Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Muhalefetin Çatı Adayını Belirleme Süreci Üzerine
- Ekmeleddin İhsanoğlu: Kazanç mı Hata mı?
- Görücü Usulü Cumhurbaşkanı
- Ekmeleddin İhsanoğlu Tercihinin Analizi: Başkanlık Sistemi mi Parlamenter Sistem mi?
- Savaşa "Dur" Demek Kolay Değil!
- Oy İçin Halkı Korkutmak
- Gül Aday Değilmiş. Erdoğan mı? Seçilmiş...
- Yerel Seçimler, Cumhurbaşkanlığını Seçimleri ve Kurultay
- Oyum Demirtaş'a
- Cumhurbaşkanlığı Seçimin Ardından
- 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Analizi
- Ehveni Şeri Seçmeye Zorlanmak Gerçek Bir Demokrasi midir?
- BOP Eş Başkanı Türkiye’ye (Cumhur) Başkan(ı) Oluyor!
- İİT 2016 Başkanı Türkiye
- Cumhurbaşkanlığı Seçiminde En Devrimci Tercih; Boykottur!
Yeni Cumhurbaşkanımız Ekmeleddin İhsanoğlu Olabilir mi?
CHP ve MHP aralarında belki de ilk kez böylesi önemli bir konuda anlaştılar. Büyük bir sürpriz olmazsa çatı adayı Ekmeleddin Bey. Bu yazımızda Ekmeleddin Bey'in olabilirliğini veya olamazlığını biraz irdeleyeceğiz. İrdelemeye geçmeden önce Anadolu halkları için çok da tanıdık olmayan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu biraz tanıtalım.
“İhsanoğlu ilk kez sandıkta seçilerek İslam Kalkınma Örgütü sekreteri olan kişidir ve bu görevi iki dönem yapmıştır. Adalet Partisi’nin Süleyman Demirel’den sonra 2 numarası olan ‘Koca Reis’ lakaplı merhum Sadettin Bilgiç’in akrabalarından Füsun Hanım ile evli ve 3 çocuk sahibi. Çok iyi derecede İngilizce ve Arapça biliyor.
1943’te Kahire’de doğan İhsanoğlu, Mısır Ayn Şems Üniversitesi Fen Fakültesi’nden mezun olduktan sonra El Ezher Üniversitesi’nde akademik hayata başladı. Türk kültürünü küçük yaşta aile çevresinde tanıyan İhsanoğlu, Kahire Milli Kütüphanesi’nde ve Ayn Şems Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Osmanlı kültürü ve edebiyatı ile ilgili araştırma ve eğitim çalışmaları yaptı. 1974’te Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde doktorasını tamamladıktan sonra, İngiltere’de Exeter Üniversitesi’nde doktora sonrası çalışmalar yaptı. İslam ve Batı kültürüyle yakından teması olan İhsanoğlu, 1984’te profesör oldu. 24 yıl boyunca İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nin genel direktörlüğünü yürüttü. Bunun yanı sıra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilim Tarihi Bölümü ile Türk Bilim Tarihi Kurumu Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Müze ve Dokümantasyon Merkezi Müdürlüğü görevlerinde bulundu. İhsanoğlu'nun Bilim tarihi, Türk kültürü, İslam dünyası hakkında değişik dillerde çok sayıda eseri bulunuyor. Yozgat eşrafından olan dedesi Hacı Aziz Bey'in yaptırdığı tarihî Ağvanlıoğlu Hacı Aziz Konağı'nı Bozok Üniversitesi'ne bağışlayan İhsanoğlu, üniversitece kurulan 'Tarih ve Kültür Araştırma Merkezi'ne de10 binin üzerinde kitap, hat ve el yazması eserlerden oluşan özel arşivini bağışladı. Bozok Üniversitesi, İhsanoğlu'na 'Tarih Fahri Doktoru' unvanı verdi.”
Kendisi İKÖ Sekreterliğine seçilirken AKP hükümetinin çabalarını da göz ardı etmemek gerekir. Ancak Mısır'daki darbe arkasından Erdoğan gibi kükremediği, uluslararası dengeleri gözeterek o an sessiz kalmayı seçtiği için Erdoğan tarafından yerden yere vuruldu. Hele hele mezhep çatışmalarına yol açacak davranışlardan kaçınılması, böyle bir davranışın “cehennemin kapılarını açacağı” uyarısında bulunması Erdoğan’ın onu çizmesi için yetti.
Ekmeleddin Bey Türkiye’ye Cumhurbaşkanı olabilir mi sorusuna genel anlamda verilebilecek cevap evettir. Turgut Özal, Abdullah Gül, hele hele Kenan Evren bu ülkede cumhurbaşkanı olabilmişse Sayın İhsanoğlu haydi haydi olur.
Ancak seçilebilir mi, ideal Cumhurbaşkanı olur mu bunlar tartışılabilir. İdeal midir konusu görecelidir. Laik, demokrat, insan hak ve hukukuna saygılı, Atatürk ilke ve inkılaplarını benimsemiş birisi olan şu satırların yazarı için ideal değildir.
Ekmeleddin Bey'in kişiliğine, kariyerine, birikimine asla bir diyeceğim yoktur. Ancak kimliğinin önüne çıkan dinsel etiketi benim kafamdaki laiklik prensibine aykırıdır. Tabii ki bunlar benim şahsi fikrimdir. Benim olduğu gibi herkesin de bir şahsi fikri olacaktır. Yine benim fikrime göre Sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yi bu isimde birleştiren çok önemli bir husus da bu etikettir.
Bu etiket seçimlerde halktan alacağı oyu da büyük ölçüde etkileyecektir. Kendimizi kandırmayalım. Ülkemizin adı her ne kadar laik, demokratik sosyal hukuk devleti ise de halkın büyük çoğunluğu ya bu değerlerden habersiz, ya da kaşıdır. Bunu da ülkemiz çok partili rejime geçtiğinden beri laikliği, demokrasiyi, insan haklarını ön plana çıkaran değil dinsel söylemleri ön plana çıkaranları seçerek göstermiştir.
İsterseniz tanıdığınız sıradan on aileyi seçin ve inceleyin. Kaç tanesi gerçekten laik, demokrat, hak hukuk gözetiyor. İncelemeye kalktığınızda hayretler içinde kalacağınızdan eminim. Totaliterliğin, şiddetin ön planda olduğu bir ailenin fertlerinin göstermelik de olsa dinsel söylemlere sığınması çok normaldir.
Bu itibarla ciddi bir seçim kampanyası yapılırsa Ekmeleddin Bey'in AKP seçmeninden de oy alacağı kesindir. Hele hele rakibi olarak görülen başbakanın bu hedefe ulaşmak adına PKK’ya karşı olan hoşgörüsünü gördükçe…
Cem Osman TAMTÜRK
cem.tamturk@politikadergisi.com
- Cem Osman TAMTÜRK içeriği
- 12133 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder