Savaş Borozanlığı

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Neymiş? Akçakale’ye düşen top mermisinin senaryosu ABD’de Brookings Enstitüsünde yazılmışmış! ABD bunu her zaman yapar ki! Bunu bilmiyor musunuz? ABD, Dünya’da ki tüm kritik noktalar için oyuncuları toplar, bir olay ortaya koyar ve oyuncuların bilgi birikimleriyle, bu oyunu doğaçlama oynamalarını ister. Bu olacaklar için smilasyondur. Biz de TSK bu gibi smilasyonlar yapamaz. Yaparsa Balyozcu olarak hüküm giyer!

Şimdi dönelim bu smilasyona; Bu smilasyonun gerçeğe yakın olması için bombaların tabii ki Şanlıurfa veya Gaziantep’te patlaması gerekiyordu. Suriye sınırından kilometrelerce uzakta, Erzurum’da patlayacak hali yok ya! O zaman smilasyon gerçekliğini kaybeder. Hiçbir oyuncu Erzurum’da patlayacak bomba için oyun oynamak istemez, kafa yormak istemez…

İkinci konu da şu teskere konusu… Bu teskerenin Meclise 4 Ekim 2012’de geleceği, aylar öncesinden hatta son sınırötesi harekat teskeresi imzalandığında belliydi. Yani bu sınırötesi teskeresi Suriye için gelmedi meclise, PKK için geldi. Ancak arada Suriye’de kaynadı.

Burada bir paragraf açıp MHP ve CHP’nin teskerenin oylanmasında sergiledikleri tutuma dair birkaç birşeyler de yazmak istiyorum. MHP’nin AKP’nin dümen suyuna gittiği ereştirileri genel olarak doğrudur ama bu teskerenin oylanmasında MHP duruşunu değiştirmemiştir. MHP bu teskereye Suriye için değil PKK için “evet” demiştir. O yüzden MHP’yi eleştirmek bu konu için yersizdir. Burada eleştirilmesi gereken CHP’dir. CHP, PKK’ya sınırötesi operasyon yapılmasın mı istiyor ki teskereye “hayır” demiştir. Tabii ki hayır. CHP, Suriye için bu teskereye “hayır” demiştir ama bunu açıkça belirtmesi gerekirdi. Hatta teskerenin Kuzey Irak ve Suriye için ayrı ayrı oylanmasını isteyebilirdi. Yıllar sonra görün bakın, bu AKP’liler, CHP’nin “hayır” dediği bu teskere için; “CHP zaten PKK’ya sınırötesi operasyon izni veren teskereye de “hayır” demişlerdi” propagandası yapacaklar. CHP, AKP’nin alicengiz oyunlarını halen göremedi ve görememeye de devam ettikçe biraz zor iktidar olur.

Biraz da Suriye ile savaş olur mu konusuna değinmek istiyorum;

Suriye, Türkiye Suriye’ye girse bile Türkiye ile savaşmayı göze alamaz. İran destek çıkarsa belki ama bu kez de İran, Türkiye ile savaşa girerse İsrail’in bu fırsatı değerlendirip kendisine saldıracağını bildiği için buna cesaret edemez. Burada Türkiye’yi caydıracak tek unsur Rusya’dır ve Rusya’nın da olaya ne kadar müdahil olabileceği tartışmalıdır.

Engin Ardıç köşe yazısında “Ya Tayyip savaşı kazanırsa?” diye sormuş. İlk okuduğumda “Yuh artık” dedim ama şartları düşündüğümde bunun mümkün olabileceğine kanaat getirdim.

Bazıları da bu maceranın Balkanlarda bataklığa saplanan Osmanlı gibi Türkiye’nin de Ortadoğu’da bataklığa saplanacağı tezini savunuyorlar… O zamanı, şartları ve aktörleri iyi analiz ederseniz Ortadoğu’nun o zaman ki Balkanlardan daha kötü olduğunu anlarsınız…

Türkler herzaman mazlumun yanında olmuşlardır. Şimdi de mazlumun yanında olma zamanıdır. Osmanlı’nın Balkanları kaybetmesine değil de kazanması sürecine bakarsanız, Balkanlar’da ki durum da aynen şimdi Ortadoğu’da olduğu gibi, Hristiyanlar arasında ki meshep savaşlarına benziyor. Osmanlı o meshep savaşlarını bahane ederek Balkanları işgal etmiş, Balkanlar yüzyıllarca barış ve huzur içinde yaşamışlardır. Şimdi ki durum da ona benziyor. Ortadoğu’da ki ateşi ancak Türkler söndürebilir ve şartlar buna müsait.

Savaş borozanlığı mı yapıyorum? Hayır… Başbakan’ın bu konuda ne düşündüğünü ve nasıl gaza getirilebileceğini anlatıyorum. Belki de AKP seçmeninin veya ülkenin nasıl ikna edilebileceğini…

 

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.