Gündem Analiz

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Süleyman GÖK

Son günlerde ülkemizde yaşanan gelişmelere baktığımız zaman hayret verici bir durumla karşı karşıya kaldığımızı belirtmek isterim. İster istemez yaşadığımız olaylar toplumun belirli bir kesimini tatmin etmeyen, onların istek ve görüşlerini yansıtmayan olaylar sergilenmektedir. Bugün içinde bulunduğumuz durumu nasıl tarif edebiliriz belli değil fakat ülkemizde bütün kurum, kuruluş ve kavramların tartışıldığı, ülkemizin birliği ve bütünlüğü, dili hakkında herkesin bir şeyler söylediği zamanda bir beyin tutukluluğundan söz etmemiz en doğrusu olacağı kanısındayım.

Gelinen noktada, söylenecek sözlerin bittiği artık davranışlarımız ve eylemlerimizle bir takım görüşlü insanların dikkatlerini çekme zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar hakkında gerek yazılarımda gerekse sohbetlerim arasında vurgulama gereksinimi duyuyorum. Çünkü biliyorum ki korkarak, pusarak ve yılgınlığa düşerek bir yerlere varılamaz. Bizim derdimiz olan vatan, millet ve öz kültürel değerlerimizi yaşatmanın gayesini anlamış ve bilmiş olarak bu ortak duygularımızı ilerideki kuşaklara aktarmanın yolu budur. Konuşmak ve bilinçlendirmek…

Toplumumuzun büyük bir kısmı kısır döngü içerisinde hayatlarını idame ettiriyorlar. Yani,  bilimsel olarak monoton bir diğer deyişle tek düzelik. Fakat kimse bunun nedenlerini araştırmaya yeltenmiyor; araştıranlar ise kendi görüşlerine ve amaçlarına göre yorum yapıyorlar. Objektif ve tarafsız bir anlayışa ihtiyacımızın olduğu şu günlerde bize en önemli gereken şey bilgi ve kavram kargaşasından uzaklaşarak; akılcı, bilimsel ve gerçekçi metotlar ile bilgilendirilmemiz olacaktır.

 

Gündemi değerlendirmeye başladığımız zaman; konuya nereden başlayacağımız belli olmayan, o kadar karışık ve yoğun gündemi olan bir ülkede yaşamaktayız ki insanın aklının karışmaması olağan değil. Çünkü, gerek iç politika gerekse dış politikada bir takım açılım(!)ismi altında işler yapılmakta, toplumsal hafızamız zorlanmakta ve ülkemizin ileride kaderini belirleyecek işler yapmaktayız. Tabi bu yapılan olayların doğruluğu veya yanlışlığı herkes tarafından tartışılmaya mahkûmdur. Eğer, bir kesimin demokrasi sözünü hatırlatır olursak, demokratik ülkelerde tartışılmadan hiçbir karar alınamaz sözüne dayanılarak her türlü bilgi ve haberler kamuoyu tarafından tartışılmaya açılmalıdır. Eğer daha şeffaf, daha demokratik bir ülkeden bahsediyorsak…

İç politikada adının 2-3 kere değiştirilerek en sonunda Demokratik Açılım fikrinde birle şilen bu proje kapsamında ülkemizin Doğu ve Güneydoğusunda yaşamakta olan vatandaşlarımızın sorunlarını, ülkemizin kaynaklarını sömüren, ve en önemlisi 30 yıla yakın bir süredir en değerli hazinemiz olan zamanımızı çalan PKK terör örgütünü etkisiz hale getirmek için bir takım girişimler başlatıldı. Bu girişimlerin yapılması, işlenmesi ve sonuçlandırılması yavaş yavaş ve toplumun bazı kesimlerinin tepkisini almadan olacağını vurgulamakta yarar var. Bu proje kapsamında yapılmak istenen; adına Kürt sorunu denerek başlanan ve ben bu kavrama hiç katılmama rağmen söylemek zorunda olduğum,daha sonra oradaki yaşayan halkımızı sömüren terör örgütüne mensup kişilerin affedilmesi gibi kavramlar tartışılmakta;gerek bölge halkı gerekse sınırlarımız dışındaki sorunlar bu açılım paketi kapsamında ele alınması gerekir.Çünkü,bazıları karşı çıkabilir fakat bu proje milli birlik projesi olmaktan ziyade bazı güçler tarafından senaryosu çizilmiş ve uygulanması için bize sunulan ve bizim de figüranlık yaptığımız bir süreçtir.Bu proje kapsamında bizden istenilen esas amaç;ülkemizin doğusuna federatif bir statü kazandırmak;dış işlerinde bağlı,iç işlerinde bağımsız bir devlet görüntüsü çizme amacı peşinde olmaktır.Bu projenin genel ve esas amacı budur.


