Zavallı Adnan Menderes...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Okuma ve araştırma özürlü toplumumuzda giderek Adnan Menderes deyince akla “idam sehpasında bir adam” geliyor. Ardından da gelsin duygusal söylemler. Cehaletin esir aldığı insanlar en çok duygusal olaylarla ilgilenir. Nedenini pek bilmedikleri ama saklamaya gerek görmedikleri gözyaşlarının bir bölümü, kendileri farkında olmasalar da kendi cehaletlerinedir.

Mustafa Kemal dönemini inceleyemeyenlerin önemli bir mazereti o dönemleri anlatan kitapların orijinallerini anlayamıyor olmalarıdır. Tabii ki kabul edilebilir bir mazeret değildir. Yine de kabul ettik. Peki, 1950 -1960 Demokrat Parti dönemini neden kimse yeterince incelemez, ama çokbilmişçe ahkâm keser. O dönemi bir anlat, dendi mi de, demokrasi, insan hakları gibi o dönemde Demokrat Partililerin gerçek anlamını ne kadar bildiği şüphe götürür söylemlere sarılı bir adam, idam sehpasında. Artık bu tablonun etrafına ne kadar duygusal söylem oturtulabileceği yeteneğine kalmış. Bir olay anlatalım.

Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasındaki 259 subay, 18 askeri memur, 4 sivil memur, 395 astsubay, 4414 erbaş ve er olmak üzere 5090 kişilik 1. Türk tugayı, 17 Eylül 1950'de İskenderun limanından hareket ederek 12 Ekim 1950'de öncü takım Pusan limanına ulaştı ve 17 Ekim'de ana birliği de Pusan'dan karaya çıktı. Aynı gün Pusan'dan hareket ederek 20 Ekim'de Taeg'a varıp, süratle kuzeye doğru ilerleyen Birleşmiş Milletler ordularına iştirak etti. 10 Kasım'da Taeg'dan hareket ederek 21 Kasım'da Kunuri'ye vararak Amerikan 9. Kolordusu'nun sağ kanadında konuşlandırıldı.

24 Kasım 1950 sabahı kuzeye Çin sınırına doğru ilerleme emrini alan tugay Kunuri'den hareket ederek Kaechon, Sinnimni, Wawon boyunca Tokchon'a doğru yola çıktı. Ancak Çin Halk Gönüllü birlikleri cephenin arkasına sızmaya başladı. Durumu fark eden Amerika ve Güney Kore birlikleri geri çekilmeye başladılar. Ancak Türk tugayına “çekil” emri geç ulaştı. 1. Taburun etrafı kuşatılıp süngülü çatışmaya girmek zorunda kaldı. Çekilme harekâtını sağlamak için sonuna kadar direnen 3. Tabur 9. Bölük imha edildi. Geri kalan Türk birlikleri ise Chongchon nehri boyunca geri çekildi.”

Hemen hatırladınız umarım. Kore Savaşı. 5090 Mehmetçiğimizi Amerikan emperyalizminin çıkarları adına dünyanın bizim için diğer ucuna, bizimle hiçbir alıp vereceği olmayan insanları öldürmek için yolladık. Detayları yazmayacağım. Ne kadar insanımızın öldüğünü ne kadar çocuğumuzun babasız, ne kadar ananın gözü yaşlı kaldığını, kalan bütün ömrünü, acı ve sıkıntı içinde başı öne eğik geçirdiğini merak eden araştırır. Sadece şu kadarını söyleyelim: Asker gönderme anlaşmasının altında Adnan Menderes imzası vardı.

O ABD bu gün de onun için Irak’ta, İran’da, Afganistan’da çarpışacak Mehmetçik istiyor ve hepimiz direniyoruz. Emperyalizmin çıkarları için bir tek Mehmedimizi dahi feda etmek istemiyoruz. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bir bölümünün bizden asker almaya yönelik olduğunu biliyoruz. Benzer bir anlaşmanın altına artık hiçbir Türkiye Cumhuriyeti başbakanının da imza atmayacağını biliyoruz.

Şimdi o idam görüntülerini bir daha gözünüzün önüne getirin.

Cem.Tamturk@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Çok yerinde bir tespit

5090 mehmetçiğimizin yaban ellerde toprağa düşmesine sebep olan bu adam için neden bu kadar ağlarlar aklım almıyor...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.