Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Halk Seçimini Yaptı: Ayrışmaya ve Ayrımcılığa Devam...
- Cumhurbaşkanlığı Seçimin Ardından
- Muhafazakârlık-Modernlik Çerçevesinden Bazı Okumalar...
- Geniş Kitleleri Etkileyebilme Sanatı: Algı Yaratımı ve Yönetimi
- Nerede Diyalog,Nerede Müzakere,Nerede Uzlaşma?
- 2014 AK PARTİ Siyaset Vizyonu: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
- Cumhurbaşkanlığı Seçiminde En Devrimci Tercih; Boykottur!
- Erdoğan'ın 50'si!
- Dış Karışıklıklar ve Darbe Riski(!)...
- Notlar...
- BOP Eş Başkanı Türkiye’ye (Cumhur) Başkan(ı) Oluyor!
- Mısır'daki Darbe Neden Bizi Gerer?
- Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Seçim Sistemleri Üzerine
- KKTC’de Yerel Seçimler ve Anayasa Değişikliği
- Siyaset ve Sosyoloji...
Seçime Doğru...
Ülkemizde ve etrafımızda gündemimizi meşgul edecek gelişmeler, ardı ardına gelmekte.
Her şeyden önce...
Filistin’de yaşanan katliamın hiçbir şekilde açıklaması olamaz.
Solculuk oynayanların da...
Sağcılık oynayanların da...
Olayları süzmeleri ve değerlendirmeleri yine “ideolojik çerçeveden”.
Ne yazık ki...
Yaşananlar...
Öldürülen ve katledilen çocuklar...
Nedense...
Herkesin kendi ahlâki penceresinden değer buluyor.
Dünyamız gerçekten de gittikçe kirleniyor...
Ahlâken de vicdanen de kirleniyor...
***
İç siyasamızda, cumhurbaşkanlığı seçim süreci ve propagandası da devam etmekte.
Yalnız, gözünüzden kaçtı mı bilmem; ama Cumhurbaşkanlığı seçim propaganda süreci, 30 Mart yerel seçim sürecine göre daha sönük geçmekte.
Yine bildik üzere anketler yapılmakta, Cumhurbaşkanlığına aday kişilerin halk nezdindeki teveccühlerini görmek adına.
Türkiye açısından bu Cumhurbaşkanlığı seçiminin, önemli kritik dönemeçleri de olacak.
Her şeyden önce bu seçimi, halk kendi kendine gerçekleştirecek. Yani halk bu seferki seçimlerde, “seyirci” veya “figüran” olmayacak.
Tabii ki, bu seçimin, Cumhurbaşkanlığı seçiminin, halk tarafından oylanacak olması, yine bildik tartışmaları da gündeme taşıyacak.
***
Halkımızın feraseti problemi?
Tabii ki bu seçimin bir diğer önemli belirleyici durumu da, dışarıda bu seçimin nasıl algılandığıdır ya da algılanacağıdır.
Eğer Cumhurbaşkanlığına Recep Tayyip Erdoğan seçilirse, ülkemizde nasıl bir siyasal tablo belirecektir?
Anayasada yazmasa bile seçilmesi durumunda Recep Tayyip Erdoğan, “yarı başkanlık” profilinde ısrarcı olur mu?
Bu seçim sürecinde ne denirse densin başbakan Sayın Erdoğan, diğer rakiplerine göre daha avantajlı durumda. Bir kere kemikleşmiş bir seçmen tabanına sahip. Muhafazakârlar diyebileceğimiz bir kesim, seçmen davranışı veya seçmen tavrı noktasında, sol seçmen profiline göre daha istikrarlı bir grafik çizmekte.
Belki çok aceleci bir değerlendirme olabilir; ama gerçekten de üzerinde durulması gerekir, Sayın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığında ülkemizi nasıl bir siyasal tablo beklemekte?
