Yunanistan İçimize Giriyor...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

AKP’nin dengesiz ve sorumsuz politikaları bir bir meyvelerini veriyor. İçeride kendisine oy veren bir kitle oluşturmak için ülke değerlerini göz ardı etmekten kaçınmayan politikaların artık “al” dönemi bitti. “Ver” dönemini yaşamaya başladık.

Bunu şöyle örnekleyebiliriz. Günümüzün parlayan yıldızı kredi kartları ile her istediğinizi alabilir, har vurup harman savurabilir, ailenizin de sizi sorgulamasından kurtulabilirsiniz. Tabii bir süre için. Ödeme günü geldiğinde parasını alamayan bankalar, kapınıza dayanacaklardır. Belki de evinizden bile olmanız söz konusudur. Ülkemizde AKP sayesinde hızla aynı yollardan geçmektedir.

En son yaşanmakta olan iki olay bu duruma çok iyi örnektir.

Birincisi şu füze kalkanı trajedisi.

Koynumuza bir zehirli yılan sokulmaktadır. Yarın bizi veya komşularımızı sokacağı kesindir. Daha açık deyimle olası bir büyük savaşın alanı olarak ülkemiz belirlenmiştir. Başımıza ilerde temizlememiz belki de çok zor olacak bir iş açılmaktadır. Sayın Başbakan ve güdümlü medyası hala çarşaf çarşaf “düğmeye kimin basacağı daha kararlaştırılmadı” gibi bir kara mizah ile insanımızı uyutmaya çalışıyorlar. Oysa deneyimlerden biliyoruz ki, kararlar çoktan alınmış, lokantada yemek ısmarlayanlara fatura gönderilmiştir. Yapılan yemeğin artıklarından sebeplenen aile efradının tepkisini çekmemek ve uyutmaktır. Yakında açılacak üsse sağ ayakla girme şartımız olur belki ve malum medya onu konu eder, tartışır.

İkinci konu ise Yunanistan’la olan kara suları sorunu. Hatırlayacaksınız, Yunanistan çok uzun yıllardır kara sahasını 12 mile çıkarmak istemiş ve biz böyle bir oldubittiyi savaş nedeni sayarız demişiz. Sırf bu nedenle Ege ordusu kurulmuş. Yine hep biliyoruz ki, böyle bir durum Ege Denizi’ni Yunan gölü yapar ve üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye denize ayağını bile sokamaz. Şimdi birilerinin “olsun, deniz kenarındakiler AKP’ye oy vermiyorlar, çeksinler sıkıntıyı, diğerlerinin çoğu denizin ne olduğunu bilmez bile” dediğini duyar gibiyim. Belki de bu tür düşünceler tebaa olmaktan kaynaklanabiliyordur.

Dün gazeteler bu haberi yayınlarken aklıma başbakanımızın çıkıp sert bir dille yalanlayacağını hatta Yunanistana bir “van minit” çekeceğini ummuştum.

Oysa Sayın Başbakan, en munis hali ile ekranda daha görüşmelerin bitmediğini söylüyordu. Yani, geçmiş olsun Türkiye. Artık deniz yok. O Ege ordusunu da ne yaparsanız yapın. Bu noktada ilginç bir durum değerlendirmesi yapmadan geçemeyeceğim. Yunanistan şu ara gerek ekonomik gerek sosyal durumu itibari ile Türkiye’den bir şey isteme gücüne sahip değil. Nasıl oluyor da tam da bu dönemde bu görüşmeler yapılıyor. Korkarım yakında ülkemizin parçaları da görüşme masalarına yatırılacak. Biz de iş bittikten sonra haberdar olacağız.

Umarım bu konular yarın Büyük Millet Meclisine gelir. Orada AKP milletvekilleri büyük bir huşu içinde, inanılmaz bir keyifle “evet” diyeceklerdir. Türk halkının gözü diğer milletvekillerinde olacaktır. Bu “ver” tasarılarının meclisten geçmemesi için canı pahasına da olsa çalışmayan vekillerin vatana ihanet içinde olduklarını bu millet değerlendirecektir.

cem.tamturk@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Sadece

Sayın Cem Osman TAMTÜRK,

Sadece,
Açılacak üsse sağ ayakla girme şartımızın kabul edilmesinden duyduğum memnuniyeti belirtmek istedim.
:))
:))
:))

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.