türü de yerel kaynakları ulusallaştıran, yabancı sermayeli sanayii sınırlayan ya da işçi ve tüketiciyi korumak için düzenlemeler getiren önder türüydü.

Amerikan işletmeleri ve genellikle de onların yardımıyla CIA, ülke içinde muhalefet tertipliyordu. Önce yurt içindeki genellikle orduyla bağlantılı sağ kanat grupları belirliyor, sonra da onlara bir teklifte bulu-nuyordu: “Bizim lehimize bir iş ortamı sağlarsan seni iktidara getiririz.” Bu süreci hızlandırmak için genellikle büyük rüşvetler veriliyordu.

CIA daha sonra genellikle demokratik yöntemlerle iktidara gelen hükümeti devirmek için işbirlikçilerle çalışıyordu. Bunun için birçok hile ve taktik kullandı: Propaganda, içi önceden doldurulmuş seçim sandıkları, parayla oy satın alma, zor kullanma, şantaj, seks rüşveti, yerel basın-yayında muhalifler hakkında yalan yanlış haberler, ulaştırma grevleri, siyasi partilere sızma ve engel olma, adam kaçırma, dayak, işkence, tehdit, ekonomik sabotaj, ölüm mangaları ve suikast. [12]

Bu çabalar genellikle bir  darbeyle nihayetleniyor ve “Amerikancı” bir sağcı diktatörlük yerleştiriliyordu. CIA daha sonra diktatörün güvenlik birimlerini eğiterek genellikle sorgu, işkence ve cinayet yoluyla emperyal sermayenin geleneksel düşmanları üzerinde baskı oluşturuyordu. Kurbanlar her ne kadar sadece çiftçiler ya da liberaller, ılımlılar, sendika önderleri, öğrenciler, ulusalcılar, siyasi muhalifler ve düşünce özgürlüğü ile demokrasi savunucuları olsalar da “komünist” yaftası yapıştırılıyordu. Bunu genellikle “ölüm mangalarının” kullanıldığı yaygın insan hakları ihlâlleri izliyordu.

Şili, Arjantin ve Soğuk Savaş dönemindeki Amerikanperest diğer sayısız diktatörlüğün kanlı tarihinin tamamı bu aynı gaddar kalıptan çıkmıştır.

Truman “Ulusal Güvenlik Devleti” Yaratıyor

Wall Street avukatlarından ve bir istihbaratçı olan Frank Wisner’in kariyerinin ilk yılları eski yöntemlere bir örnektir. Başkan Harry Truman 1947’de Yürütme’nin bir kolu olarak  Merkezî Haber Alma Teşkilatı’nı (CIA) oluşturdu. CIA, Kongre denetiminden muaf ve kamu-oyundan tamamen gizliydi. Gizliliği sağlamak için “ulusal güvenlik” tâbiri kullanıldı. Bu “Amerikan Ulusal Güvenlik Devleti” denilen kavramın doğuşu oldu. Öyle ki, işlenen her suç, ‘ulusal güvenlik’ ve sözde “Küresel Komünist Tehdit” adına mazur gösterilecekti.

Frank Wisner, yanıltıcı bir şekilde “Siyaset Eşgüdüm Ofisi” (OPC) olarak adlandırılan birimin başına getirilmek üzere 1948’de CIA’nın kurulmasıyla birlikte işe alındı. Aslında OPC, teşkilâtın örtülü operasyonlar birimiydi. Çok gizli tüzüğünde yer alan sorumlulukları arasında “propaganda, iktisâdî savaş, baltalama, baltalama (“sabotaj”) engelleme, bombalama ve tahliye işlemleri gibi önleyici doğrudan müdahaleler; yer altı direniş gruplarına destek ile tehdit altındaki ülkelerde komünizm karşıtı yerli grupların desteklenmesini içeren hasım devletleri ya da iktidarları yıkma operasyonları da bulunuyordu. [14]

Wisner, 1948’lerin sonlarında yerel ve yabancı basın- yayını yasa dışı yollarla etkilemek için tasarlanmış olan “Mockingbird Operasyonu”nu başlattı.  Wisner, 1952’-de CIA bütçesinin %75’ini kontrol eden Plânlama Müdürlüğü’nün başına geldi. İran’da Muhammed Musadık’ın ve Guatemala’da Jacobo Arbenz Guzmán’ın indirilmesinde etkili oldu.[15]

Diğer darbe operasyonlarında CIA çete tetikçilerinden biraz daha incelikli olan  suikastçiler, -hattâ bazen çete elemanları- ve kiralık katiller kullandı. [16]

 CIA’nın 1950 ve 60’larda “Tanrı’sız Komünizm”in yayılmasına karşı savaş adı altında sevilen devlet başkanlarını ortadan kaldırmak için kullandığı yöntemler yalnızca etkisiz olmakla kalmıyor, bazen de ters teperek Vaşington’a faydadan çok zarar getiriyordu. İster kıskanç FBI Başkanı J. Edgar Hoover, ister yabancı basın yayın, isterse de hedef ülkelerdeki yerel muhalifler aracılığıyla olsun, Amerika’nın “Özgürlük Feneri”, örtülü operasyonlarının açığa çıkmasıyla istisnasız bir şekilde karartılacaktı.

