Yargıya Müdahale Ediyorsunuz da, Bari Adaletli Olun!

En sonunda Başbakan kızgın olduğu bir anda ağzındaki baklayı çıkardı. Daha doğrusu malumu ilan etti. Terör konusunda CHP ve BDP'yi sert dille eleştiren (ağzından PKK kelimesi çıkmayan) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili konuştu: “Yargıya zaten gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor…”

Ergenekon, Balyoz ve Oda Tv davalarında hükümetin talimat ile sanıkları salmadığı söylentisi ayyuka çıktığında, halkın gazını almak için yargı paketi oyununu oynayarak güya bu davada yargılananların tutuklu veya tutuksuz yargılanmalarının kararının tamamen yargıçlarda olduğunu yutturmaya çalıştılar ama Başbakan’ın ağzından kaçırdığı yukarıda ki sözünden anladık ki, yargıçlara gerekenler çoktan söylenmiş!

AKP'nin Meclis'ten geçirdiği 3. Yargı Paketi sayesinde cezaevlerinden 432 PKK'li salıverildi.

Yargıçlar salıverilme gerekçelerini yazdılar:

"Hükmün infazının ertelenmesi, denetimli serbestlik, adli kontrol tedbiri, cart curt..."

Maaşallah öyle bir "denetimli serbestlik", öyle bir "adli kontrol" ki, evlere şenlik.

Denetim (!) altında olmak koşulu ile salıverilenlerden bir kısmı, ellerini kollarını sallayarak Kandil'e gidiverdiler.

"Zaten Kandil'e gitmeleri için salıverildiler, AKP paketi bunun için çıkardı, yargıçlar da bunun için salıverdi"

desek yanlış mı olur?

Salıverilen PKK'liler, önce Kandil'de gidiyor. Dağıtım buradan yapılıyor.
 

Son operasyonlarda etkisiz hale getirilen teröristlerden boşalan kadroları tamamlamak için gönderilecekler.

Bir kısmı da boşalmış KCK kadrolarına yerleştirilecekler. Açık açık söylüyorlar.

AKP ve yargıçlar, el birliği ile, PKK teröristlerini Türk Ordusu'na saldırmaya kaldıkları yerden devam etmeleri için salıvermişlerdir.
 

Onlar da devam ettiler. Artan terör olayları için Başbakan’ın CHP’ye bağırıp çağırması psikolojide yansıtma olarak tanımlanır. İşin garip tarafı Kılıçdaroğlu bu salınan PKK’lılar  ve El-Kaide üyeleri için hükümete neden yüklenmez?
 

Gaziantep bombacısı PKK'li Murat Filiz'in daha önce 3 kez yakalanıp salıverildiği anlaşıldı.

Terör örgütü propagandası yapmak ve silahlı terör örgütüne üye olmaktan tutuksuz yargılandı.

Tutuksuz yargılandı, kaçma şüphesi yargıçların aklına gelmedi. Çünkü o Türk Subayı değildi.

O da zaten kaçmadı, Gaziantep'te bombayı patlatıp dağdaki PKK'lilere katıldı.

********

15 ve 20 Kasım 2003 günlerinde El Kaideli teröristler İstanbul'da 4 ayrı yeri bombaladılar. 57 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.

71 tutuklu sanıktan 70 tanesi salıverildi. İçerde sadece Luai Sakka kaldı.

Bunlardan Baki Yiğit, bombalama eylemlerini organize etmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanıyordu.

El Kaide'nin Türkiye İstişare Konseyi Üyesi olduğunu, Afganistan'da Usame bin Ladin ile görüştüğünü mahkemede açıklamış olan Yiğit, yurtdışına çıkma yasağı bile konulmadan salıverildi.
 

Savcı Savaş Kırbaş, tutukluluğun tedbir olduğunu, tutuksuz yargılamanın asıl olduğunu öne sürerek 12 Eylül 2010'da Baki Yiğit'in salıverilmesini sağladı.

Baki Suriye'ye gitti, ordu birlikleri tarafından Halep'te öldürüldü.

Afganistan'daki El-Kaide kamplarında uzun süre kalan Azad Ekinci saldırıların planlayıcısı idi.
 

Bombalı saldırılarda kullanılan araçlardan biri, Azad'ın kardeşi Metin Ekinci üzerine kayıtlı çıkmıştı.

Metin Ekinci de Halep'te öldürüldü.

Bu teröristlerin avukatı Osman Karahan da Halep'te öldürüldü.

********

El Kaideci 70 teröristi salıverip Suriye'ye gönderen İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, şimdi Balyoz Davası'na bakıyor.

3. Yargı Paketi'ni gözlerini kırpmadan El Kaidecileri salıvermek için kullanan bu mahkemenin yargıçları, sıra tutuklu 250 Türk Subayına gelince "Kaçma şüphesi var" dediler, "Tutukluluğun devamına"...

********

Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, İstanbul'u bombalayan El-Kaidecilerin davasının da Savcısı idi..

Komutanları ve yurtseverleri tutuklamaya çok hevesli olan Öz, El-Kaidecilerin serbest kalması için elinen geleni yapmıştı.
 

Öz, 2005'teki mütalaasında, yargılanan 71 teröristten 33'ünün beraatini istemişti.

Not: Bu makalenin yazılmasında Ali Serdar Bolat’ın, “Türk Subayı Kaçabilir, PKK’lı ve El-Kaideci Kaçamaz” başlıklı makalesinden ilham alınmış, alıntılar yapılmıştır…

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com