Dış politikada ise; komşularla sıfır problem stratejisiyle çıktığımız yola; bölgede İsrail, Azerbaycan, İran ile sorunlarımız oluşmakta, Avrupa Birliği ülkelerinin bizim hakkımızda neler düşündüğünü bile bile sırf onlara hoş görünmek için bir takım tavizler vererek, sırf sorun çıkmasın imajı yaratmak adına onlarla yakınlaşmamız bizim son dönemdeki Türk Dış Politikamızı özetlemektedir. Dikkat edilirse bizim komşularla sıfır problem stratejimiz genellikle bizim milli birliğimize, ulusal güvenliğimizi tehdit eden ülkeler için geçerli olduğu fark edilecektir. Çünkü, Ermenistan, Rum, Yunanistan ve Avrupa Birliği ülkeleri ile sorunlarımız gayet iyi ve yolunda gitmektedir. Bugün gelinen noktada dış politikada söze gerek kalmamıştır. Ermenistan ile açılım yaparak ortaya tuhaf görüntüler çıktığını bile bile böyle bir olaydan kaçınmayan ve milletimizin onurunu ve gururunu kıran bir projenin sahiplenilmesi ne kadar doğru olur bilinmez fakat bu proje kapsamında; gerek imzalanırken gerekse hazırlanma aşamasındaki gelişmeler çok manidar bir izlenim yaratmaktadır. İmza töreni sırasında Türk ve Ermeni Dış İşleri Bakanlarının arkasındaki büyük devletlerin durması ne kadar bu durumun kötü ve gerçeklerle bağdaşmaz bir görüntüden oluştuğunun göstergesidir. Bu noktada iki devlet tek millet düşüncesinden vazgeçmeyerek kardeş millet dediğimiz Azerbaycan’a karşı herhangi bir ters tavır takınmadan bu süreci en iyi şekilde atlatmak dileğiyle…


Sonuç olarak; gelinen noktada hukuk devleti, üniter yapımımız, milli bütünlüğümüz bize göre tehlike altındadır. Biz ülkemizin bekası için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız fakat görülüyor ki bu ülkede ülkesi ve milleti için çalışan, önemli projelere imza atmış aydınlar, doktorlar, profesörler, gazeteciler ne ile suçlandıklarını bilmeden 18 aydır içeride yatmakta dursun;  ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü tehdit eden örgüt üyelerinin “5 dk’ da sorgulanarak”  suçsuzluğuna karar verilmesi, ayaklarına kadar mahkeme götürülmesi ve pişman olmadıklarını dile getirmelerine rağmen sırf bir şeyler yapmak için ülkemizin onurunu ve şerefini yıkan bu düzen ne kadar meşru görülebilir tartışmak gerekir…

 

Süleyman GÖK

iletisim@politikadergisi.com

 

Yorumlar

süleyman gök yazar kadronuzda

süleyman gök yazar kadronuzda neden yok?

Süleyman GÖK yazar kadromuza

Süleyman GÖK yazar kadromuza katılmak için talepte bulunmuş olup yakın zamanda yeni yapılanmamız çerçevesinde aramıza katılacak ve önemli görevler üstlenecektir.
---
Gökhan DAĞ
PD Yürütme Kurulu Başkanı

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.