CIA operasyonları kelimenin tam anlamıyla denetimsizdi ve “Amerikan Yüzyılı”nı (İmparatorluğunu) kendi tarzında ilerletmek için aşırı uçlara gidildi. Örneğin 1950’lerden başlayarak Nelson Rockefeller’ın Sağlık, Eğitim ve Refah Bakanlığı’ndan örtülü ödenek alan CIA “MK-ULTRA” kod adlı bir programa girişti. Amerikan askerlerinin Kuzey Kore tarafından beyin yıkamasına maruz kalmaları durumunda ihtiyaç duyulacağını iddia eden CIA, “zihin kontrolü” deneylerine başladı. Daha sonraki araştırmaların da gösterdiği gibi Kuzey Kore’nin beyin yıkadığı iddiası bu programın meşrulaştırılması için tertiplenen bir uydurmaydı. O günlerde böylesi bir beyin yıkama olduğuna dair hiçbir delil yoktu ve hâlâ da öyle.

CIA bu programda, Amerikalı deneklere iradeleri dışında LSD ve diğer psikoaktif maddeleri verdi ve bunun sonucunda bazı kişiler intihar etti.

MK-ULTRA operasyonunun ödeneği Rockefeller Vakfı [17] ve özellikle MK-ULTRA pilot projeleri için oluşturulan fonlar aracılığıyla Nelson Rockefeller tarafından gizlice ortak olarak karşılanıyordu. Nelson Rockefeller o zamanlarda Başkan Eisenhower ’ın Sağlık, Eğitim ve Refah bakanıydı ve daha sonraları Soğuk Savaş Stratejisi ve Psikolojik Savaş özel danışmanı oldu. MK-ULTRA psikoaktif maddelerle “zihin kontrolü” girişimlerine ek olarak etkili propaganda, beyin yıkama, halkla ilişkiler, reklâm, hipnoz ve diğer telkin yöntemlerini içeriyordu. [18]

1960’lardan başlayarak ABD istihbarat camiasında bazıları tamamen yeni bir örtülü rejim değiştirme şeklinin olasılıklarını görmeye başladı.

Tavistok’tan RAND’a

1967’de Tavistock Enstitüsü’nün İnsan İlişkileri Bölümü Başkanı Londra’da Dr. Fred Emery adlı bir adamdı. Dr.Emery televizyonun “hipnotik etkileri” hakkında uzman olan bir zattı. Dr. Emery o zamanlarda yeni bir olgu olan “Rock” konserlerindeki kalabalıkların davranışından özellikle etkilenmişti. Dr.Emery bu dinleyicilere “Toplaşan Ergenler” diyordu. O bu davranışın hasım ya da işbirliğine yanaşmayan iktidarların indirilmesi için etkin bir şekilde kullanılabileceğine ikna olmuştu. Dr.Emerly bunun hakkında Tavistock Enstitüsü dergisi “Human Relations (İnsan İlişkileri)”ne bir yazı yazdı. Makalenin başlığını cesur bir şekilde şöyle koydu: “Gelecek Otuz Yıl: Kavramlar, Yöntemler ve Beklentiler.” Makale “isyankâr isteri” dediği şeyi güvenli bir şekilde yönlendirme ya da yönetmenin yollarını açıklıyordu. RAND araştırmaları buna daha sonra “sivil toplaşma”  diyecekti. [19]

I.Dünya Savaşı’nın ardından İngiliz Ordusu psikolojik savaş birimi olarak Tavistock Enstitüsünü kurmuştu. Enstitü adını Bedford Dük’ü, Tavistock’lu Marquis’den alıyordu. 1921’de I. Dünya Savaşı’ndan kurtulan İngiliz askerlerindeki savaş sonrası ruhsal çöküntünün araştırılması için Tavistock enstitüye bir bina bağışladı. Ancak, araştırmanın amacı travma geçiren askerlere yardım etmek değil, baskı altındaki insanların “kırılma noktasını” bulmaktı. Program, İngiliz Psikolojik Savaş Bürosunun yönetimi altındaydı. Sigmund Freud bir süre, bireyler ve büyük gruplara uygulanan psiko-analitik yöntemlerle ilgili olarak Tavistock ile çalıştı.

