Taksim'den Önceki Son Başkan

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, tam gün müzakerelerin 8 Eylül Çarşamba günkü bölümü sonrasında Başkanlık Köşkü’ne dönüşünde bir açıklama yaptı ve “Türk önerileri kabul edilmez, masada görüşmemeliyiz” diyen EDEK Başkanı Omiru’ya da uzun bir yanıt verdi. 

Hristofyas söz konusu yanıtının içinde “Taksimden önceki son başkan olmayacağım” cümlesini de kullanarak, benim değerlendirmeme göre müzakerelerin geleceği ile ilgili bir de mesaj verdi.

Hem de üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken önemli bir mesaj.

Hristofyas’ın o gün söyledikleri aynen aşağıdaki gibi;   

Görüşmek için halktan yetkisini de aldığımız konu çok zor ve çok karmaşık bir konu.  Görüşmemizin yasak olduğunu söyleyenler var. Sonunda bu noktaya mı geldik? Görüşmeyi başlatan biz değiliz. İki bölgelilik açısından mülklerle ilgili görüşmeyi Başpiskopos Makarios, Etnarh başlattı. Şimdi kimse kalkıp da Makarios’a yüklendiğimi söylemesin, Tanrı aşkına.

Tekrar ediyorum, sanki en büyük güçmüşüz ve çözüme ihtiyacı olan bizler değilmişiz, bu yüzden her şeyi oluruna bırakalım gibi davranıyoruz. Ben, her şeyin oldu bittilerle devam etmesini kabul edemeyeceğimi söylüyorum.  Taksimden önceki son başkan olacak bir başkan da değilim. Çözüm bulalım istiyorum.  Elbette bütün Kıbrıslıların haklarına saygı gösterecek ve elbette 36 yıldır süregelen işgalin neden olduğu zorlukları da dikkate alan bir çözüm.”

 Rum politikacıları ve Rum düşünce mantığını çok iyi bildiğim için bu cümlelerden benim algıladığım mesaj, tamamen müzakerelerin geleceği ile ilgili ve ileriye dönük.

Rum Cumhurbaşkanlığı seçimleri Şubat 2013 tarihinde. Büyük bir olasılıkla da gene pazara denk gelen 17 Şubat 2013’de ilk tur seçimler yapılacak.

Hristofyas’ın Çarşamba günkü mesajını daha iyi algılayabilmek için, daha evvel dile getirdiği geleceğe yönelik iki farklı mesajı ile bu mesajını ilintilemek gerek.

Hristofyas, 18 Mart 2010 günü yaptığı basın açıklamasında  “Kıbrıs sorununun çözülememesi durumunda 2013’te gerçekleştirilecek başkanlık seçimlerinde aday olmayacağım” sözlerini dile getirmişti.

24 Mayıs 2009 tarihinde ise “Eğer ben Talat ile sorunu çözemezsem, kimlerin uzlaşabileceğini bilmiyorum” demişti.

Sözler ortada, mantık da ortada.

Bunların yanına “Taksimden önceki son başkan olmayacağım” kararını da koyarsanız, Hristofyas’ın ne düşündüğü ve müzakereler yönelik stratejisinin de ne olduğu apaçık ortaya çıkmakta.

Hristofyas’ın başının üzerinde, adına “Ulusal Konsey kararları” denen, bir “Demoklesin Kılıcı” var. Bu kararların dışına çıkması olanaksız. Zaten Çarşamba günkü açıklamasında da topu “Etnarh, Başpiskopos Makarios”a attı. 

AİHM’nin Demopulos dosyası içinde “Kıbrıslı Türklerin KKTC’de halen kullanmakta oldukları taşınmazlar üzerinde eski mal sahibinden çok daha fazla hakları olduğu” kararı olmasına rağmen, Hristofyas’ın sunduğu “Mülkiyet” ile ilgili öneriler sadece ve sadece eski mal sahibinin hak sahipliliği üzerine kurulu ve KKTC’deki malına geri dönebileceği şeklinde. Başka bir alternatif öneri de yok sunduğu kağıtta.

Türk Önerileri ile Rum önerileri arasında bir yakınlaşma yok, kurulabilecek bir köprü de yok.

Geriye ne kalıyor.

Anlaşma olamayacağı ve adanın bölünmüşlüğünün “de facto”dan (gerçek durumdan) de jour”a (resmi duruma) dönüşeceği. 

Yunan milli anlayışına göre adanın bölünmesine imza atacak olan Rum lider Yunan tarihine “lanet okunan” bir kişi olarak geçeceğinden, geriye tek bir seçenek kalıyor Hristofyas için. “Şöyle veya böyle, 17 Şubat 2013’e kadar müzakereleri çıkmaza sokmadan, zoraki olarak sürdürmek ve sonra da aday olmamak.”

Hristofyas işte bu öngörüsünü ve stratejisini şimdiden ufak ufak işittirmeye başladı.

Sizlere şimdiden müzakereler ile ilgili bir kehanette bulunabilirim.

Yakın zaman içinde her hangi bir anlaşma olmayacak ve Hristofyas müzakereleri 17 Şubat 2013’e kadar sürdürebilmek için her yolu deneyecek.

 

ata.atun@politikadergisi.com

 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.