Kılıçdaroğlu İzleme Raporu– 2

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Hakan Yavuz
Yazının Yazıldığı Tarih: 
17 Temmuz 2010

 

Bu rapor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Haziran – 15 Temmuz 2010 döneminde yaptığı açıklamaları, aldığı siyasal tutumları ve kendisi hakkında yapılan yorumları hatırlatmak amacıyla hazırlanmıştır.
Raporda kırmızı renklerle yazılmış başlık ve kısa açıklamalar kendi yorumumuz olup, diğer bütün alıntılar kaynak yazarların görüşleridir.
15 Haziran 2010 tarihli KILIÇDAROĞLU İZLEME RAPORU – 1, birçok internet sitesinde yayınlanmıştır. Okumak isteyen okurlar, internette bir arama yaparak o rapora ulaşabilirler.
Sosyolog Hakan Yavuz
1 - KILIÇDAROĞLU’NUN İRADESİ YARA ALDI
İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in görevden alınması, CHP’deki Genel Başkanlık Operasyonunda rol alanların, kendi aralarındaki çatışmayı ortaya çıkardı.
CHP’de sular durulmuyor… İstanbul İl Başkanlığını yitiren Gürsel Tekin’e Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeliği teklif edilmiş! …hiçbir partinin tüzüğünde bu görevler teklifle, atama ile olmaz. Seçimle olur… Bunlar “yeni CHP’ye” yakışıyor mu?
Hulki Cevizoğlu / Yeniçağ, 16 Haziran 2010
Gazetelerde haber: “CHP’de kriz çözüldü”… Gerçekten çözüldü mü? Yoksa biraz da yeni krizlere kapı mı açıldı? … Genel Merkez küçük bir baskıya teslim olmuş durumuna düştü… Genel Başkan’ın iradesi yara aldı.
Melih Aşık / Milliyet, 16 Haziran 2010
2 - KILIÇDAROĞLU’NUN “SOSYAL DEVLET” ANLAYIŞI
AKP paket dağıttı, Kılıçdaroğlu kart dağıtacak. Kılıçdaroğlu "sosyal devlet" kavramını, Sosyal Sigortalar Kurumunun ya da Sosyal Yardım Kurumlarının gelişmiş şekli olarak düşünüyor. "Her aileye sigorta", "bir elin verdiğini diğer el fark etmeyecek" söylemleri, bu anlayışının ifadesidir.
Yenimahalle Belediyesi'nin başlattığı "Yenikart" uygulamasıyla yoksulluğun siyasi istismar alanından çıkarıldığını, bu kart hesabına yatırılan belli miktardaki parayı ailenin kadınının aldığını ve bu kartı kullananların yoksul olarak algılanmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Temel hedef bu değil mi zaten, insanın onurunu korumak değil midir? Ne diyorduk, halkın iktidarında sağ elin verdiğini sol el asla görmeyecek" diye konuştu.
ANKA / 18 Haziran 2010
3 - “KILIÇDAROĞLU RÜZGÂRI” KESİLİYOR
İlk gün onda yepyeni bir liderliğin ışığını gören bazı yazarlar, son günlerde neredeyse bu ışığın söndüğünü, Kılıçdaroğlu’nun “beklenen lider” olamayacağını söylüyorlar…
Onda ne arıyorduk da bulamadık? …“Kürt kelimesini kullanmıyormuş.”
Ben kullanıyorum, bırakın o kullanmasın. Buna karşılık çok önemli bir şey yapıyor. “Türk” kelimesini de kullanmıyor. Ben Kürt kelimesinin kullanılmasından korkmam.
Ama Türk kelimesinin fazla telaffuz edilmesinden korkarım.
Ertuğrul Özkök / Hürriyet, 19 Haziran 2010
4 - KILIÇDAROĞLU DEVLETÇİ DEĞİL, PİYASACI
Geçtiğimiz perşembe günü başkanlık ofisinde bir süre beraber olduk ve geniş bir çerçevede ekonomiyi konuştuk… CHP’nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel ekonomi anlayışının “kurallı, sosyal piyasa ekonomisi” olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim… yani “piyasa yalakası değil ama piyasa dostu” olunacağını da söyleyebilirim.
Erdal Sağlam / Hürriyet, 21 Haziran 2010
5 - TERÖRE ÇÖZÜM ÖNERİSİ… Aşağıdaki sözlerinden, Kılıçdaroğlu’nun ülke gerçeklerinden uzak olduğu anlaşılıyor. Kılıçdaroğlu ülkenin batısında da yemek bulamayan, açlıklarını “kandırmaç” adı verilen öğünler ve suyla yatıştıran insanlar bulunduğundan habersiz. Ve Kılıçdaroğlu, “batıdaki bu insanlar neden teröre başvurmuyorlar?” sorusunu gündeme getirmekten kaçınıyor.
