Ve Yine Vicdanlar Rahatsız...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Geçmiş yazılarımı takip edenler bilirler. Ergenekon Operasyonları’ndan içeri alınan herkesin arkasında oldum. Gazetelerin daha dava açılmamışken yaptıkları cadı avına karşı çıktım. Suçluluğu ispatlanıncaya kadar her tutuklu suçsuzdur mantığıyla olaylara yaklaştım. Medya’nın kışkırtmasına gelmeyerek bu kişilerin suçlu olduklarına hiç inanmadım. Bu yüzden arkadaşlarım arasında Ergenekoncu olarak anılmaya başlandım vs…

Ve şimdi bu kişiler suçlu. Evet… Ne kadar hayal kırıklığına uğrasam da, bu kişilerin suçlu olduğuna inanmak zorundayım. Çünkü Türk Adaleti bu kişilere “suçlu” dedi.

Nasıl ki suçluluğu ispatlanıncaya kadar herkes suçsuzsa, maalesef hiç istemesek de mahkemenin verdiği karara saygı duymaktan başka yapacak bir şeyimiz yok…

Mahkemenin verdiği karara saygı duymak zorundayız fakat yine de bu kararın kamu vicdanını rahatsız etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Sonra şu geliyor aklıma; Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hangi büyük davanın sonucu vicdanları rahatlattı ki? Ergenekon Davası hakimleri “bizim vicdanımız rahat” demişler. Sanırım Adalet sistemimizin vicdanı ile halkın vicdanı arasında çok bariz farklılıklar var.

Maalesef ki, Türkiye Cumhuriyet’i Adalet tarihinde her kuşağın vicdanını rahatsız eden davalar mevcut. Dedem hep anlatırdı Adnan Menderes’i aslında asmamaları gerektiğini… Tamam, suçlu olmuş olabilir ama cezası bu olmamalıydı diye düşünürdü. O dava dedemin vicdanını hep rahatsız etti. Kendi ülkesinin adalet sistemi onun vicdanını rahatlatmamıştı… Sonra babam derdi hep; “Üç fidana yazık oldu, Amerikan Emperyalizmine karşı çıkan bu çocuklar hadlerini aşmış olabilirlerdi ama cezası bu olmamalıydı…” Bu dava da babamın vicdanını rahatsız etmişti… Kendi ülkesinin adalet sistemi, babamın vicdanını rahatlatmamış, aksine üzülmesine sebep olmuştu.

Şimdi artık idam cezası yok. Ancak koskoca eski Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir komutanın “terör örgütü yöneticiliği” yapmak suçundan hayatının sonuna kadar hapis yatacak olması da, maalesef bizim kuşağın vicdanını rahatsız eden dava olarak tarihe geçecek…

Belki Adnan Menderes’e yaptıkları gibi 50-60 yıl sonra bu kişilere iade-i itibar yapılacaktır ama ne fayda…

Bu davanın bir de satır aralarında kalmış, bundan sonra ki yaşantımızda olumsuz örnek oluşturacak bir kararı daha oldu. “Ergenekon” bir terör örgütüdür” dedi mahkeme…

Bu demek oluyor ki, artık bir mahalleye, bir kuruluşa, bir partiye, bir sokağa, bir apartmana, bir mala(marka), “Ergenekon” ismi koyamazsınız. Bu aynı zamanda şunu doğuracak. Çocuklarımız artık Türklerin Ergenekon destanını değil, Ergenekon terör örgütünü bilecekler.

Zaten bir milleti yok etmek isterseniz, ilk olarak efsanelerini yok etmeli, veyahut efsaneleriyle gurur duymalarını veya reddetmelerini sağlamalısınız…  

 

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.