"Analarımızın Rahimlerine de El Atacak Halleri Yok Ya!"

Doğal olarak biliyorsunuzdur; İran tehdidine karşı NATO kılıflı ABD füze kalkan sistemi yerleştirilmek isteniyor ülkemize. Bunun gerçekleşmesi için tehdidin, şantajın, psikolojik baskının biri gidiyor, diğeri geliyor. Hükümette tık yok. Orduda da. 2003’teki tezkere geriliminden daha beter bir pozisyonla karşı karşıyadır Türkiye. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun…

Deniz Feneri E.V davasına bakan Frankfurt Mahkemesinin aldığı son karara göre, RTÜK üyesi Zahid Akman ve Kanal 7’nin sahibi Zekeriya Karaman artık sadece Almanya’nın değil, Avrupa’daki bütün AB üyesi ülkelerin sınırlarından içeri adım attıkları anda da tutuklanacaklar. Yani bu iki isim için artık Avrupa’ya gitmek bir hayaldir. Edirne’den dışarı çıkmaları zor gibi görünmektedir. Ama buna karşılık Zahid Akman hala RTÜK üyesi, Zekeriya Karaman da sahibi olduğu kanalın başındadır. Haklarında devam eden davanın tebligatları tam 30 ay sonra nihayet ellerine ulaştırılabilmiştir. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun…

YÖK Başkanı olan şahıs, daha ortada yasa, kararname, ya da herhangi bir tebligat falan yok iken, türban konusunda hüküm verebilmiş ve isteyen öğrencinin türbanıyla üniversiteye girebileceğini söyleyebilmiştir. YÖK Başkanı olan bu şahıs, yasal hiçbir dayanağı olmamasına rağmen türban konusundaki bu inanılmaz ve kanun dışı tavrına rağmen henüz hakkında bir tek soruşturma açılmamıştır. Üstelik benzer tavrını büyük bir cüret ve pervasızlıkla devam ettirebilmekte, ilgili bakanlık ve hükümet ise bu tamamen yasa dışı olan gelişme karşısında sesini çıkarmamaktadır. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun…

Son HSYK üye seçimlerinin ertesinde başlatılan tartışmaların sivri ucu dönüp dolaşıp hükümete ve Recep Tayyip’e yönelmektedir. Çünkü referandumun niye yapıldığı HSYK seçimleriyle daha bir netlik kazanmıştır. Adalet Bakanı olan şahsın seçimler süresince göstermiş olduğu yasa ve kural tanımayan o saldırgan ve ahlak dışı çabaya bakarak taraflı ve tarafsız her insan daha fazla dayanamayıp tepkisini ortaya koymuştur. Bu tepkilerden en ilginç olanıysa, hükümete yakınlığıyla bilinen Demokrat Yargı Derneği Başkanı olan şahısa aittir. “Adalet Bakanı istediği üyelerin seçilmesi için hepimizi tehdit etti” demiştir bu şahıs… Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun…

Yazdığı kitap yüzünden başına gelmedik kalmayan Hanefi Avcı’ya reva görülen zulüm henüz sıcaklığını korurken, Emniyet Teşkilatı içerisinden 2 üst düzey polis şefinin daha, benzer anlamda, yani emniyetteki Fethullahçı kadrolaşmayı açığa çıkaran kitaplar yazdıkları bilgisi gündeme düşmüştür. Kitapları yazan bu polis şeflerinden bir tanesi, bundan 3 ya da 4 yıl öncesine kadar, emniyette Fethullahçı kadrolaşma yoktur, diyen bir isimdir. Neden şimdi böyle bir kitap yazıyorsunuz sorusuna verdiği cevap bir hayli ilginçtir: “Bunca sene çok fena kandırıldık”… Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun…

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, türban konusunda, hükümet kanadından yükselen ve düpedüz yasadışı olan söylem ve istemlerin artması neticesinde herkese ve her kuruma mevcut yasalar çerçevesinde haddini ve yerini bildiren bir açıklama yapmıştır. Bu açıklama karşısında başbakan kendisine o çok ama çok yakışan üslubuyla, “çıkar o cübbeni siyasete gir yaaa” demiştir. Oysa Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamının asli görevi, Cumhuriyet Devletinin temel ilkelerine yönelik, yasayla tehdit kabul edilmiş her türlü suçu kovuşturmaktır. Başbakan bu durumda çıkıp adam gibi özür dilemelidir. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun…

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün HSYK üyeliğine atadığı AKP’ye çok ama çok yakın 4 isimden bir tanesi olan Kayseri Baro Başkanı Ali Aydın'ın yıllardır İslamcı Mazlum-Der örgütü yöneticiliği yaptığını ve referandum kampanyası boyunca “evet”çi propaganda yürüttüğünü biliyor muydunuz? Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun…

Deniz Feneri davası kapsamında olmak üzere, yardım adı altında toplanan milyonlarca Euro ile Kanal 7 televizyonu kurulurken, paranın bir kısmının da, o dönem alınan bazı “gemicikler”in peşinatı olarak kullanıldığı ama sonradan bu paranın yerine konmadığı, yani geri gelmediği ortaya çıkmıştı. Ama o gün bu gündür bununla ilgili olarak hiç kimse gık bile demedi. Bu ülkenin başbakanının, “o gemicik dedikleri meseleye de bir açıklık getireceğim, hiç merak etmesinler” dediği tarihten bu güne kadar epey bir yıl geçti. Fakat o beklenen açıklama hiç yapılmadı. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun…

Ve işte… ve artık… tam sırasıdır Bursa Nutku’nun…

Bütün bu çirkinliklere bakıp da, umut kesmeye, sızlanmaya gerek yok aslında…

Ne diyordu o nutukta “Sarı Paşa”:

“Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”

Ergenekon sanığı Teğmen Mehmet Ali Çelebi savunmasını nasıl noktalamıştı biliyor musunuz?

“O, bu topraklarda hiç kaybetmedi. Yine kazanacak!”

Sarı Paşa hep bizimle olacak! Biz de onunla!..

Her tarafı işgal ediyor olabilirler…

Ama Deniz Gezmiş'in dediği gibi;

“Analarımızın rahimlerine de el atacak halleri yok ya!”

Sevgiyle, dirençli ve uyanık kalın!

Hayri GÜNEL

Politikadergisi.com