Bir pankart gördüm: "Kahvaltımı ettim, öğlen yemeğim var ama akşam ne yiyeceğim bilmiyorum." Önce açlık giderilmeli. Aç insan demokrasi peşinde koşmaz, Cumhuriyet'i düşünmez. Önce açlık sorununu çözeceğiz. Vatandaşın açlığını gidereceğiz ondan sonra terör için mücadele edeceğiz.
Zeynep Gürcanlı / Hürriyet, 21 Haziran 2010
6 - ŞEHİR EFSANELERİ “KAMUOYU YOKLAMASI” ADI ALTINDA YAYILIYOR
GENÇLER ‘KILIÇDAROĞLU’ DİYOR
Yöntem Araştırma tarafından gerçekleştirilen “CHP Lideri Kamuoyu Araştırması”na göre, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, gençler tarafından daha çok tercih ediliyor… Türkiye nüfusu genelinde yapılan araştırmaya göre Deniz Baykal’ın başında olması durumunda CHP’ye oy vereceğini belirtenlerin oranı yüzde 19 iken, Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olması durumunda CHP’ye oy vereceğini belirtenlerin oranı yüzde 39’a çıkmaktadır… Yöntem Araştırma’nın anketinde saha çalışması, Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’na adaylığını koyduğu 17 Mayıs’tan kurultayın yapıldığı 22 Mayıs’a kadar geçen 5 günde gerçekleştirildi.
ilk-kursun.com / 21 Haziran 2010
7 - KILIÇDAROĞLU’NUN AŞİRETİ TARTIŞILIYOR
Daha önceki açıklamalarında TRT'yi hükümetin yayın organı olmakla eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu sefer kendisi hedef oldu. TRT'nin dergisi Tele VİZYON Kılıçdaroğlu'nun geçmişi hakkında iddialarda bulundu… Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Keten imzalı 'Gandi Kemal: Türk solunun yeni umudu mu?' başlıklı yazıda, Kılıçdaroğlu'nun geçmişi en ince ayrıntıya kadar incelenmiş. İşte, 'Ekranlarda gördüğümüz gülümseyen, sakin yüzün gerisinde ne var? Gelin hep birlikte Gandi Kemal'i tanımaya çalışalım' diye başlayan yazıdan o bölümler:
İSYANKÂR AŞİRET: Kılıçdaroğlu Ailesi, Dersim'de Cebeligiller olarak tanınıyor. Bu sülale, Kureyşan Aşireti'ne bağlı ve Dersim İsyanı'na katılmış… DEDESİ EŞKIYAYDI: Kemal Kılıçdaroğlu, büyük dedesinin eşkıya olduğunu gizlemiyor. Hatta 1966 yılına kadar Karabulut olan soyadlarını, babası Kamer Bey'in Kılıçdaroğlu olarak değiştirmesinde de bu geçmişi etkili olmuş… ALEVİ-KÜRTÇÜ-PKK'LI OLUŞUM: SSK ve Bağ-Kur Genel Müdürlüğü yaptığı sırada akrabalarını işe aldırdığı; SSK'yı 4.5 trilyon zarara uğrattığı; SSK ihalelerini kendi akrabalarına verdirdiği iddiaları her zaman gündeme geliyor. Ama Kılıçdaroğlu için en ilginç iddia, Batı Çalışma Grubu raporlarında yer alıyor olması. SSK Genel Müdürü olduğu dönemde bu BÇG raporlarına giren Kılıçdaroğlu için, Alevi-Kürtçü-PKK'lı oluşum tanımlamaları yapılıyor. Ama BÇG'nin pek çok kişiyi takip edip fişlediği de biliniyor.
Taşkın Su / Akşam, 22 Haziran 2010
8 - KILIÇDAROĞLU BU KONULARA HİÇ DEĞİNMİYOR
CHP’deki Genel Başkanlık Operasyonuyla, hangi düşüncenin yönetimden uzaklaştırıldığına güzel bir örnek. İki çizgi arasındaki fark ortaya çıkıyor. Onur Öymen’in temsil ettiği çizgi, ABD-Barzani’ye karşı dik duruşla sonuç alınacağını savunurken, Kılıçdaroğlu bu konularda konuşmaktan kaçınıp, bölücü terörü, “aş bulamama” sorunundan ibaretmiş gibi gösteriyor.
