Aynı Sudan İçerler mi !

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Alper TEKİN

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 2007 yılında “PKK’yı MİT kurdu” iddiasında bulunup “PKK’nın birinci dönemi, 1975’ten 1980’e uzanır . O yıllarda Apo’yu MİT üzerinden Süper NATO gütmüştür. PKK’yı 1975’te MİT kurmuştur. Apo,1972 yılında Şafak gazetesi dağıtmaktan yakalanmış ve MİT ile anlaştığı için birkaç ay içinde serbest bırakılmıştır. Şafak gazetesi dağıtan arkadaşlarımızın hepsi, sıkıyönetim mahkemelerinde 5 yıl ya da 7,5 yıl hapse mahkum edilmişlerdir .Apo,anlaşma yapmış ve bırakılmıştır. Yarım yüzyıllık arkadaşım Uğur Mumcu, bu konunun üzerindeyken şehit edilmiştir.” açıklamalarında bulunmuştu.

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in 2007 yılında bu açıklamayı yaptıktan sonra 1 yıl sonra 2008 yılında evine ani bir polis baskınıyla göz altına alınarak “Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticisi olmak ve devlete ait gizli belgeleri temin edip elinde bulundurmak” suçu ile polis tarafından sorgulanıp adliyeye sevk edilerek tutuklanması tesadüf müdür yoksa tesadüf değil mi ?

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 2008 yılında Ergenekon Terör Örgütü'ne bağlantı iddiası ile tutuklanıp Silivri Cezaevine gönderildikten bir yıl sonra, 2009 yılının Ekim ayında AKP 3. Olağan Büyük Kongresi'nde AKP İstanbul Milletvekili ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 1362 oyun tamamını alarak tekrar AKP Genel Başkanlığına yeniden seçiliyor. AKP 3.Olağan Büyük Kongresi'nde Demokratik Açılım raporu okunuyor ve oy çoğunluğu ile onaylanıyor. Bir ay sonra açılım meclisten geçiyor. 2010 Yılında AKP Demokratik açılımı kitapçık haline getirerek dağıtıyor .AKP yine 2010 yılında Anayasadaki bazı maddeleri referandum oylamasıyla değiştirdikten sonra PKK davası düşüyor.

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek “PKK’yı MİT kurdu” iddiasını ortaya atmıştı. 2010 yılında referandumla anayasa maddeleri değiştirildikten bir yıl sonra 2011 yılında, yani bugünlerde ani bir şekilde DTK Demokratik Özerkliği ilan ediyor ardırdan PKK – MİT görüşmesinin ses kaydı internette yayınlanıyor. MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Hanım, Hakan Bey için “Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı onun da ötesinde Başbakan’a en yakın kişilerden biri.” diye bahsediyor.

Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Hakan Bey de Afet Hanım’ın dediklerini doğruluyor ve AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini PKK ile müzakere için görevlendirdiğini ve Abdullah Öcalan ile görüştüğünü anlatıyor: “Bu noktada sayın başbakan beni görevlendirdi” diyor .Bu görüşmenin ardından Hakan Fidan MİT Müsteşarlığına atanıyor.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek ''Türkiye Cumhuriyeti ve Devleti kurumları ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyor. Bu belayla ilgili olarak belaya muhatap olan başka ülkeler, İngiltere, İspanya ne yapıyorsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurumları da onu yapıyor.” diye açıklamada bulunup MİT ile PKK terör örgütü arasında geçtiği iddia edilen ses kaydı ile ilgili görüşmeyi tamamen doğruluyor.

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları şu an İktidar Partisi olarak Norveç’in başkenti Oslo’da sıkça MİT aracılığı ile PKK ile müzakere içinde olduğunu görüyoruz. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in iddiaları doğruluk payı gün geçtikçe artıyor .Bir yandan Savcılar aracılığı ile komutanlarımızı Ergenekon, Balyoz ve İnternet Andıcı gibi iddianameleri ile Silivri Cezaevine yollayıp ordumuzu moral olarak yıpratan diğer yandan PKK ile MİT aracılığı ile müzakere içinde olan bir iktidar partisi tablosunu görüyorum.

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları madem MİT aracılığı ile PKK ile müzakere içindeydi o zaman neden bu yaz MGK’yı toplayarak Hava harekatı ile Kandil’deki PKK kamplarının vurma kararı aldı. AKP’nin açılımda PKK’ya karşı ikili oynaması akıllarda yer ediyor.

iletisim@PolitikaDergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.