Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Ba(*)baya Mektup
- O Dediğin Şey Bayrak Değil, Trafik Işığı!
- Gerçeklerle Yüzleşmek
- 12 Eylül Tatilciye mi, AKP’ye mi Yararlı?
- "Utanıyorum!"
- Cumhurun Tarafıyız!
- Demokratik Başbelaları
- Pes !
- Kırmızı Kitap Sarardı
- Yüksek bilinç(!)
- Alternatifsizleştirme Projesi
- Bir Tarih Kitabı
- Köylülüğü Öldürmeliyiz!
- Basın Özgürdür (!)
- Irak Bize Çok Yakın
Canımı Seve Seve Vereceğime And İçtim!




Başbakan Tayyip Erdoğan’ın periyodik olarak tekrarladığı cümle...
Bu cümleye karşılık, Mecliste grubu bulunan hiçbir Parti Genel Başkanı, Kendi siyasi ideolojisini kurucu irade yerine koymak maksadıyla “Bizde bu yola kefenle çıktık” diye cevap vermedi. Siyaseti Tayyip Erdoğan seviyesine düşürmeyen tüm siyasi parti genel başkanlarını saygı ile selamlıyorum.
Mevcut rejim karşıtı eylemler yapan; halk arasında din, mezhep ve ırk ayrımı yaparak halkı birbirine karşı tahrik eden, Devlete karşı kışkırtan; görevini ihmal, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçlarından sanık bir kişinin: Kefen giyip kurucu iradeye ( Statüko=Laik, Demokratik, Sosyal bir Hukuk Devleti) karşı ülke yönetmesi,
“Halkı kin ve düşmanlığa sevk ederek, birbirine karşı tahrik” etmektedir.
Suç mu?
Yasaları kafasına göre belirleyen bir İktidar, mutlaka bu iç savaş “kışkırtıcılığını” özgürlük diye tanımlamıştır.
Camileri kışla, müminleri asker diye tanımlayan zihniyet; “kefen giyip” yola çıkıyorsa, “cumhuriyet savcılar” bu ülkede ne iş yapar?
Gerici bir zihniyet ile cihad çağrısı yapan Başbakanı uyarmak isterim;
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ben,
Türk sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda eyleyeceğime “and içtim”!
Kefeni çıkartırsan sevinirim, beni kışkırtma!
Yorumlar
Yeni yorum gönder