Cumhurbaşkanı Adayı Kim Olacak?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Murat ŞİMŞİR
Yazının Yazıldığı Tarih: 
30.06.2014

2007 Yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi krize girince, AKP kendince bir çözüm üretti ve acil tarafındanyapılan çalışmlar sonucunda, Cumhurbaşkan'ının halk tarafından seçilmesi gibi bir garabet, görünürde çok demokratik,ama aslında parlamenter sistemi kilitleyecek yeni bir sorunlar yumağının ortasına düştüğümüz gerçeğinin farkına yeni yeni varıyoruz. Neyse artık yapacak Bir şey yok, maç sonrası futbolcuların dediği gibi, bundan sonraki maşlara bakacağız misali realiteye bakacağız... 30 Mart yerel seçimlerinden hemen sonra başlayan yeni süreç ülkeyi Cumhurbaşkanlığı seçimine odakladı.

Sonra CHP ve MHP gibi partilerin genel başkanları kendilerince ve kendi partilerinden uzak, “ Çatı” aday profilini topluma anlatmaya ve kimi kurum ve kuruluşlardan destek aramaya giriştiler. Ancak daha ilk anda aday adı açıklamadan sadece ilkeler bazında görüştüklerini beyan ettiler. Ama ne hikmetse her görüşten kişilerle görüştük derken, tüm STK'lara gittiler derken özellikle de Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partide ve onun oturduğu koltukta oturan zatı muhterem “ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ” gibi ulusalcı STK'ların hiçbirine gitmemiş, milyonların meydanlarda haykırdığı “Mustafa Kemalin Askerleriyiz” sloganını sadece salı günleri meclis kürsününden o da kerhen söylediği anlaşılan sayın genel başkanın gizli ajandası ortaya çıkmış oldu.

Kendi parti meclisinde görüşmeden, kendi milletvekillerinden saklayarak, bir anda şapkadan tavşan çıkarır gibi, daha adını bile doğru dürüst bilmediği bir şahsı “Çatı” adayı olarak öncelikle partisine, sonra seçmenine ve sonra da Türkiye halkına dayatması, bu zatı muhteremin Büyük Orta Doğu projesinin ayaklarından biri olduğunun tescilidir.

Şimdi gelelim iktidar bakımından bu seçimin önemi ve oluşu; ben bir komplo teorisi kurmak istiyorum, şöyle ki; kanaatime göre AKP'nin köşk adayı Bülent Arınç ve RTE başbakanlığa devam edecek. Hemen bu olmaz diyen görüşleri duyar gibiyim, ama bunu söylerken haklı gerekçeler de sunmalıyım, aslında “Çatı “ aday aynı zaman da AKP'nin benimsediği ve destekleyeceği aday, nasıl mı?

Siyasette bulunanlar bilirler ki, kendine rakip gördüğün, harcamak istediğin kişileri, yüceltiyor gibi gösterip, toplum eli ile al aşağı etmek bir gelenektir.

Düşünün biraz gerilere giderek, daha AKP kurulmadan önce Fazilet partisi içinde Erbakan hocaya bayrak açan yenilikçileri hatırlayın, lider kadroda, kurmaylar kimlerdi; Bülent Arınç, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Recep tayyip Erdoğan öne çıkanlar bunlar değil miydi? Şimdi bu ekipten kimler yola devam ediyor???

İlk olarak bu ekipten Abdüllatif Şener ayrıldı. Sonra Abdullah Gül Köşk'e çıkarak, (görev süresi bitince AKP 'nin başına döneceğini düşünen yanılıyor.) Sırada kim var Bülent Arınç, e onu da Köşk'e aday yapıp bir taşla iki kuş vurma peşinde RTE, çünkü kendi aday olup Köşk'e çıkarsa mecburen partiyi Arınç'a bırakmak zorunda kalacak vefa gereği veya anlaşmaları gereği, bu RTE'nin hiç istemediği bir durum, çünkü biliyor ki, Bülent Arınç asla bir Yıldırım Akbulut modeli olmaz.

Burada ince ayar da şu ki, Bülent Arınç Köşk seçimini asla kazanamaz ve “Çatı” adayı rahatça kazanır. Böylece Büyük Orta Doğu projesi yeni bir aşamaya evrilmiş olur.

Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyetinin mevcut anasayası ve idare şekli değişmeden Köşk' e aday olmaz.

 

Murat ŞİMŞİR

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.