PKK’yı etkisizleştirmenin, terörü alt etmenin yolu diplomasiden geçiyor. Irak’ın diplomasi yoluyla PKK’yı topraklarından atmaya ikna edilmesi gerekiyor... CHP Milletvekili Onur Öymen 1990’ları hatırlatıyor… Şu anda yapılması gereken aynı şeydir. PKK’nın karargâhı, yöneticileri, cephanesi Irak topraklarındadır. ABD ve Irak bütün terör örgütleriyle mücadele ediyor ama PKK ile etmiyor. Şili’ye gideceğinize Bağdat’a gidin. Terör örgütünü topraklarından çıkarmalarını isteyin. Eğer onlar bu işi yapmazlarsa bizim yapacağımızı kararlı bir dille anlatın.
Melih Aşık / Milliyet, 22 Haziran 2010
9 - İŞTE KILIÇDAROĞLU’NUN “TERÖR” AÇILIMI
Önce “ benim köklerim de Adıyamanlı” diyen Kılıçdaroğlu, 35 yıldır devam eden teröre ancak CHP’nin bitirebileceğini söyledi. “Kan kanla yıkanarak temizlenmez” diyen CHP lideri “Terörü biz bitiririz. Çünkü biz insanın etnik kökenini sorgulamıyoruz. Biz insanımızı seviyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu “35 yıldır terörü silahla bitirmeye çalıştılar akıl yok mantık yok bunlarda” diye konuştu.
hurriyet.com.tr / 22 Haziran 2010
10 - KILIÇDAROĞLU’NUN BU SÖYLEMLERİNİ KİMLER DESTEKLİYOR? (DOSTUNU SÖYLE, SANA KİM OLDUĞUNU SÖYLEYEYİM)
Kılıçdaroğlu’na BDP’den destek
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adıyaman’da söylediği “Kan kanla yıkamakla temizlenmez” sözüne değer verdiklerini belirterek “Bu söyleminin arkasında dursun, politika üretsin ve CHP’nin politikası haline getirsin” diye konuştu.
ilk-kursun.com / 22 Haziran 2010
11 - KILIÇDAROĞLU AKP İLE AYNI SÖYLEMDE
Star Gazetesi’nin Genel Yayın Müdürü ve Başbakan’ın manevi oğlu Mustafa Karaalioğlu: “Eğer açılıma itiraz etmeselerdi, sorun demokratik önlemlerle çözülebilirdi. Görüldü ki bu işi silahlı mücadeleyle bitirmenin olanağı yok... Bu kanı durdurmak için akla gelen her çözüm yöntemini düşünmeliyiz. Bunların arasında PKK ile masaya oturmak da var...”
odatv.com / 22 Haziran 2010
12 - VE İŞTE GERÇEK NİYETLERİ
Kürt meselesinde AKP ve CHP
Dağdan indirme programı ve demokratik açılım, birbirinden ayrılmaz tek paket olmalıdır… Ama genel mutabakat olmadıkça bunu hiçbir iktidar tek başına uygulayamaz… En azından AKP-CHP ilişkilerinin normalleşmesi şarttır. CHP’nin yeni bir genel başkanı var, diyaloğa daha açık gözüküyor.
Taha Akyol / Milliyet, 22 Haziran 2010
13 - “CEHENNEMİN YOLU İYİ NİYET TAŞLARIYLA DÖŞENMİŞ”. Bazıları CHP’deki Genel Başkanlık Operasyonunu hâlâ anlayamadı.
Kemal Kılıçdaroğlu’na PKK tuzağı!
Beslemesi, yandaşı, yanaşması, işbirlikçisi seferber! Pusu üstüne pusu kuruyorlar!
Hedefleri Kemal Kılıçdaroğlu’nun imajında gedikler açmak! Horasanlı Türkoğlu Türk Kılıçdaroğlu’nu gizli Kürtçü ilan ettikleri yetmiyormuş gibi bir de Mehmet Ağar’a kurdukları tuzağın benzerine çekmek istiyorlar ve “Düz Ovada Siyaset” benzeri
şeyleri söyletmek istiyorlar… İşte böyle bir komploya malzeme yaratma adına Kılıçdaroğlu’nu ama köşeye sıkıştırıp, ama gaza getirip PKK ve Kürt meselesi ve de açılım bağlamında bir şeyler söyletmek istiyorlar! … Diyeceksiniz ki koca ana muhalefet lideri böylesine önemli bir konuda nasıl suskun kalır? … Suskun kalmayacak, CHP’nin bilinen çizgisini sürdürecek! … Kanı kanla yıkayamayız gibi laflar etmenin yerine, PKK silahı ve terörü bıraksın, ondan sonra adımları atarız diyecek! … Hadiseye Kürt sorunu demeyecek… Sonuç: Kemal Kılıçdaroğlu AKP’ye nefretin dorukta olduğu şu gün kendisinin bile tahayyül edemeyeceği kadar iyi bir noktadadır… Aman Kemal Bey kendi kendinize çelme takmayın ve gaza gelip hata yapmayın!