II. Dünya Savaşından sonra Rockefeller Vakfı Tavistock Enstitüsü’ne para aktarmak için sahneye çıktı ve Birleşik Devletler ve onun yeni filizlenen psikolojik savaş faaliyetleri için Enstitü’nün programlarını destekledi. [20] Artık “Tavistcok İnsan İlişkileri Enstitüsü” olarak anılan Tavistock’a, para sıkıntısı çektikleri için, Rockefeller Vakfı mâli destekte bulundu. Enstitü’nün Rockefellerci Gündemi “savaş koşullarında orduda gelişen toplum psikolojisini barış koşullarında”  uygulamaktı. [21]

Bu önemli bir dönüm noktasıydı.

Tavistock önde gelen araştırmacılarından Almanya doğumlu Kurt Lewin’i “Grup Dinamiği Araştırma Enstitüsü”nü kurması için 1945’te Massachusetts Teknoloji Enstitüsüne göndererek ABD’de çalışmak için hemen kolları sıvadı. Lewin grup ortamlarında bireyleri etkileyen sürecin bilimsel olarak araştırılmasıyla ilgilendi. Genellikle “sosyal psikolojinin” babası olarak bilinir. Lewin’in ölümünden sonra merkez 1948’de Michigan Üniversitesi’ne taşındı ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü oldu. [22]

Tavistock’un daha sonraki yirmi yılda çalışmalarının amacı toplumları yönlendirmek için sosyal gruplar ve dinamikler hakkında psikolojik iç görüler kazanmak oldu.

Fred Emery’nin 1967’de “toplaşan” kalabalıklar hakkındaki içgörüleri daha sonradan Mayıs 1968’de Paris’teki öğrenci isyanlarında doğrulanmış gibi göründü. Binlerce “toplaşan ergen” milyonların katıldığı bir harekete dönüştü, Fransız hükümetini sarstı ve sonunda Charles de Gaulle hükümetini devirdi. [23] Bu kendiliğinden oluşan hareket Tavistock enstitüsü ve çeşitli ABD istihbarat birimleri tarafından çok yakından incelenecek ve ortaya çıkarılan yöntem, davranış ve taktikler geliştirilerek Amerikan istihbarat camiasınca kırk yıla yakın bir süre kullanılacaktı.

 

Katmandu’da “Rock” Müziği Klipleri

1989’un sonlarında  “Yeni Rejim Değişikliği” programının bir parçası Ohio’daki Case Western Reserve Üniversitesi’nde ortaya çıktı. Üniversite’nin “Küresel Yönetimde Toplumsal Buluşlar Programı”nda Phile-delphia’daki Wharton Mâliye Okulu’ndan olan Toplum Mimarlığı Profesörü Dr. Howard Perlmutter vardı. Tavistock’tan Emery’nin öğrencisi olan Perlmutter “rock” müziği video kliplerinin Katmandu’daki geleneksel kültürleri bozmak için kullanılacak model olduğunu açıkça dile getirdi. Böylelikle güçlü devletler “Küresel Bir Medeniyet” yaratabileceklerdi. [24]

Perlmutter’e göre istikrarı bozucu bu tür dönüşümler için iki şey gerekliydi: “uluslararası ve yerel örgütlerden oluşan şebekeler inşa etmek” (günümüzdeki insan hakları kuruluşları ya  da diğer Sivil Toplum Kuruluşları -STKlar- gibi.) ve “yerel bir olayı yaygın basın-yayın organlarını kullanıp dönüştürerek anında uluslararası etkiler göstermesine neden olan faaliyetler tertiplemek.” [25]*

Perlmutter’ın düşüncesi Amerikan yapımı “yeni ve geliştirilmiş” rejim değişikliğinin ana şablonuydu, yani ABD tertipli darbe. 2000 yılından sonra Orta Avrupa’da bunlara “Renkli Devrimler” dendi.

Perlmutter’in istikrarsızlık yaratmadaki ana şablonu yeni araştırmalarla desteklendi. RAND Şirketi’nin bu araştırmaları Bilgi Devrimindeki gelişmelerin örtülü bir şekilde rejim değişikliği için nasıl kullanılacağı hakkındaydı. 1997’de RAND araştırmacıları John Arquilla ve David Ronfeldt bilgi devriminin ABD ordusu lehine nasıl istismar edileceğini anlatan eserlerini yayınladılar. “Toplaşma” potansiyelini arttırabilmek için e-posta ve mobil telefonlar aracılığıyla şebeke temelli örgütlerden yararlanılarak, Bilgi Teknolojileri (IT) önemli savaş yöntemlerine dönüştürülebilirdi. [26]

iletisim@PolitikaDergisi.com

___

* İrandaki son seçimlerde Musavi taraftarlarının Batı basın-yayını aracılığıyla tüm dünyaya büyük bir muhalefet gibi aktarılması ve şüpheli kişilerce öldürülen Nida’nın Ahmedinecad aleyhine bir propagandaya dönüştürülmesi.(Çev.n.)  