Erhan SALMAN
erhan.salman@politikadergisi.com
- Erhan SALMAN içeriği
- 17153 okunma
Yorumlar
Erdoğan Seçilirse
Bir kere bu cumhurbaşkanlığı seçimleri her şeyden önce ancak başkanlık sisteminin olduğu amerika ve latin amerika ülkelerinde uygulanmaktadır.Aslında akp hükümeti cumhurbaşkanlığı seçimleri yasasını kabul ederek kurallarını kendi belirlediği bir oyuna muhalefeti de dahil etmektedir.Oysa bizim parlementer demokrasi sisteminde cumhurbaşkanlığı seçimi gibi uydurma bir seçim olamaz.Mustafa kemal başkanlık sistemi kurmadı,amacı parlementer demokrasiyi inşa etmekti. Hiç kimse kalkıp da muhalefettekş chp ve mhp dahil buna bu seçimlerin bizim siyasi yapımıza uygun olup olmadığını sorgulamadan bir yarışa giriyorlar.Chp ve mhpnin çatı adayı ihsanaoğlunun seçilme şansını bilemeyiz,ancak bir dinciden bir diğer dinciyi seçersek ne kazanacağız.İhsanoğlunun erdoğandan farkı nedir?O ve chp bunu yurttaşlara açık ve net anlatmalı ve ikna etmeli seçmeni.Diyarbakıra gidip anadilde eğitim olmalı,başörtüsü haktır diyen sağcı ve dinci dünya görüşünü her fırsatta dile getiren bir şahsın laik demokratik Türkiyeye ne katkısı olabilir?Ancak cumhurbaşkanı adayları arasında gerçekten sol ve sosyalist aday olmasını temenni ederdik,olmadı.Bu noktada demirtaşa karşı sol kesimin uyanık olup ona oy vermemesi gerekir.Demirtaş,solda olmıyan muhalefeti yaparak prim oy toplamaya çalışıyor.Bu şirinlik çabaları boşunadır.Amacı apoya özgürlükten başka bir talep değildir.Buyrun bakalım iki dinci bir bölücüden birini seçin,çok zor bir seçim olacaktır,bu seçimler. Ancak erdoğan seçilirse Türkiye başkanlık sistemine geçip,ulus devlet ve üniter yapı tasfiye edilecek ve doğuda özerk bir kürt devleti kurulacak ve apo salıverilecektir.Tüm yurttaşlar bu konuda sağduyulu olmak zorundadır.
Diktatöre Oy Yok.
Ne yalan söyleyeyim ben de başlarda çatı aday e.ihsanoğlu ilan edildiğinde,bu adayın Chpnin laik,Atatürkçü ve sol kimliğine uygun düşmediği için eleştirmiştim. Bu konuda chp yönetimini suçladım,çünkü chp sağa savrulmaktaydı. Bu konuda yazdım da. Ancak cumhurbaşkanlığı seçim süreci ilerledikçe,bu fikrimi fazla sekter ve sol çocukluk olarak değerlendirdim.Çünkü söz konusu olan demokrasinin elden gitmesi, ve erdoğanın seçilirse diktatörlüğünü ilan etmesi gerçekliğiydi.Düşündüm ki,seçimi boykot erdoğanın değirmenine su taşıyacaktır.Üstelik seçimi boykot devrimci bir tavır da olamaz. Erdoğan cumhurbaşkanı seçilirse,cumhuriyet yerine şeriat devleti,doğuda özerk kürdistan kurulacak,bölücü terörün başı apo salıverilip siyasete dönecektir. Türkiye aynı zamanda ortadoğuda çıkan mezhep savaşının tarafı olacak,savaşa girmek zorunda bırakılacaktır. zaten erdoğanın seçilmesiyle şimdiye dek kör topal yürüyen parlementer demokrasi yerine başkanlık rejimi kurulacak ve en önemlisi de erdoğan ve ailesi yolsuzluk rüşvet soruşturmalarından bağışık hale gelerek,yüce divana çıkmaktan kurtulacaktır. Cumhurbaşkanları sadece vatana ihanet suçundan yargılanırlar. Dolayısıyla ihsanoğlunun cumhurbaşkanı seçilmesi Türkiyeyi normal,demokratik parlementer rejimine döndürüp,anayasal kurum ve kuralları işler kılacak ve Türkiyenin ortadoğuda yeniden itibar kazanmasına katkı yapacaktır. Sosyalistler ve devrimciler açısından demokrasiden yana olmak zorundayız.Tsip(Türkiye Sosyalist İşçi Partisi)nin ve 68liler biriliğinin de e.ihsanoğlunun adaylığına destek vermesi benim açımdan önemli ve kayda değerdir. Laik,demokratik rejimde ısrarlı ve kararlı isek,ekmeleddin ihsanoğluna bu seçimlerde destek vermek zorundayız. Aksi takdirde,Türkiyenin toprak bütünlüğünden ulus devletten,laik yapıdan söz etmek şansımız kalmaz. Erdoğan üstelik ülkede alevi-sunni Kürt-Türk iç savaşına zemin hazırlayarak,Türkiyeyi bir yugoslavya iç savaş cehennemine götürmek gizli ajandasına sahip gözükmektedir.Son olarak demokrasi olmadan sosyalizm kurulamaz.Erdoğanın dinci faşizmine karşı laik demokratik cumhuriyete sahip çıkanların çatı aday ihsanoğluna oy vermeleri yaşamsal öneme sahiptir.
Yeni yorum gönder