Sabahattin Önkibar / Yeniçağ, 23 Haziran 2010
14 - KILIÇDAROĞLU “PKK TAŞERON” İFADESİNE TEPKİ GÖSTERDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın PKK’nın taşeron bir terör örgütü olduğu açıklamasına tepkisini sürdürerek, “Aslında bu çok ciddi bir iddia. İddianın özelliği Sayın Başbakan tarafından dile getirilmiş olması. Ama Sayın Başbakan’ın bunun gereğini yapmak gibi bir yükümlülüğü vardır” dedi.
Zeynep Gürcanlı / Hürriyet, 21 Haziran 2010
15 - BENZER BİR TEPKİ DE, ABD HEYETİNDEN GELDİ
TAŞERON KELİMESİ GÜZEL BİR KELİME DEĞİL
Başbakan Erdoğan’ın PKK’yı “taşeron” olarak nitelendirilmesine tepki gösteren Amerikan Türk Konseyi Başkanı Richard Armitage “Bize göre taşeron kelimesi hiç iyi bir kelime değil. Bununla ne demek istediğini anlamadık.
Zeynep Gürcanlı / Hürriyet, 22 Haziran 2010
16 - CHP’NİN 6 YILDIR KABUL ETMEDİĞİ ABD HEYETİ İLE GÖRÜŞTÜ
Kılıçdaroğlu’nun ABD’yle ilk teması yarın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ABD ile ilk temasını yarın gerçekleştirecek. Kılıçdaroğlu, Amerikan Türk Konseyi Başkanı Richard Armitage ve ABD Büyükelçisini yarın kabul edecek. Armitage yaptığı açıklamada, ATC olarak son 6 yıldır Türkiye’ye geldiklerini, her gelişlerinde de hem CHP’den hem de MHP’den randevu istediklerini söyledi. Armitage “Ancak ilk kez CHP randevu talebimizi kabıl etti. MHP yine reddetti” diye konuştu.
Zeynep Gürcanlı / Hürriyet, 22 Haziran 2010
17 - CHP’DE “BİRLİK” MASALDAN İBARET
Baykal, Kılıçdaroğlu’na eşlik etmeyecek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cuma ve Cumartesi günü Alanya ve Antalya’da olacak. Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ın memleketi Antalya’da adeta gövde gösterisi yapacak. Daha önceden Antalya programı olan CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal ise, Antalya programını askıya aldı. Deniz Baykal’ın, hafta sonu programında Antalya yer almazken, onun yerine İstanbul’a İlhan Selçuk için başsağlığına gitmeyi düşünüyor.
ilk-kursun.com / 21 Haziran 2010
18 - FAZLA SÖZE GEREK YOK. “KILIÇDAROĞLU RÜZGÂRININ” YÖNÜ BELLİ OLDU
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin “Toplantıda eksen tartışması konuşuldu mu?” sorusunu “AB’ye karşı değiliz… CHP’nin yönü Batı’dır” sözleriyle yanıtladı.
ilk-kursun.com / 24 Haziran 2010
19 - KENDİNİ EMPOZE EDEN “LİDER”!
Kendisini anons eden spikerin 'Türkiyemizin geleceği, umudumuz, liderimiz, CHP Genel Başkanı" şeklindeki övgülü sözlerine, "Sunucu arkadaş da öye bir tanımlama yaptı ki, ben bile şaşırdım. Ama unutmamanızı istediğim bir şey var. Ben sizin Kemal'inizim, sıradan, sade, düzgün olmaya çalışan biriyim.
DHA / 25 Haziran 2010
20 - O HALDE, NEDEN “MİLLİYETÇİYİM” DİYEMİYOR?
Kılıçdaroğlu, kavramları çarpıtarak ve içini boşaltarak her kesime gül atmaya çalışıyor. Anlaşılan emperyalizmin bu hastalığı Kılıçdaroğlu’na da bulaşmış.
Kentli olmanın aynı zamanda milliyetçi olmak anlamına geldiğini de belirten Kılıçdaroğlu, “Milliyetçi olmak kafatasçı olmak değil, kendi ulusunun çıkarlarını savunmaktır. Kendi ulusunuzun çıkarlarını savunursanız katıksız bir milliyetçi olursunuz" diye konuştu.
DHA / 25 Haziran 2010
21 - KILIÇDAROĞLU AB’Cİ VE ÖZELLEŞTİRMECİ
“Avrupa Birliği’ne sırtımızı dönmememiz gerektiğini her gün daha iyi anlıyoruz… Türkiye’nin geleceğini özel sektörün dinamizminde görüyoruz. Özel sektörün sonuna kadar arasında olmamız gerektiğini, teşvik etmemiz gerektiğini, yollarını açmamız gerektiğini biliyoruz” diyor. Özelleştirme karşıtı olmadıklarının ama “Adil bir özelleştirmeden” yana olduklarının altını çiziyor.
