Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Meral GÜVENTÜRK

Bir zamanlar faşist iktidarlara karşı gençlerin ağzındaydı bu şarkı. Ama Emperyalist güçler o onurlu gençliği yok etti. Zindanlarda çürüttü; astı, işkencelerin çığlıkları rüzgârlarda eridi; ama tarihe kazındı. Bu günün gençliği ile ilgisi olmayan o kahraman gençlikten kalan anılar, kurtuluş savaşındaki yiğitlerin anılarıyla aynı sonsuzu paylaştı.


Emperyalist güçler amacına ulaşmıştı.


12 Eylül darbesinin ardından gelen İslamlaştırma çabaları yüzyılların biat kültürünü genlerinden atamamış bir halkın korkuları ve uyuşuk yapısı ile tam tamına bağdaştı. Artık kukla iktidarlar bu ülkeyi pazarlayabilir; ordularını hapsedebilir; vatan topraklarında yabancı üsler birer kanser hücresi gibi çoğalabilir; kısaca Atatürk’ün emaneti Cumhuriyet göstermelik bir idare biçimi olarak, diktanın ve bedeviyetin maskesi haline gelebilirdi.


Ardında tüm alçaklıkların yapıldığı bir müsamere sahnesi olabilirdi tüm devlet kurumları; ardında Sevr kağıtlarının yeniden masaya konulduğu bir perde olabilirdi devletin tüm makamları. PKK adı altında bir narkotik örgüte boyun eğebilirdi devlet; yeter ki bölünüp parçalansın toprakları; büyük İsrail projesi hayata geçsin; kadeh tokuştursun Barzani denen kurnaz tilki ve iktidardaki halis Müslüman ortakları.


Peki, bütün bunlar olurken muhalefet ne yaptı? Hiç! O kadar basiretsiz ve beceriksiz kaldı ki, iktidar aradığı desteği belki de tarihte ilk kez muhalefette buldu. Kılıçdaroğlu ve ekibi cılız teranelerle iktidarın ülkeyi bölme amacına değil engel olmak, bu hazin projeyi halkın görmesi için hiçbir şey yapmayarak iktidarın altına kırmızı halıyı seren gizli ortak oldu.


Bakmayın dünkü coşkuyu sahiplenmelerine; dünkü patlamanın pimini çekmiş gibi görünmelerine; hayır; dün her şeyi sabrının sonuna gelmiş halk yaptı; dün ilk kez sonsuzdaki o kayıp gençlik, Ata’nın  hüzünlü ruhu o cesur kalabalığa selam çaktı; sonsuzdaki o tüm kahramanlar belki de ilk kez Cumhuriyetine sahip çıkan bir halkın önünde saygı duruşuna geçti.


Meydanlardan Anıtkabir’e akan halkın o emsalsiz bütünlüğü Cumhuriyeti maskaraya çeviren tüm hainlerin nabzını artırdı; korku irin dolu damarlarında bir vicdan sesi gibi aktı. Ve dün unutulmuş o şarkı sanki hepimizin yüreğinde yeniden canlandı; yeniden beş çizgi üzerinde o kahraman notalar sıralandı.

“Durduramayacaksınız halkın coşkun akan selini.”


Bu halk kendisine sıkılan tonlarla sulara, biber gazına karşı inadına ve inadına, göstere göstere, hepinizi hiçe sayarak, tarihteki çukurunuza giden yolu kısaltarak Cumhuriyet i kutladı.

UCUBELER SİRKİ; YALAKALAR RESMİ GEÇİDİ…


Tanrım o ne? Burası yıllar önce büyük Ata’nın balolar tertiplediği; kadınların erkeklerin en güzel ve modern giysilerle dans ettiği yer mi?


Bu nasıl bir geriye çark ki; artık bedeviyetin kol gezdiği; kavun kafalı ucubelerin İslam dini adına bütün göz zevklerini erittiği bir mekân haline gelmiş. Hadi onlar görevleri ve çıkarları gereği böylesi cadılar bayramı durumundalar…Ya siz; ya siz sanatçılar; sanayiciler; en acısı generaller. O yalaka gülümsemelerle o nasıl gerdan kıvırmalar, bel bükmeler.


İçinizden bir kişi, bir kişi bile çıkıp diyemedi: Ben bu sirke dâhil olamam, Vatanı pazarlayanların bu sahte merasiminde Sevr anlaşmasına varlığımla imza koyamam.
Evet; hepsi oradaydı. Halk Cumhuriyet için sokaklarda meydan savaşı verirken, onlar kim bilir hangi kirli anlaşmayı kutlamadaydı?


Onların bölünmüş, parçalanmış, Oslo’da masalara yatırılmış Cumhuriyeti elbette ki Cumhuriyet değil, bir mütareke maddesiydi sadece. Yarın o ucubeler yine aynı komik kılıklar içinde kim bilir hangi işgal güçlerine aynı boğumlu gülümsemelerle el uzatacaktı?


Ve o sirke katılan tüm onur cambazları; artık hiçbir vicdan aynasına bakmayın; yıllarca uzak durun sizi size anlatacak her hesaplaşmadan.


Adınız yazıldı bile yalakalar listesine; artık ne yapsanız boş; siz her şeyinizi sattınız tüm korkaklar gibi; sormadan, soruşturmadan savaşmadan.


Sizler Atatürk’ün ruhunu hüzünlere boğdunuz; Cumhuriyet’in mevlüdünü okudunuz; ama sizler de durduramayacaksınız halkın coşkun akan selini; kıramayacaksınız o yüce varlığın adı Cumhuriyet olan temel direğini.


Artık ucubeler arasındasınız ya; bari dün kutladığınız şeyin ben söyleyeyim adını.


Cadılar bayramı!


Zaten Amerika beslemiyor mu hepinizi; Amerika’ya adaklı değil misiniz topunuz birden. Size yakışır cadılar bayramı.


Halk kutlarken Cumhuriyetini; siz de görün onursuzluğunuzun hayrını.

 

Meral GÜVENTÜRK

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.