Kapitalizm ('Siyasal İslam'ca)

Ülkemizde, girişimci olmayan, konusunda tecrübesiz, kendi sermaye birikimi için çalışmamış, yönetim süreçleri konusunda bilgisiz siyasal İslamcıların, devlet erkinin siyasal kararları ile zengin olmuş insanlar manzumesi olduğunu düşünüyorum.

Kapitalizmin de ne kadar kötülersek kötüleyelim, kendi içinde bir doğal ritmi vardır.

Zenginlerin, yanlış yönetim anlayışları ve rekabet edemedikleri sektör rakipleri ile devlet erkini kullanarak tasfiye çözümleri, ülkemi karanlığa sürüklemektedir.

Ülkemde kredi kartı mağdurlarının toplam borcu, Siyasal İslamcı yandaş firmalardan birinin devlete olan borcunun yarısı kadardır.

Kredi kartı mağdurları Hristiyan-Siyonizme borçlu olduklarından bu borçlar bir türlü çözülemez ve her geçen gün katlanarak yükselir.

Siyasal İslamcı yeni yetme büyük patronların işbilmezliğinin sonucu, el attıkları sektörde rekabet edebilir kaliteyi yakalayamamalarının verdiği zarar ve borçlanmalar ise her gün çıkan vergi affı, devlet desteği, devlet kredileri ile silinmekte - ötelenmektedir.

800 lira maaşla 2000 lira kredi borcunu ödeyemeyen işçi / aşağılanır, vebalı muamelesi görür...

80 lira bile kâr etmeyen yeni yetme siyasal İslamcı yandaş firma, 2.000.000.000 dolar borç içinde yüzerken saygıdeğer iş adamı olarak serbest dolaşım hakkına sahiptir, VIP salonlarında dolaşır, yeni devlet ihaleleri alır.

Müslüman iş adamıdır.

Faizlerle devlete borçlanır, devlet erkini elinde bulundurmanın rahatlığı ile borçlarını sorun etmediği gibi daha fazla borçlanmak için meclisten yasa bile çıkarır.

Bir milletvekili, bakanlar kurulu üyesi bir yerlere tükürüp durmaktadır sürekli; sormak lazım, rüzgâra karşı sürekli tükürse bu yaşananlardan dolayı kendisini aklayabilir mi?

Siyasal İslamcıların, Demokratik seçimlere Hristiyan-Siyonizmin maddi desteğini alarak girmeleri,
demokrasiyi kullanarak devlet erkini ele geçirmeleri, devlet erkini kullanarak şiddete yönelik zenginlik elde etmeleri, devlet kaynaklarını işgal kuvvetlerinin yağmacılığını andıran uygulamalar ile talan etmeleri, yoksullaştırılan halk, sektöründe uluslararası rekabet gücü olan ülkem firmalarının devlet erki ile yok edilmesi, bu şekilde ele geçirilen uluslararası firmalarımızın Hristiyan-Siyonizme peşkeş çekilmesi, öteki kavramı ile perdelenip siyasal alanda bir mücadele gibi halka lanse edilmesi; sus payı alan mahalle yapılanmalarının işini kolaylaştırdı.

Cemaatin mahalle yapılanmasının mahalle içinde yarattığı faşist diktayı, iktidar sahipleri bu yüzden desteklemektedir.

Öteki senaryoları ile korunan iktidar; yalanlar, yolsuzluklarla dolu yönetimini ülkem zenginliğini Hristiyan-Siyonizme transfer etmek için kullanıyor. İktidar sahiplerinin transfer süreci tamamlandıktan sonra, Hristiyan-Siyonist firmalarda iş bulamayacak kadar cahil olduğunu, transferi destekleyen Hristiyan-Siyonistler benden daha iyi biliyorlar.

O gün bana iş var; siz iş bulamayacaksınız.

Çünkü güvenilir değilsiniz...

Sizlere destek verip devletinizi soyduranların, devlet bittiğinde kendi firmalarında, bu firmayı da soyar diye iş vermeyeceğini de düşünemeyecek kadar aklınız yok mu?

Bence yok!

iletisim@PolitikaDergisi.com