Fatih Altaylı / HT, 25 Haziran 2010
22 - KILIÇDAROĞLU “OHAL” ÖNERİSİNE KARŞI.
BAŞKA KİMLER KARŞI ÇIKMIŞTI?
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Bahçeli'nin 'OHAL geri getirilsin' önerisine 'kesinlikle hayır' sözüyle karşı çıktı.
Akşam / 25 Haziran 2010
23 - KILIÇDAROĞLU, NEDEN “YÖNÜMÜZ BATIDIR” DİYOR? BU MESAJ KİME VERİLİYOR?
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Dışişleri’nin Avrupa ve Avrasya İşleri Departmanı’nın başında bulunan Philip Gordon, Amerikan haber ajansı Associated Press’e (AP) verdiği röportajda “Türkiye batıya bağlılığını göstermelidir” ifadesini kullandı.
DHA / 27 Haziran 2010
24 - “GÖRÜŞSE NE OLACAK CANIM”CILAR
Tayyip’in liboşları olurda, Kılıçdaroğlu’nun olmaz mı?
Gerçekten bazılarınızı anlamam mümkün değil... Kılıçdaroğlu’nu suçlayan yorumlar okudum... Suçu neymiş biliyor musunuz? İçişleri Bakanı acil görüşmek istemiş, kabul etmiş... ABD ve AB elçileri de ayriyeten görüşme talep etmişler, onları da ayrı ayrı kabul etmiş... Yani bu suçlamaları aklımın alması mümkün değil; hele de bu kritik ve kaotik ortamda hiç değil.
Funda Yamanel / bhaber.net, 27 Haziran 2010
25 - MİLLİYETÇİLİK OKU KIRILDI. YA DİĞERLERİ?
KILIÇDAROĞLU’NUN ELİNDE DEVLET OK’U VAR MI?
ABD ve AB güdümünden kurtulmadan olur mu?
Gelelim bam teline. Hem işçilere iş haklarını geri vereceğiz deyip hem de AB hedefinden uzaklaşmayacağız diyemezsiniz. Nedeni basit, AB demek Gümrük Birliği demektir… Kılıçdaroğlu’nun bugün sahip çıkması gereken en önemli ilke ise Devletçilik… Halkçılık ve Devrimcilik Kılıçdaroğlu’nun dilinden düşmeyen iki ilke. O’nu da göreceğiz… Temel soru ise şudur: Kılıçdaroğlu’nun Devlet oku var mı?
Teoman Alili / ilk-kursun.com, 28 Haziran 2010
26 - SOSYAL DEVLET, PARASIZ SAĞLIK, EĞİTİM VE BARINMA HAKKI DEMEKTİR?
Kılıçdaroğlu bu alanlardaki özelleştirmeleri geri alabilecek mi? Kılıçdaroğlu “devrimciyiz” diyor. Hadi bakalım, bu konularda devrim yapabilecek mi? Yoksa halkı, kapitalizmin kârlı para satış alanı olan “sigortacılık” düzenlemeleriyle avutacak mı?
Kılıçdaroğlu: “Makarnacı devlet değil, sosyal devlet olacağız”
Kılıçdaroğlu, geliri olmayan veya belli rakamın altında olan ailelere Aile Sigortası Kurumundan düzenli ve sistemli kaynak aktarılacağını belirterek, ”Sadaka dağıtan devletten sosyal devlete geçeceğiz, makarnacı devlet değil, sosyal devlet olacağız” dedi.
ilk-kursun.com / 29 Haziran 2010
27 - İKİ EL BİR OLUP, BOP’A EL ATACAKLAR
‘Yapıcı Muhalefet’
…Menderes’ten RTE’ye uzanan çizgide sağ iktidarların sürekli öne sürdükleri “yapıcı muhalefet”e yeni genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu yeşil ışık yaktı… Kılıçdaroğlu zaten bir süredir, neredeyse bir aydır sağ iktidara el uzatıyor. İki elin sesi olduğunu RTE’ye anımsatıyor.
Cüneyt Arcayürek / Cumhuriyet, 30 Haziran 2010
28 - BLAIR İNGİLTERE’Yİ NE HALE GETİRDİ?
Çökmüş bir orta tabaka, sefaletle ruhları teslim alınmış bir halk ve ABD’ye zincirlenmiş bir “ortaklık” ya da uşaklık.
Blair'in yaptığını Kılıçdaroğlu da yapabilir mi?
… ben hâlâ Kılıçdaroğlu’ndan “Nasıl bir Türkiye hayal ediyor” onu anlatmasını bekliyorum.
Eyüp Can / Hürriyet, 30 Haziran 2010
29 - PKK’NIN KILIÇDAROĞLU’NDAN BEKLENTİSİ
Kılıçdaroğlu'nun maskesi düşürülsün Kılıçdaroğlu'nun terör konusundaki fikirlerini çözemediğini söyleyen Öcalan, CHP liderinin maskesinin düşürülmesini isteyerek, "Yok eğer çözümsüzlüğü derinleştiriyorsa, statükoda ısrar ediyorsa özel savaş lobisi maskesi var demektir. O zaman da bu maskesini düşürmek gerekir. Kılıçdaroğlu’nu bu yönüyle teşhir etmek ve çözmek gerekiyor" dedi.
sonsayfa.com / 1 Temmuz 2010
30 - KILIÇDAROĞLU’NUN HİÇ BİR ADIMI ŞAŞIRTMASIN.
Bunlar CHP’deki Genel Başkanlık Operasyonunun doğal sonuçlar 'Türbanlı kızlar üniversiteye girecek' Kılıçdaroğlu, "İktidarınızda başörtülü kızlar üniversiteye girebilecek mi?" sorusunu "Herkesin okumasına olanak sağlayacağız. Bu konuda kimsenin endişesi olmasın. Biz bu sorunu çözeceğiz, çözmeye de kararlıyız" diye yanıtladı.
DHA / 1 Temmuz 2010
31 - HEDEFLERİ, CUMHURİYETE SAHİP ÇIKAN GÜÇLERİ BÖLMEKTİ. Başardılar!
Halk Partisi'nde başörtüsü çatlağı CHP İstanbul milletvekili türban konusunda Kılıçdaroğlu'na destek vermedi. CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat Gandhi'nin balonunu söndürdü. Arat türbanlı genç kızların üniversiteye gitmesi konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamayı CHP'nin genel görüşü olmadığını, parti içinde bu konunun görüşülmediğini açıkladı. Arat bu tamamen Kılıçdaroğlu'nun kendi şahsi düşüncesidir şeklinde konuştu.
sonsayfa.com / 1 Temmuz 2010
32 - İKİ ARADA, BİR DEREDE… PEKİ, NE SÖYLEDİ?
VAR MI ANLAYAN?
Kılıçdaroğlu düzeltme yaptı…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, röportaj yaptığı bir gazetede yayınlanan “Kızlar üniversiteye türbanla gidecek” haberinin tartışma yaratması üzerine bir açıklama yaptı: Kızlar üniversiteye türbanla girecek diye bir ifadem olmadı.
ilk-kursun.com / 1 Temmuz 2010
Bu bir genel başkana yakışmaz.
Kılıçdaroğlu'nun parti içindeki hassasiyete bakarak söylediği şeyleri sonradan yalanmasının çok büyük bir yanlış olduğunu ifade eden Milliyet gazetesi yazarı Mehmet Tezkan: ''Bu sözleri demedim demesi çok ayıp. Bir genel başkana yakışmaz. Türbanlılar bile Kılıçdaroğlu'na umut bağlamıştı. Ben de türbanlı olsam gider Kılıçdaroğlu'na oy verirdim. Türban sorununu ne AKP ne de Saadet çözebilir. Bu sorunu ancak CHP çözer. Ancak Kılıçdaroğlu'nun yaptığı çok yanlış'' sözlerine yer verdi.
sonsayfa.com / 2 Temmuz 2010
33 - AHMET HAKAN, BİR ADIM İLERİ, İKİ ADIM GERİ…
İşte şimdi oldu Kemal Bey
TAMAMDIR Kemal Bey... Oldu bu iş... Sizden duymak istediğimiz işte buydu...“Üniversitelerde başörtüsü serbest olmalı” diyerek... Yapmanız gerekeni yaptınız.
Ahmet Hakan / Hürriyet, 2 Temmuz 2010
34 - TUTARSIZ OLAN KİM?
RADİKAL’in manşetinde “Kılıçdaroğlu: Başörtülü kızlar üniversiteye girmeli” cümlesini okuyunca... Hemen oturup bir “helal olsun” yazısı patlatıverdim. Oysa söz konusu Kemal Bey’di ve benim temkinli davranmam gerekirdi. O Kemal Bey değil miydi, Onur Öymen’in Dersim’in bombalanmasını örnek göstermesine önce “Dur bakalım ahbap... Bize Dersimli derler...” diye efelenen ama sonra zoru görünce anında tornistan eden?
O Kemal Bey değil miydi, Güneydoğu kentlerinden birinde “genel af” diyen, sonra yine zoru görünce çark eden? … Sen daha “Üniversitede türban özgür olmalı” cümlesini özgürce söylemekten aciz isen, neyi söyleyebilirsin ki?
Ahmet Hakan / Hürriyet, 4 Temmuz 2010
35 - İŞTE BİR “LİDERİN” SİYASET DÜZEYİ…
Herkese gül atan, ne İsa’ya ne Musa’ya yaranırmış. Çömelme meselesine farklı bakış Taraf yazarı Ahmet Altan çömelme tartışmasına farklı bir açıdan baktı. Önlerindeki büyük sorunları çözemeyenler, bir öneri getiremeyenler "tavırlarıyla" ön almaya çalışırlar... Bir adamın sorunları çözecek önerileri yoksa neden ülkeyi yönetmek ister? ...Yönetebilmek için her şeye, gülünç olmaya bile razılar.
sonsayfa.com / 1 Temmuz 2010
Kılıçdaroğlu'nu sipere sokmadılar!
Siper polemiğinde ilginç gelişme… Gediktepe'ye gitmek istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu rotayı değiştirdi. Bilindiği gibi daha önce Gediktepe’ye gittiğinde çömelip çömelmeyeceğine yönelik soruya CHP lideri “Çömelmeyeceğim. Çömeleceksem neden gideyim” yanıtını vermişti.
internethaber.com 2 Temmuz 2010
36 - KİMLERİN DİLİNE DÜŞÜYOR?
Çakma Gandi'ydi, çakma Atatürk oldu.
Beyaz TV ekranlarında yayınlanan Dinamit isimli programda Taraf gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı ve Can Ataklı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun mevzi ziyaretini masaya yatırdı. Kılıçdaroğlu'nun verdiği pozda Atatürk'e özendiğini ileri süren Kütahyalı, "Çakma Gandi'ydi, çakma Atatürk oldu" yorumunda bulundu.
sonsayfa.com / 4 Temmuz 2010
37 - ARTIK “SOL” MASKE MODA
Küresel emperyalizmin Türkiye uzantısı İshak Alotan 2009 yılında Ufuk Uras’la birlikte çıktığı NTV’deki programda, “küresel krizin ardından Marksizmin çare olabileceğini de düşünmek gerekir” demişti. Kılıçdaroğlu, bir zamanlar Ufuk Uras’ın yandaşı olan gazetede yazılar yazmış. CHP Genel Başkanlığına getirilmesi bu bağlantılar sonucu olabilir mi?
Kılıçdaroğlu İzlenimlerim–1
Kılıçdaroğlu: “Birgün gazetesi ilk çıktığında uzun süre yazdım”
Oray Eğin / Akşam, 5 Temmuz 2010
38 - ERDOĞAN’IN YAPAMADIĞINI O YAPACAK…
Kılıçdaroğlu’nun “ince ayar” taktiği.
“Obama değilim tam bir Türkiyeliyim”
Türkiyeliyim... Kemal Kılıçdaroğlu'nun en önemli vurgusu bu oldu. 'Türkiyelilik' aslında İkinci Cumhuriyetçiler'in ağzında sakız haline getirilmiş, propaganda amacı olarak kullanılmış bir kimlikti. Kemal Kılıçdaroğlu ise bu toprakların mozaiğini vurgulamak için kullanıyor.
Oray Eğin / Akşam, 6 Temmuz 2010
Kemal Bey'den bana kalanlar…
Daha sonra pişman olup yalanlasa da bazı demeçlerini aslında CHP tabanına ince ayar veriyor, onları hazırlıyor gibi geliyor bana. Nitekim bana 'Bütün ezberleri bozacağız' dedi. Radikal'e söylediği üniversitelerde türban hakkındaki görüşleri ya da dün bu sayfada yer alan 'Türkiyelilik' kavramı bol bol konuşulsun, yavaş yavaş CHP'nin statükocu tabanı da buna alışsın istiyor.
Oray Eğin / Akşam, 7 Temmuz 2010
39 - KILIÇDAROĞLU AHMET HAKAN’IN KORUMASI ALTINDA!
Siz ne ara bu kadar kinlendiniz?
ARADA sırada, laf düştükçe Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine yazılar yazılmasını gayet normal karşılıyorum da... Bazı yandaş kalemlerde her dem yeniden oluşan ve her an yeniden kabaran iflah olmaz Kemal Kılıçdaroğlu nefretini anlayamıyorum. Eleştirilecek birçok yönü bulunmasına karşın azımsanmayacak kadar takdire şayan yönleri bulunan bir politikacıya bunca kinlenmek, bunca nefret, bunca girişmek Allah’tan reva mıdır?
