Suriye Teröristlerinin (ÖSO) Giyimi de Türk Silahlı Kuvvetlerinden…

Bir toplumda huzurun var olabilmesi için olmazsa olmaz husus yönetime güvendir. Güven de yöneticilerin dürüst, şeffaf, doğru, sözüne güvenilir olması gelir.

Bizi yönetenlerin sözlerine kendi eşleri ve çocukları güvenir mi bilemeyiz. Ancak şark kurnazları ve çıkar sahipleri dışında bunların sözlerine hala güvenen varsa bu millet gerçekten uyuyor demektir.

Bana, sen muhalifsin, tabii böyle söylersin diyenlere en başta olan başbakanın kendi sözlerini ne kadar çok tekzip eden açıklamalar yaptığını ve bu yönde olaylar meydana geldiğini söylememize gerek bile yok sanırım.

Özellikle yönetimler şeffaf olmalıdır. Günümüzdeki iletişim teknolojileri sayesinde zaten hiçbir şey gizli kalmıyor. Halk, bir şeyleri ondan bundan değil yönetimden duymalıdır. İktidara şeffaflık iddiası ile gelen AKP de sadece insanlar değil olaylarda tesettüre sokuldu. Ucubelerin içinde ne olduğu belli değil. Bu durum da tabii olarak spekülasyonlara açık kapı bırakıyor. Halkın en inanmadığı bir kurumdan duyduğu bir olay doğru çıktığında artık o güvenilmezin de sözü ve yazdığı kıymetli hale geliyor.

Birçok iddialar oluyor, yönetimden tık yok. Öyle anlaşılıyor ki birçok şeyden sorumlu olması gerekenlerin bile haberi olmuyor. Tabii ki muhalefetin de hiçbir şeyden haberi yok. Sanırım padişahlık döneminde bile bu kadar açık bir tek adam iktidarı yoktu. Muhalefetin iktidara sorduğu bazı sorular gerçekten de akıllara durgunluk verici. Tabii akılları iktidara satılmamış olanlar için. İşte bir kaçı…

“Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki eski üniformalar ne yapılmakta. TSK envanterinden 2012 ve 2013 yıllarında yabancı ülkelere askeri malzeme hibesi yapıldı mı, yapıldı ise bu ülkeler hangisi ve ne tür malzemeler hibe edildi. TSK üniformaları başta ÖSO olmak üzere diğer muhalif gruplara dağıtıldı mı, dağıtıldı ise kaç adet. TSK’ya ait eski veya yeni askeri kıyafetlerin rütbeleri ve ordu amblemleri sökülmeden Suriyeli muhaliflere dağıtıldığına dair bilginiz var mı.” 

“Suriyeli sığınmacılara yapılacak ilk seçimlerde oy hakkı tanınacakmıdır?”

“Ülkemize sığınan Suriyelilerin ne kadarı pasaportla, ne kadarı kimlik kartı ile giriş yaptı. Kimliksiz, pasaportsuz ve nüfus bilgileri olmayan sığınmacı sayısı kaç. Suriyeli sığınmacılar ülkemizin hangi il ve ilçelerine yerleştirildi. Bu sığınmacıların il ve ilçelere göre dökümü nedir. Dünya ülke ve kuruluşlarından yardım alındı mı? Sığınmacıların yerleştirildiği il ve ilçelerde onlar gelmeden önce ve sonrası emniyet kayıtlarına girmiş suç oranlarının karşılaştırılmasının sonuçları nedir. Sığınmacıların bir bölümünün akşamları ülkemizde konakladıkları, sabah ise Suriye Ordusu ile çatışmak üzere sınırı geçerek Suriye’ye gittikleri iddia ediliyor. Bu iddialar doğru mu. Sığınmacıların bu şekilde ülkemize giriş ve çıkış yapmaları bilginiz dâhilinde mi. Suriyeli sığınmacılara oturma izni ve vatandaşlık haklarının verildiği ve yapılacak ilk seçimlerde de oy hakkı tanınacağı iddia ediliyor, doğru mu. Oturma izni verilen sığınmacılara maaş bağlanarak, sigorta yapıldığı iddia edilmekte. Bu iddialar doğru mu. Maaş alan sığınmacıların kaçak ve ucuz işçi olarak çalıştırıldığı iddiaları doğru mu.”

Bu soruların soruların soruluyor olması bile vahim bir durumdur. Bu tür sorulara muhattab olunmadan şeffaflık iddiası ile iktidar olmuş olan hükümet açıklamaları yapmalıydı. Tabii yapmayınca, insanlar bunları başka yerlerden duyunca beklide doğruluğu tartışılır bazı haberlere bile inanıyorlar. Şu ara basında ÖSO diye adlandırılan Suriye teröristlerinin silah barınma, giyim, gibi bütün ihtiyaçlarının Türk hükümeti tarafından karşılandığı yazıyor. Üstelik mikrofon tutulan teröristler de bunları teyit ediyor.

Ortada iki şık var demektir. Ya bizim sorumluların neler döndüğünden hiç haberleri yok ve yahut da sükut ikrardan gelir.

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com