Yerel Seçimin Son Parkurunda Hangi Afiş Kazanacak?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

 
Çekişmeli, bol kavgalı, sert üslupların havada uçuştuğu bazen eleştiri düzeyinin saygı sınırlarını aştığı bir yerel seçim süreci geçiriyoruz ve son parkura geldik. Bu hafta sonu İstanbul’da her bölgede miting var. Son gövde gösterilerine, taahhütlere, iftiralara, atışmalara sahne olacak kültür başkentimiz.
 
Sokaklar siyasi partilerin afişleri ve bayrakları ile dolu. Parti liderlerinin dev posterleri yol kenarlarını elektrik direklerini esir almış durumda. Yine parti bayrakları ise birbirine karışmış ahenk içinde dans ediyor. Kimi rüzgârda hırçın dalgalanıyor, kimi rüzgârın şiddetinden yağmurun etkisinden kendini boşlukta buluyor.
 
Kimi afişler de adeta birbirine meydan okuyor…
 
Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyeceğimize söz veriyoruz (SP)
Korkma! Çözüm var (İP)
Bizim mücadelemiz sana değer (MHP)
İyi gelecek için buluşalım (DP)
İşimiz hizmet, gücümüz millet (AKP)
Reklam değil, hizmet için karar senin Türkiye (MHP)
Mağduriyeti mahcubiyet yaşatmadan gidereceğiz (BBP)
Sen Türkiye’sin büyük düşün!(AKP)
Sen Türkiye’sin büyük düşünürsün, 5 yıl daha zaman kaybetme!(SP)
Türkiye farkı seç (SP)
Fark var!(SP)
İnsan odaklı, dürüst çözüm (CHP)
 
Tüm bu çekişmelerde,
 
İşsizliği,
Açlığı,
Okula gidemeyen çocukları,
Özeleştirme ile satılan değerleri,
Dış borç açığının azalması gereken yerde, çoğalan değerini,
Yeşil alanı yok olmaya mahkûm edilmiş İstanbul’u,
Çarpık kentleşmeyi, getirim uğruna satılan yerlerin belgelerini,
Gösteren afişler yok!
 
Bu yerel seçimlerde ceplere sıkıştırılan devlet bütçesi çekleri, beyaz eşya yardımları var. Köprüyü geçene kadar mantığı ile 300–500 TL avutulan insanlarımız var ve insanlarımız aşağılanıyor.”Sen işe yaramazsın, üretim yapamazsın al da şu parayı karnını doyur dercesine” bir yaklaşım.
 
Alan razı, veren razı bir durumu yaratılıyorsa da insanlarımızı bu yöne sürükleyen sadaka kültürü yönetimini doğru bulmadığımı daha öncede söylemiştim. Bu bizi hiçbir şekilde ileriye götürmeyecektir.
 
Ve sokakların, nefesini kesen afişler, kime kazandırır bilemiyorum, bildiğim tek şey, seçim sonrası afişlerin kaderine terk edilecek olması.  O nedenle kazanan afişte kazanamayan afişte aynı kaderi paylaşacak. Kültür başkentimizin sokakları terk edilmiş afişler ile boğuşmak zorunda bırakılacak.  
 
Siz siz olun bu yerel seçimlerde seçme hakkına sahip birey olarak, özgür iradeniz ile oyunuzu kullanın.
                                                                                                                                                                   
                                                        
 
 
                                                                                                                                                                                 nuran.talay@politikadergisi.com
                                                                                 

Yorumlar

Sorun sermaye partilerin bakış açısı

Al birini vur ötekini derlerya hepsi birbirinin aynısı.
Hiç birinin derdi halkın gündemdeki sorunlarını çözmek değil. İktidara gelip (Yerel veya genel)pastadan pay kapmak.
Bakış tarzları bu. Yıllardır aynı tezgah ısıtılıp ısıtılıp
halkın önüne konuyor maalesef.

Aslında önümüze konulan seçenek diye birbirlerine alternatif gösterilen ancak birbirlerinin aynı burjuva partilerini aştığımız zaman asıl o zaman sorun çözülecek.
Saygılar.

AFİŞLERDEKİ SLOGANLAR GERÇEKLEŞSE.....!

Yıllardır her seçim öncesi milleti etkileyecek sloganlara hep şahit olduk.Gerçekleşme oranı ise masal oldu.Aynen bundan sonra da olacağı gibi.Siyasilerin derdi birbirlerine üstünlük sağlamak,vatandaşın derdi geçinmek.Arada o kadar düşünce farkı var ki;ortak noktada buluşmak mümkün değil.Artık Türkiye'de seçim demek,yalanların,palavraların,olmayacak vaadlerin millete hizmet (!)diye sunulduğu seviyesiz yarışma demek oldu.Biz bir şey seçmiyoruz,sadece onaylatıyorlar.Buna seçim demek ,kendimizi avutmaktır.Bir sloganda benden,''SİYASİ PARTİLER OLMASA TÜRKİYE DAHA YAŞANIR VE MUTLU BİR ÜLKE OLACAKTIR''

büyük düşünmek lazım

sen türkiyesin büyük düşün afişini ben de düşündüm . afişin sahibi iktidar olduğundan bu güne kadar ülkemizde neler büyümüştür. iç ve dış borçlar büyümüştür ,dörde katlanmıştır ,dağ gibi olmuştur. işsizlik, gelir dengesizliği ve ekonomik sıkıntı büyümüştür. kadrolaşmada ve yolsuzlukta çok hızlı büyüme olmuştur. yandaş işletmeler olan mısırcılık, yumurtacılık , gemicilik , kuyumculuk sektöründeki büyümeler olmuştur . ya bu büyümeler bitecek , yada bu büyümeler devam edecek . büyük düşünme zamanı şimdi bize gelmiştir ,sandık başında mutlaka bizimde büyük düşünmemiz gerekir .. ...mucahit kubilay

son parkurda büyük düşünen kazanacak

son parkurda kardeşliği savunan,ekonomik kalkınmayı savunan ,terör örgütlerini deşifre eden irade kazanacak.son parkurda büyük düşünen kazanacak,son kulvarda hizmet eden kazanacak.son parkurda temel hak ve özgürlükleri savunan kazanacak.son parkurda 223km hızla giden yüksek hızlı tren kazanacak.hayırlı olması dileğiyle.

çözümü de söyleyin bir kere

merhaba yıllardır hep çözümüsüz dediler bu millete liderleri için ama bu gün bi lider prof.dr.haydar baş milli ekonomi modeli. sosyal devlet milli devlet anlayışı var.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.