Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Genelkurmaylık ve Onur
- Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyettir, Obama'dan çok beklersiniz Sayın Başbakan...
- 1 TL 10 Kuruş, Kardan Adam ve Güneş
- Demokrasi Ziyadesiyle Ya Cumhuriyet Nerede?
- Nazım Hikmet'i Anlamak -III
- "İki ucu boklu değnek", Ortasından tutmak gerek
- İdrak sorunlu adam
- Kuyudaki taş, 40 akıllı ve İktidar
- Nazım Hikmet’i Anlamak – I
- Maklube / Gizli sevdam
- Ahde vefa / Onurumuz olanlar ve Yeni Bağcılar
- Yıldızı kaymış aşkların, bağrını yumruklayan hüzünlü aşıklarına.
- Hangi Ekonomi Modelini Seçiyoruz?
- Saffını bilmeyen emek dünyaya böyle bakıyor demek.
- Yaşasın Halkların Kardeşliği Sloganına Mesaj var ! "BİMRE KARDEŞLİK, BİJÎ BİRATÎ!"
Yazılı Duyarlılığın Paylaşıldığı Kamuoyunun, İsrail'den Gelen Yazıyı, Yazılı Haliyle Görmek Hakkıdır.
İsrail, sözlü ve yazılı olarak özür mü diledi?
İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı’nın yaptığı açıklamalar üzerine Türk Genelkurmay Başkanlığı Resmi internet sitesinde yazılı olarak bir açıklama yayınladı. 14 Şubat tarihli bu yazılı açıklamanın içeriğini belirleyen durum ise özetle şöyleydi:
“Mizrahi, Türkiye'nin yıllar önce Ermenilere dünyanın en büyük katliamlarından birini yaptığını, aynı politikanın bugün de Kürtler üzerinde sürdürüldüğünü iddia etmiş, Türkiye'nin Kıbrıs'ın kuzeyini on yıllardır işgal ettiğini de öne sürmüştü.”
Genel çerçevesiyle sunulan bu açıklamanın ardından Türk Genelkurmay Başkanlığı resmi sitesinde yazılı açıklaması aynen şöyleydi:
“13 Şubat 2009 günü, İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı'nın uluslararası bir toplantıda yapmış olduğu konuşmaya ilişkin bazı sözler basında yer almıştır.
Basında yer aldığı şekliyle ve söz konusu kişiye atfedilen sözlerin gerçekleri saptıran, maksadını aşan, talihsiz, hiçbir şekilde kabul edilemez, bulunduğu görevin yetki ve sorumluluklarıyla bağdaşmayan ve en önemlisi de iki ülke arasındaki millî menfaatlere zarar verebilecek boyutta ifadeler olduğu değerlendirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri ile olan ilişkilerine önem verdiğini düşündüğümüz İsrail Genelkurmay Başkanlığının, konuya açıklık getirmesini beklediğimizi, kamuoyuna saygıyla duyururuz.” (14 Şubat 2009,Genelkurmay Başkanlığı, BA -03 / 09,14:30,Genelkurmay Başkanlığı Resmi internet sitesi.)
20.Şubat.2009’da bir internet sitesinin haberine göre; Türk Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan bu açıklamanın ardından “İsrail'in Jerusalem Post gazetesi, İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi'nin Orgeneral İlker Başbuğ'u arayarak Kara Kuvvetleri Komutanı Avi Mizrahi'nin Başbakan Erdoğan'a yönelik, "Aynaya bak" açıklaması için özür dilediğini yazdı.” (Mynet)
“Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Gabi Aşkenazi'nin 16 Şubat Pazartesi günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'u telefonla aradığını, dün de resmi mektup gönderdiğini bildirdi.”(Hürriyet)
Bir başka haber kaynağına göre; “Genelkurmay Başkanlığı, özür olayını doğrulayarak İsrail'in, Kara Kuvvetleri Komutanının sözleri için Org' Başbuğ'u önce aradığını sonra özür mektubu gönderdiğini açıkladı.Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, 16 Şubat Pazartesi günü İsrail Genelkurmay Başkanı’nın Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’u arayarak, "TSK ile ilişkilere önem verdiğini, Kara Kuvvetleri Komutanı’nın ifadelerinin kişisel görüşleri olduğunu, İsrail Silahlı Kuvvetleri görüşünü temsil etmediğini, hayal kırıklığına uğradığını, gerekeni yapacağını ve üzgün olduğunu ifade ettiğini" bildirdi.
Tuğgeneral Gürak, İsrail Genelkurmay Başkanı’nın dün de resmi bir mektup göndererek, telefonla söylediklerini teyit ettiğini ve gerekeni yaptığını belirttiğini ifade etti.” (Milliyet)
Bu kapsamda Türk Genelkurmay Başkanlığı “İsrail Genelkurmay Başkanlığının, konuya açıklık getirmesini beklediğimizi, kamuoyuna saygıyla duyururuz.” İfadeleriyle hassasiyetini paylaştığı kamuoyu ile, gelen “özür cevabını” sözlü ve yazılı olarak aldığını, her hafta Cuma günleri düzenlediği basın toplantısında Tuğgeneral Metin Gürak’ın yaptığı bir açıklamayla paylaştı.
İsrail ile Türkiye Cumhuriyeti arasında Askeri ilişkiler karşılıklı “önem” çerçevesinde bu gün itibariyle rayına girmiş görünüyor.
Görünmeyen ise Resmi olarak, telefonda söylendiği ve yazılı olarak teyit edildiği ifade edilen “Özür mektubu”.
Bu noktada kamuoyu ile bu duyarlılığın yazılı olarak paylaşıldığı bir konuya dair, geldiği söylenen resmi yazının (Özür mektubunun), kamuoyu ile resmen paylaşılmasını beklemek elbette toplumun da en doğal hakkıdır.
Büyük Türk Milleti’nin Ordusu, varlık ve güç nedeninin kaynağına, bu yazıyı sunacaktır/sunmalıdır.
Yazılı bir belge olarak açıklanan duyarlılığın yazılı yanıtını, elbette yazılı haliyle tarihe bu konuya dair not düşmek adına görmek istemekteyiz.
Erdinç AYDIN
erdinc.aydin@politikadergisi.com
- Erdinç AYDIN içeriği
- 7870 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder