Sadaka Cumhuriyeti

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Miraç ÇEVEN

 

   İlginç bir dönem yaşamaktayız. “Zaten Türkiye’nin hangi dönemi ilginç değil ki” hezeyanınızı ben de içimde duymaktayım. Farklı gördüğüm şeyi söyleyeyim sizlere:  “Dünyada hiçbir ülkede sosyal devlet tasfiye edilmek istenirken bir yandan da belirli kesimlere sosyal yardımlar yapıldığı görülsün.” Konuyu açıyorum; AKP seçimlerde büyük bir zafer kazandı. Bu nasıl oldu acaba, bunu ciddi ciddi düşündük mü? Ben cevaba yeni yeni yaklaşıyorum. Medyaya hâkim olmaları ve siyasi istikrar ilk iki sebep görülse de işin temeli bence başka bir şeye dayanıyor. Tayyip Erdoğan’ın kömür yardımına ne kadar önem verdiğini hatırlayalım. Bence gözden kaçırılan noktanın siyah ışıkları buradan yüzümüze çarpmalı. <?xml:namespace prefix = o />

   Diyelim ki çok fakir bir ailedensiniz,  yardıma muhtaçsınız; mahalle muhtarı sizin evinize yetecek ekmeği ve birkaç temel maddeyi kolaylıkla sağlıyor. Ramazan’da çadırlarda rahat rahat yemeğinizi yiyebiliyorsunuz, vefat eden yakınınız evinizden alınıp her türlü masraflar karşılanıyor. Bir yandan adamlar “Müslüman’ız” diyorlar, bu da iyi bir şey. Yıllardır AB AB diyerek başımızın etini yediler, onun için de gerekli kararları çıkarıyor görüntüsündeler. Dolarda zamlanmadı; e daha ne olsun? Eskiden kapağı seçimden sonra verilen buzdolaplarına bile razıydık diyorlar. Diğer yan(lar)dan birileri ülke elden gidiyor diye bağırıyor; ama hiç anlamadığımız bir dilden konuşuyorlar. Hani devlet ne yapsa doğru yapardı, hani siyasetle ilgilenenler ‘komünistti’? Şimdi bizden niye ilgilenmemizi istiyorlar ki? Vardır bu ülkenin bir Necati Şaşmaz’ı, boş bırakmıyorlardır başlarını. Oyum, AKP’ye...

   En alt gelir düzeyi böyle düşünüyor, zaten iş adamları memnun “AKP’nin ve Cemaatin” yakınlarında oldukları sürece zaten pastadan pay alıyorlar. Liberaller de desteklerini AKP’ye verdi. O açıdan da sorun yok!

   Bence burada ülkemizin tarihi ile yüzleşmesi gerekmekte. Yıllardır bize söylenen yalanlar aynı kazanda kaynaya kaynaya katran kıvamına geldi. İçinde ne var ne yok, görülmüyor. İnsanlar 12 Eylül’ün sosyal Darwinizm’i ile her şeyden korkar duruma getirilmiş. Düşünmez, okunmaz halde örgütlenme hakları bir bakıma yok edilmiş, karnını doyurma peşinde olan cahilleştirilmiş; hatta çıkar için her şeyi yapacak şekilde moral ve dengesi bozulmuş halka bir anda “AKP hükümeti zamanında” düşünme zorunluluğu yükleniyor. Halk ne mantık, ne tarih, ne de kendi dinini biliyor. Öğrenme isteği “ihtiyacı da” yok hani... Ne sonuç bekliyordunuz? Tarihini bilmeyen, dinini bilmeyen, okumayan ve düşünmeyen bir toplumuz ve maalesef AKP tüm bu kötü, lümpen, cahil hayat tarzının siyasete yansımasıdır.

   Ve ne yazık ki CHP, söyleminin temeline halkı koyamadı. CHP adı anılınca insanların aklına hep devlet bürokrasisi, milli şef baskısı geldi. Bu baskı, düşünen ve bir şeyler yapmak isteyenlere ise “başıma ne gelir kaygısı ile” çelikleşen çaresizliğine iki kat su verdi. Ve Erdoğan bunu seçimlerde üzerinde İnönü resimleri olan paralar ve ekmek karneleri ile gayet güzel kullandı. Devletten beklenen o sert lümpen tavır ile kükredi. Zenginlere daha çok para, çoğalan fakirlere ise daha çok sadaka ile yerini pekiştirdi, çünkü fakir halk devletin aslında kendisine daha rahat ve güvenli bir yaşam için kurulduğunu bilmemekte.

   Şimdi Sosyal Güvenlik Kanunu ile sosyal devlet tasfiye edilirken sadaka zihniyeti daha da mı artacak? Bir sormalıyız kendimize; bu ülkede, her ne kadar aç ve cahil bırakılsak da biz neyiz?

   Hala aynı hatalardayız, hala tarihle yüzleşemiyoruz, devlet kendini halka anlatamadı, halka mâl olamadı. Atatürk’ün hayali eğitim ve toprak reformu tamamlansaydı; devlet daha sağlam bir zemine oturacaktı. Ömrü vefa etmedi. Sonrakiler adını kullansalar da yönünü, adımlarını takip etmediler veya edemediler, bunu takdirinize bırakıyorum. Hataları bir daha tekrarlamamak için beynimize mıhlamalı ve gelecek için daha sağlam adımlar atmak için kendimizle barışık olmalıyız. Tarihimizle, kendimizle yüzleşmeli, aynaya bakmalı ve kavramalıyız biz TÜRK Milletiyiz ve dilenci değiliz.

                                                           iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.