Siyasal İletişimin Önemi

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Bu sitede duyurusu yapılmış olan Siyasal İletişim Kongresi’nin, siyaseti yönlendirmek, seçmenin veya hedef kitlenin yapısını nasıl analiz etmek gerektiği yönünde, ileride siyasal kariyer hedefleyenler için çok yararlı olacağını düşünüyorum.

Kongreye, özellikle Siyasi partiler, adaylar, aday adayları, siyasi parti temsilcileri ve yöneticileri, halkla İlişkiler çalışanları, pazarlama iletişimi uzmanları, marka yöneticileri, reklam uzmanları ve yöneticileri, gazeteciler, siyasal iletişim uzmanı olmak isteyenler, siyasi iletişimi kurumsal hizmet olarak sunan ve sunmak isteyen kurumlar, kuruluşlar ve departmanlar,  STK’lar, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, akademisyenler; İletişim fakülteleri öğrencileri, İdari bilimler fakültesi öğrencileri ve yeni mezunların katılması, onlar için oldukça yararlı olacaktır.

Ben bu kongrenin amacını okuduktan sonra bir arkadaşımın, hedef kitleyi veya seçmenini tanımanın ne kadar önemli olduğunu anlatan bir hikayesi geldi aklıma;

 

Bu arkadaşım, babasının da muhtar adayı olduğu bir seçim zamanı, bir okulda sandık görevlisi olarak görev alıyor. Mühür basma bölümünü düzenlerken, babasının muhtarlık seçim kağıdının küçük (bu arada muhtarlık seçim kağıdında muhtar adayının vesikalık fotoğrafı basılı) rakip adayın seçim kağıdının daha büyük (fotoğrafının da) olduğunu farkediyor. Bu durum arkadaşımın oldukça canını sıkıyor ve bir fırsatını bulup babasını arıyor;

 

“Baba, seçim kağıdını neden küçük bastırdın ki, rakip adayın kağıdı daha büyük, biliyorsun zaten oy atanlar yaşlılar olacak, gözleri görmeyecek senin fotoğrafını, bu seçimi kaybedeceksin” diyor.

 

Babası sadece; “Sen işine bak, karışma” diyor.

 

Akşam oy verme işlemi bitip oylar sayılmaya başlandığında arkadaşımın seçim sandığı sonuçları şaşırtıcı oluyor. Babasının kaybedeceğini sanarken, babasının oyları rakip adayın oylarının neredeyse beş katı çıkıyor. Diğer sandıkların sonuçları da farklı değil... Oy sayımı bittiğinde arkadaşımın babası, rakip adayın oylarına oranla yaklaşık beş katı oy alarak muhtar oluyor.

 

Ertesi gün kahvaltıda babası arkadaşa şöyle diyor; “Oğlum, bizim insanımız üşengeçtir. Rakip adayın oy kağıdını zarfa koymak için katlamak zorunda kalacaktı, ancak benim oy kağıdımı şak diye zarfa koyabildi...”

 

İşte böyle... Arkadaşın babası seçmenini iyi tanımış ve ona göre bir yöntem izleyerek seçimi kazanmıştı. Bu küçük örnek bile aslında siyasal iletişimin ve seçmenini, toplumu iyi analiz etmenin, siyasette olmazsa olmazları arasında yer aldığını göstermekte...

 

Bende okurlarıma Siyasal İletişim Kongresi’ne katılmalarını bu yüzden şiddetle tavsiye ediyorum...

 

 

Ümit MİNEL

 

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.