Sponsor Ararken Kafayı Kırmak

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Naile DUMAN

<?xml:namespace prefix = o /> 

   Son iki üç yıldır fokur fokur kaynayan kriz kazanı patladı patlayacak. Gündem değişiklikleri, ölenler, içeri alınanlar, bombalar vs. derken, “yeteeeeeeeer!” diye bağırdığını duydum, iç sesimin. Eğer bu denli duydu isem sesini, gelmiştir yoldan çıkma vakti. Yani istesem de ciddi yazamam. İstesem de siyaset yapamam. Hani kötü bir olayın üstüne soğuk su içmek vakti gelir ya, benimki de o hesap; gülümseten şeyler yazmam lâzım, beni gülümsetirse sizi de gülümseteceğini düşünerek… Hem gülmeseniz de olur. Hem ağlarsa anamız ağlar, gerisi yalan ya, belki bu yüzden!..

   Bilenler bilir, ‘çoooook’ uzun süredir “sponsor” arıyorum. Yok, Formula-1 için değil, basketbol ya da futbol turnuvaları için de değil, bir kaset, CD ya da piknik faaliyeti için de değil. Ve maalesef “klip” için hiç değil. Kitap için; ama bildiğiniz roman, öykü ya da aşk konulu bir kitap değil söz konusu olan. Tamam, açıklıyorum: Şiir kitabım için sponsor arıyorum. Tamam, gülüyorsunuz biliyorum; alıştım, gülünüz, lütfen hiç çekinmeyiniz. Bekliyorum; gülmenizin geçmesini. Hıh! Şimdi, ne ararsak bulduğumuz malum google.com’a yine büyük bir iştahla girdim. Demişken, bir arkadaşım kızına seslenir “kızım, anahtarımı gördün mü?”, kızı yanıt verir “baba, Google yaz, anahtar yaz, enter’a bas, kesin bulursun”. Arkadaşımın yüz ifadesini tahmin ediyorsunuzdur. Tamam, bekliyorum gülmenizin geçmesini. Zira birazdan kopacaksınız… Ben kopmuşken, sizin kopmamanız mümkün değil diye düşünüyorum, n’olur okuyucum yanıltma beni!

   Google.com’u açmıştım en son. Çubuğa “sponsor firma bulmak” gibi saçma bir arama ifadesi yazarak enter’a basmış bulundum. Çıkan linklerin haddi hesabı yok; ama hani birinde de “buyurun aradığınız sponsor firma benim” açıklaması olsa ne güzel olacaktı. Olmadı; yok çünkü böyle bir şey! Ama fazlasıyla açıklamalı link, forum, portal, soru-cevap kalabalığı var derken, sen göz bu işte onları geç, geç, geç “genel” diye bir başlık olan linke tıkla. Ama altında yazan açıklamayı görünce neden tıkladığımı siz de anlayacaksınız¹: “Çünkü, birçok prodüksiyon şirketi, menajer ve basın danışmanı ellerindeki klip senaryolarıyla sponsor bulmak için şirket şirket dolaşıyor.” İşte, anahtar cümle. ‘Nasıl yani?’ sorusunu zihinde uyandıran ve “tık” eyleminize dürtü olan o kilit cümle. Burada kimlerin, ne bulmak için, şirket şirket dolaştığından ziyade, ellerindeki klip senaryoları ile dolaşıyor olmaları dikkat çekici; değil belki ama çekti benim dikkatimi. Durun, kopmadan önce bir soluk alın; çünkü asıl dikkat çekici olan bu linkin bir gazetenin 1996 tarihli haberi olması ve işin en ilginci benim bu haberden 2008 yılında haberdar olmam! 2008-1996=12. Sonucun Secret ya da Olasılıksız mevzuu ile bir alakası olabilir mi? Sanmam; olsa olsa alakasızlığı ile ilişkilendirilebilir. Ve benim geç haberdar olma nedenim de o tarihte gariban, okul bitirme derdinde olan, geç olsa da 3 not ortalamasının üstüne çıkıp sınamalı derslerin dağıttığı ilk yıl transkriptini toparlamakla meşgul 3.sınıf bir üniversite öğrencisi olmam. 3. sınıf yani, yani üniversitenin 3. sınıfında okuyan… Ne biçim oldu bu şimdi? 2. sınıf yerine konan kadınlarız ya, birden 3.sınıf yerine konan üniversite öğrencisi miydik diye düşündüm! Toparlanamayacak kadar dağılmış durumdayım, mazur görün! Hemen asıl konumuza döneyim.

   Haberin içeriğinden sponsorluk ile ilgili neler öğrendim ve kendi çabama uyarlama çalışmalarım ne durumda hemen sizleri de bilgilendireyim.

   Özet olarak; klip çekimleri için sanatçıların ad, soyad veya şarkıları ile ilişkilendirilmiş sponsor arayışlarından bahsediyor ve şöyle örneklendiriyor²:

   "Adresim aynısı, marketin karşısı" diyen Sima'ya Marketim Marketler zinciri sponsor oldu. Soyadı Saatçi diye Ercan Saatçi'nin son klibi "Dokunmayın", Casio saatlerinin maddi desteğiyle çekildi. MGD tarafından 96'nın en başarılı grubu seçilen Kargo'nun "Adımı Çağır" klibine grubun adına yakışır bir şirket; Aras Kargo sponsorluk yaptı. Ajda Pekkan'ın klibi, sevgilisi Teoman Demir'in sahibi olduğu Teodem Deri'nin sponsorluğunda çekildi.”

