Uyuyan Güzel

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Yamaç Kona

Uyuyan güzel Türkiye'm, uyutan ise belli! Çalışkan(!) medyamız. Doğan imparatorluğu!

Sadece Aydın Doğan'a yüklenmek saçma değil mi? Doğan ve diğerleri daha doğru bir söylem.

Birkaç yayın organı dışında, evet sadece birkaç yayın organı dışında tüm medyanın bir amacı veya bir çıkarı var.

Küreselleşmenin sonucu olarak artık ne uzun menzilli silahlar, ne de casus uçaklar bu kadar tehlikeli.

Artık tehlike uzun bir zamana yayıldı. Ve kurtulmanın tek yolu halkın aydınlanması. Farkına varması.

Ordumuza hep güvendiğimi söylemiştim. Ama şaşırıyorum, Doğan medyasına güvenemiyorum. Yine kandırıldık mı acaba. Düşünmesi, inanması belki zor ama bu bir olasılık. Hatırlarsınız yaklaşık 15 vatan evladını kaybettiğimiz günü. Halk sokaklara dökülmüştü, halk ayaklanmıştı. Ordumuza sesleniyordu, durdurulmasını istiyordu bu terörün.

Belki herşey halkı susturmak içindi. Genelkurmay başkanımız Büyükanıt Paşa'da halkı sakinleştirmek istemiş olabilir.

Ama kesin olarak bildiğim bir şey var ki halk, halkın haberi olmadan yönetiliyor, yönlendiriyor. Cumhuriyet sisteminin olduğu bu ülkede bunu yapmanın tek yolu ise halkı kandırmak. Çünkü zorla yaptıramazsınız bunu halka. Sadece yalan söyleyerek beynini yıkayabilirsiniz. İşte kitle iletişim araçlarının gücünü bir kez daha hissediyorum. Onlar heryerde, markette,bakkalda, sokakta, komşuda, dillerde ve en önemlisi evimizde!

Şimdi de tekrar uykuya yatırıldık, işe koyuldu AKP. Bor mineralleri satışta!

Siz bor mineraliyle çalışan arabalar hakkında 600'e yakın patentli, bazıları gerçekleştirilmiş ve onanmış proje olduğunu biliyor muydunuz?

Dünya'daki bor rezervinin %70'ine sahip olduğumuzu bilmemeniz imkansız zaten. Çünkü bunu ilkokuldan itibaren öğretiyorlar!

Bir ilkokul çocuğu bile bor rezervlerimizi ve borun önemini biliyorsa, niye halkın tepkisi sıfır?

Siz hiç ana haberlerde duydunuz mu, bor madenlerimizin yarı fiyatına satıldığını.

İşte medya gücü budur, uyku budur.

Bir taşla iki kuş! Bir yandan sınır ötesi haberleriyle doldurulurken kanallar, halkı sakinleştiriyor, gözünü sınır ötesi kartonuyla kapatıyor, AKP işine devam ediyor. Ve yakın zamanda sonuç; bor yabancıya gidiyor!

ABD'nin can yoldaşının(!) madenlerine göz dikmesi ise ayrı bir tartışma konusu.
Ve tüm bunların çıkış noktası, sınır ötesi operasyon. AKP hükümeti o kadar kurnaz ki, yakın zamanda kendini oldukça yıpratmış olan, sınır ötesi harekatı kendi yararına kullanıyor.

Peki bunda Yaşar Büyükanıt'ın katkısı var mı? Varsa neden?

İster istemez katkısı olduğu su götürmez bir gerçek. Ben Yaşar Paşa'ya her zaman güvendim, savundum. Ama o kadar şehide karşılık bir operasyonla iş bitiyor mu? Oraya girmekteki amaç PKK'yı ortadan kaldırmak değil mi?

Çok fazla zaman kaybedilmedi mi?

Belki de yine çözüm noktası medya.

Yaşar Paşa'nın bir bildiği olduğuna inanıyorum, inanmak istiyorum.

Bunu zaman gösterecek. Bizim yapabileceğimiz şey ise AKP'yi her şekilde boykot etmek. Ülkeyi dışa karşı ordu, içe karşı ise halk korumakla yükümlüdür!

Yamaç KONA

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.