Yar Bana Bir Bahane Medet

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Sevda EĞER

Sabahın bir erken saatinde kalkacaksın<?xml:namespace prefix = o />

Gözlerinden uyku akacak –sabaha kadar uyuyamamışsın-

Açsın, karnın zil çalmakta lakin

Lokmalar diziliverecek boğazına

Yutamayacak, yutkunamayacaksın

Tekrar tekrar çaresizce takvime bakacaksın

Sonra ötekine, berikine ve diğerine

 

Soracaksın sonra etraftakilere,

‘Bu gün aylardan günlerden ne?’ diye

Soracaksın, Cumhuriyetin tüm ilke ve devrimlerini reddeden kızlarına ve eşine…

Parasızlıktan burslu okuttuğun,

mezun olduğu gün trilyonluk mülklere boğduğun,

Asker ocağında değil de, harem-selam mavi turlarda

Jetlerin kotraların üstünde yan yatan oğluna soracaksın!

Lakin nafile çırpınışların!

Çarpacak gözüne yüzüne aynı ay, aynı gün.

 

‘Keşke’ diyeceksin

‘Bu gün dün olsa

Bu gün yarın olsa,

Yaşanmamış yahut yaşanmadan geçmiş olsa,

Unutulsa kaynayıverse mesela, arada!

Yahut ufak yollu bir felaket yaşansa

Gitmeme mani, gitmeme engel bir mucize

Heyelan, sel, yangın, zelzele

 

Bir kaza olsa ya da

Ne bileyim ayak serçe parmağım kırılsa

Çıkmak zorunda kalmasam o sonsuz basamakları

Dikilmek zorunda kalmasam onun ve şehitlerin anısına

 

Yahut gözlerime geçici körlük gelse

Görmek zorunda kalmasam abidesini,

Resimlerini ve ona gelenlerin sevgisini.

 

Çıkıverse elimin iki parmağı –şöyle kazara-

Yalandan karalamak zorunda kalmasam anı defterini...

 

Hadi hepsi bir yere kadar,

Hak Teâlâ kuvvet verir, tahammül edilir!

Ammaaaaa

Ya stat gösterileri, tören geçidi

Olacak iş mi, tam da yol haritasının arifesi

Elleri kınalanmış, hayatının iki baharı ertelenmiş onlarca asker

Gözlerini, kollarını ve bacaklarını yitirmiş, gaziler -genç ve yaşlı-

Yıllardır hain saldırılarda evlatlarını yitirmiş şehit babaları, anneleri

Nasıl bakılacak gözlerine

Ruhları için saygı duruşu nasıl olacak, olmadan saygı!

 

 

Ya dostlarım, onlar ne durumda?

Bölüp parçalama hevesimizin doruğunda iken

Daha üstünden yüz yıl geçmeden

Şu toprakların uğruna can vermiş, kan dökmüş

Taarruz şehitleriyle yüzleşmek niye?

 

O emperyalizme köle etmemek için bu ülkeyi

Sömürgenin kucağına düşürmemek için

Bağımsızlık için

Hürriyet ve özgürlük için

Yediden yetmişe ayağı çarıksız, çorbası katıksız ordusuyla

-Canı pahasına- savaşmış

Canım ülkesini kurda kuşa yem etmemiş bir lider iken

Benim ve dostlarımın burada olması yakışık aldı mı şimdi?

 

Almadı!

 

Şu halde bu son olmalı!

Benim ve dostlarımın yeri burası değil.

Eğer gerçek bir Zafer Bayramı istiyorsanız,

Bu sefer son olmalı!

 

Ya gözleri, akıl ve vicdanları bağlanmış bu halk

Beni ve yandaşlarımı ait olduğumuz kör kuyunun dibine göndermeli,

 

Yahut

 

Yetkimiz ve cürümümüz ne olursa olsun fark etmemeli!

Avantalardan kirlenmiş ellerimiz ile

Yandaş mahallelerinden çamur sıvanmış ayaklarımız ile

Körelmiş yobaz gözlerimiz,

Nankör, istismarcı ve kaypak zihniyetimizle

O’nun ve şerefli Türk Ordusunun karşısına çıkmamız dünya durdukça men edilmeli.

 

iletisim@PolitikaDergisi.com

 

 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.