    Yani… Sorumuzun yanıtına bu satırlardan nasıl bir yanıt bulabiliriz?

   Adım Naile Duman. Naile’den bir şey çıkmıyor. Duman’la ilgili ne bulabilirim diye yeniden yöneliyorum Google.com’a. Firma isimleri, sektörler, duman. İlişki kuracağız ya! Duman emme firmaları, duman emme sanayi, duman emme ürünleri… Bu ne ya! Yok, olacak gibi değil. Biraz daha arıyorum “Duman-Pen” isimli bir firma buluyorum. Tabii “pen” direkt “kalem”i çağrıştırdığı için atlıyorum sazan gibi (güya edebiyatla da alakalı ya, sanki benim için kurulmuş hazır sponsor firma gibi geliyor gözüme birden, pek bir seviniyorum), sonrası hüsran tabii ki. Polipen üretiyorlarmış. Zaten daha da zorlasam sanırım baca ile alakalı sektörler ve özellikle sanayi dışında çokça seçenek kalmayacak. Derken aklıma yazı ve şiir başlıklarım geliyor, bir anda gelemiyor tabii hemen listemi önüme koyuyorum ve küçük bir oyun başlıyor kendiliğinden. Hepsini denemedim vakit kaybı, gözüme çarpanlardan birkaç örneği paylaşayım istedim.

   “Düş Kurusu” başlıklı şiirim, “kayısı kurusu” olsa idi ve kitaba da bu ismi verse idim…

   “Tahrik Olursan” başlıklı şiirim …

   “Akide” başlıklı şiirim …

   “Ciğerim” …

   “Dilek” ….

   “Enstrumantal”…

   “Sandregn”…

   “Tarla Faresi” (Tarla faresi zehiri üreticileri)

   “Ütü İzi” (bütün kuru temizleme firmaları sıraya girer miydi diye düşündüm şimdi)

   “Ya Rabbi Şükür” (ohooooooo, sponsor sıkıntısı da ne imiş?)

   Derken, verdiğim sosyal mesajı aldığınızı düşünerek yazı başlıklarımdan örneklere geçelim şimdi de; çok uzun sürecekti vazgeçtim… Ama tek bir örnekle noktayı koyayım “Mandalini soydum, başucuma koydum, ben bir yazı uydurdum”. Neler geldi aklınıza? Mandalina dâhil tüm narenciye üreticileri vs. Ne kadar hayalciyim değil mi? Hayal ettiği müddetçe yaşarmış ya insan, kadın gibi, belki bu yüzden dalıp gidiyorum hayallere ve hep bir tebessüm yüzümde, kendime komik mi geliyorum ne? Belki de komik olmayı fazla ciddiye alıyorum; kim bilir?

   Eeee! İpucunu verdim, "şiir kitabıma” sponsor olmanız için daha ne bekliyorsunuz? Aşk olsun, klip de çekerim şiirlerime, yeter ki siz isteyin, sizi mi kıracağım?

   Bu arada isim-firma eşleştirme örneklerinizi (adım, soyadım dâhil) tüm yaratıcılığınızla bir, mail adresime beklerim. Lütfen düşünmediklerimi düşünün ve lütfen “ben senin ruh sponsorunum” tadında olmasın! Ruh eşimizi nasıl bulamıyorsak, ruh sponsorlarımızdan da hayır yok!

   Ülkemizin ise her köşesi sponsor kaynıyor, dünyanın içi gidiyor 1 metrekaresine dahi sponsor olabilmek için! Ve öyle bir sponsorluk ki bu; dış borcu, iç borcu, faizleri, krizleri körükledikçe körükleyen cinsten, eşsiz benzersiz, “international” ülke sponsorluğu! Pazarlama, hükümetin ana işi ne de olsa! İyi satışlar…

   Bir sponsor bulsam, benim şiir kitabım da satacak, buraya da yazıyorum.

   Beni yalnız bırakma okuyucu, sana güvenmesem ne cesaret yazardım ki bu yazıyı? Bekliyorum, tamam, gülmenin geçmesini bekliyorum okuyucu, kabul ediyorum, sponsor ararken kafayı kırdım ve bu yazı da tramvası…

   Aman aramızda kalsın!

 

 

   Yazar der ki; Duman-Pen firmasının reklamı yapılmış olup, sponsorluk görüşmesi için teklif maili beklenmektedir. Bu yazının bir örneği hiç alakasız olarak “Duman-Pen” firması mail ve posta adresine gönderilmiştir. Firmanın bu yazıda adının geçtiğinden haberi yoktur. Habersiz adı geçtiği için mahkemeye verebilir mi diye de yazar düşünmektedir. Madem uzmanlar adına şans denen şey görülmeyen fırsatlardır diyorlar; verirlerse versinler, yazarın akli dengesi yerinde olmadığından dava düşer, bir yazar kendisiyle ancak bu kadar dalga geçer!

 

(1) http://www.milliyet.com.tr/1996/12/02/magazin/spon.html

 

iletisim@politikadergisi.com

 

 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.