Ustanın Sıkıntısı ve Fenerbahçe…

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Usta şu aralar çok sıkıntılı, sinirli ve öfkeli. Nasıl olmasın ki? Hangi dalı tutsa elinde kalıyor.

Emeklilere edilen her vaat sürekli boş çıkıyor.

Esnaf kan ağlıyor. Ustanın gözdesi AVM ler bile tatsız. Tarım zaten bitti. Özellikle küçük üretici alevler içinde.

Akıllı bilgisayar dağıtımı balon oldu, elde patladı. 4+4+4 tutmadı.

İşçi ve memurun hayatı kaydı. Şimdide son dayanakları kıdem tazminatları hakkı gasp edilecek.

İki senedir ensesine vur lokmasını al halk değişti. Hakkını arıyor. Polise, biber gazına, copa, tutuklanmaya aldırmıyor, direniyor.

En son gezi parkı direnişi sanki ustanın şimdiye kadar yaptığı bütün planları allak bullak etti. Ustaya karşıyım cevabında başına neler geleceğini bile bile halk anketlerde giderek daha güçlü karşı çıkıyor.

Usta bir darbe de Fenerbahçe’den yedi. Şimdiye tadar ordudan yargıya, basından sivil toplum kuruluşlarına, hemen bütün kurumları ele geçiren usta ne yazık ki Fenerbahçe’de sert kayaya çarptı. Oysa hesaplara göre Aydınlar ve ekibi kazanacak usta da bir kurumu daha ele geçirmenin keyfini yaşayacaktı, olmadı. Üstelik her seçim döneminde ortaya çıkan muhalefetin büyük bir bölümü de Aziz Yıldırımın yanında yer aldı. 3Temmuzdan başlayıp günümüze kadar uygulanan komplo bırakın Fenerbahçe yi bölmeyi daha da bütünleştirdi.

Usta veya adamları Fenerbahçe’yi iyi tanımalı ve ondan uzak durmalı idi. İşgal yıllarında o Fenerbahçe işgalci İngiliz’e bile öyle iki tokat vurmuştu ki sesi Fizan dan duyulmuştu. Fenerbahçe, Anadolu ya silah kaçırma üssü haline getirilmiş, yandaş ve yalakaların ihbarlarına rağmen İngilizlere bir kurşun dahi yakalatmamıştır. Bu işe çok sinirlenen işgal komutanı düzenlediği turnuva ile Türkleri yenip itibarsızlaştırmayı denemiş, başka ülkelerden getirttiği profesyonel futbolculara rağmen Fenerbahçe’ye yenilerek boyunun ölçüsünü almıştı.

Hal böyle iken baskıyla, komployla Fenerbahçe yi ele geçirmenin imkânsızlığını bilmemek hiç yakışmadı doğrusu. Usta hala savaşa devam etmek niyetinde. Bütün kurumlar elinde ya, Fener bank’ı kurdurmayacak, AVM izni vermeyecek. Vah ki ne vah. Olağanüstü seçim bitip Aziz Yıldırım tekrar, hem de ezici bir çoğunlukla başkan olunca mahkemeler kolları sıvadı. Yargıtay muhtemelen cezayı onayacak, beklide bir yolunu bulup Aziz Yıldırımı, yani seçimle gelen bir başkanın başkanlığını son derece demokratik bir biçimde elinden alacaklar. Ancak o kesimler şunu unutmasınlar ki, bir Aziz gider bin Aziz gelir. Orası Fenerbahçe.

Olayları alt alta sıralayıp baktığımızda ustaya yol görünüyor. O da bunu bildiği için telaş ve panik içinde ve çok sinirli. Önüne gelen kendi partisinin ileri gelenlerini bile yerle bir ediyor. İlginç bir biçimde her mağlubiyetin arkasından daha önce hazırladığı senaryolardan birini ortaya atıp gündemi değiştiriyor.

Hani açılım saçılım vardı, demokratik anayasa yapacaklardı, ne oldu? Hepsi birçok vaat gibi hayal oldu. Halkın en büyük günü olan Cumhuriyet bayramını Marmaray açılışı ile gölgelemeye kalkmak için daha bitmemiş denizaltı geçidini bile açmaya kalktılar. İnsanlar deniz altında yürümek zorunda kaldılar. Olmadı, olmuyor. Siz gündemi ne kadar değiştirseniz de düşüş engellenemiyor.  Önümüzdeki seçimlerde usta gidecektir, bu görünüyor. Peki, bunca çaba neden mi?

Onbir yıllık iktidar boyunca yapılan birçok icraat yüce divanlık suçtur ve hesabı verilecektir. Ustanın amacı bir dahaki seçimlerden yüce divandan kurtulacak oy oranına ulaşmaktır. Bu nedenle de kendine biat eden kesimi sıkı tutmaya çalışmaktadır. Değilse şu en son soyunduğu namus bekçiliği bile tek başına onu iktidardan etmeye yeter. Düşünebiliyor musunuz? Usta onsekizini doldurmuş gençlerin nasıl yaşayacağına karar verecek. Vah ki ne vah. Gerçi onun kafasındaki düşünce Türkiye’yi Suudi Arabistan yapmak ama ona kimse izin falan vermez. Bırakın Cumhuriyeti, laikliği içine sindirmiş Türk insanını, onu o makama getirmiş olanların bile izin vereceği bir şey değildir.

Bu itibarla seçimlere kadar usta gerilimi yükseltmek, mağdur edebiyatı yapabilmek için elinden geleni yapacaktır. Ancak takke düşmüş kel görünmüştür. Herkes ektiğini biçecektir.

 

 

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.