11 William Blum, Ümidi Öldürmek: II. Dünya Savaşından Bu Yana ABD Ordusu ve CIA Müdahaleleri, Monroe, Maine, Common Courage Yayınları, 1995.

12 ae

13 Steve Kangas, CIA Gaddarlıklarının Tarihçesi, www.hup-pi.com/kangroo/CIAtimeline.html.

14 William Blum, yazarın ae, sf.259, CIA’nın rüşvet ve suikast de dâhil olan suçlardan yargılanmaktan muaf oluşunu anlatıyor.

15 ae., sf.72-83

16 ae

17 John Marks, Mançurya Adayını Arayış: CIA ve Zihin Kontrolü –Davranış Bilimlerinin Gizli Tarihi, New York, W.W. Norton & Co., 1979, sf.141.

18 Gerard Colby ve Charlotte Dennett, Onların Dediği Olur: Amazon Ormanlarının Talanı, Nelson Rcokefeller ve Petrol Çağında Evanjelizim, New York, harper Collins, 1995, sf.256

19 Jonathan Mowat, yazarın ae.

20 Bill Cooke, Yumuşak İdarenin Temelleri: Rockefeller, Barnard ve Tavistock İnsan İlişkileri Enstitüsü, Lancaster Üniversitesi İşletme Okulu, http://209.85.129.132/search?-q:cache:f-itMuEN-YSIJ:www.ncl.ac.uk/nubs/research/cen-tres/mhrg/papers/paper13.pdf+tavistock+institute+rockefeller+foundation&hl=en&ct=clnk&cd=6. Cooke şöyle diyor: Tavistock tarihi daha önce daha önce yazılmış olsa da bu Rockefeller ile TIHR kurucusu ATM “Tommy” Wilson’ın 1930’larda ilk ilişkilerini gösteren arşiv materyalidir ve 1950lere kadar Tavistock’un toplumsal ve organizasyonel bilimler merkezine gelişiminin nasıl Rockefeller tıp araştırma programı tarafından desteklendiğini göstermektedir. Ayrıca Tavistock’un yükselişini bir yandan transatlantik ilişkiler ağına, öte yandan İngiltere, ABD ve dünya siyasetinin değiştirilmesine bağlar.

21 Eric Trist ve Hugh Murray, Toplum Bilimin Toplumsal İlişkisi –Bir Tavistock Antolojisi: Tavistock Enstitüsünün 1989’a kadar Kuruluş ve Gelişimi, http://everything2.com/e2node/The%25-20Tavistock%2520Institute.

22 Michigan Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü, Grup Dinamikleri Araştırma Merkezi, History, http://www.rcgd.isr.-umich.edu./history/.

23 Situationist International adlı küçük esrarengiz bir gurup Mayıs 1968’deki öğrenci ayaklanmalarında haddinden fazla rol oynadı ve bazı araştırmacılar bunun ABD İstihbaratı tarafından desteklendiği ya da yönetildiği yorumunda bulundular.  Güçlü Fransız Komünist İşçi Sendikası CGT’nin olayları yatıştırmaya çalışması bile işe yaramadı. ABD yönetimindeki NATO’ya karşı olduğu için De Gaulle Sovyetler Birliğinin ‘dostu’ olarak nitelendi.

24 Jonathan Mowat, yazarın aynı eseri.

25 Howard Perlmutter Pensilvanya Üniversitesi Wharton Mâliye Okulundaki çalışmalarından ötürü ABD küreselleşme modelinin önde gelen stratejistlerinden biriydi. Wharton’da Çokuluslu Yatırım Birim Başkanı ve Küresel Enstitüler Araştırma Merkezinin Kurucusu ve Başkanı olarak küreselleşme sürecini yönetti. Bu dönemde Tavistock’tan çalışma arkadaşı Eric Trist ile Küresel Toplumsal Yatırımın Toplumsal Mimarisi fikrini 21.yy’da organizasyonlar paradigmasına dayanarak formüllendirdi. Wharton’da İlk Küresel Medeniyet bağlamında kültürler arası yönetim dersi içinde ulusötesi yatırımın küresel toplum  mimarisi, ulusötesi teşkilât geliştirme, küresel stratejik ittifaklar, küresel şehirler ve eğitimin küreselleştirilmesi konulu araştırma ve eğitim başlattı. Http://www.deepdialog.com/dr_perlmutter-/index.html.

26 John Arquilla ve David Ronfeldt, Athena’nın Kampında: Bilgi Çağında Çatışmalara Hazırlık, Santa Monica, CA: RAND, MR-880-OSD/RC, 1997.

İngilizceden çeviren: Levent KARTAL

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.