Ahmet Hakan / Hürriyet, 8 Temmuz 2010
40 - KILIÇDAROĞLU YASALARA UYMAYACAKMIŞ
İşte Kılıçdaroğlu'nun başörtü çözümü CHP lideri Kılıçdaroğlu, Samanyolu TV'de soruları cevapladı. İnsanların kılık kıyafetiyle uğraşılmasından yana olmadıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Bu konu yasalarla çözümlenecek bir konu değildir. AKP'nin düştüğü hata da buydu zaten. Uygulamada çözülecek. Biz bu sorunu çözeceğiz, herkesin okumasını sağlayacağız. Sorunu hukuk içinde kalarak yine çözeceğiz.''
internethaber.com / 10 Temmuz 2010
41 - SINIRLARI OLMAYAN GENEL BAŞKAN
HERKESLE, HER YERDE…
Kılıçdaroğlu’ndan Fetullah’ın kanalında Erdoğan’a olumlu yanıt
Kemal Kılıçdaroğlu, Samanyolu Haber Televizyonu ”Günlük” programında, ülke gündemindeki konulara ilişkin soruları yanıtladı… “Sayın Başbakan ülkeyi yönetiyor. Bütün bilgiler kendisinde. Bizdeki bilgiler çok sınırlı. O nedenle herhalde Sayın Başbakan bilgi de verecektir, dinleyeceğiz” diye konuştu.
ilk-kursun.com / 10 Temmuz 2010
Perinçek'in dergisinde Ergenekon'u vurdu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon davasının tutuklusu Doğu Perinçek'e yakınlığı ile bilinen Ulusal Kanal ve Aydınlık Dergisi'ne konuştu… Kılıçdaroğlu, mülakatta Türkiye'nin bir yol ayrımında olduğunu belirterek; AK Parti iktidarından memnun olmayan grupları güç birliğine çağırdı. Ergenekon davasını siyasi bulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 'Ergenekon adı verilen davada sorun, hukuki olmaktan çıkmıştır. Bu artık siyasi bir dava.' dedi.
İHA / 10 Temmuz 2010
42 - BAZILARI GEÇ FARKEDİYOR!
Başbakanla Türkiyeliliği mi konuşacaksın Kılıçdaroğlu?
Kemal Kılıçdaroğlu onca ikaza ve yönlendirmeye rağmen kafa karıştırmaya devam ediyor. Önce durduk yerde Türkiyelilik diye bir kavramı ortaya sürdü, akabinde Deniz Bey’in haklı olarak şartlar ileri sürdüğü Başbakan’a randevu konusunda anlamsız bir adım attı.
Sabahattin Önkibar / Yeniçağ, 14 Temmuz 2010
Kürtçüler için Türklüğümüzden vaz mı geçelim?
Kemal Bey’in kulağına ulaşmadığını sandığımız kimi eleştiriler de var ki... Onları duyurmak bizim görevimiz... Kemal Kılıçdaroğlu geçen hafta Oray Eğin’le konuşurken “Kendimi tam bir Türkiyeli olarak görüyorum” demişti. Bu laf arasında geçen bir cümle miydi? Yoksa parti çizgisinde ciddi bir sapmanın işareti mi?
CHP’de yeni bir Kürt raporu hazırlamak üzere komisyon kurulmuş. Bu komisyonun üyelerinden Genel Sekreter Yardımcısı Tekin Bingöl’e “Türkiyelilik” vurgusu soruluyor. Cumhuriyet’te Türay Köse’nin sorusuna Tekin Bingöl şu yanıtı veriyor:
“Türkiyeli olmak kimseyi rahatsız etmemeli... Hangi etnik kimliğe sahip olursak olalım hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız...”
Anlaşılıyor ki Türkiyelilik çok da tesadüfen sarf edilmiş bir sözcük değil. Bir temel çizgi değişikliğinin işareti...
CHP’den bir dostumuz dün dedi ki:
- Anayasamız “Türk” sözcüğünü ırk değil, millet adı olarak ortaya koymuştur. O yüzden herkesin kendisini Türk olarak adlandırmasının sakıncası yoktur. Türk sıfatı Kürtleri dışlamaz. Ama PKK ve radikal Kürtçüler bunu mesele yapmıştır. Türkiyelilik bugüne dek onların vurgusu oldu. Şimdi Kürtlere şirin görünmek için Türklüğümüzden vaz mı geçeceğiz? Adımızı mı değiştireceğiz? Üstelik bu sıfata Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bugüne dek hiç itirazda bulunmamıştır. Şimdi ne değişti?
Melih Aşık / Milliyet, 13 Temmuz 2010
iletisim@PolitikaDergisi.com
 

Yorumlar

Kılıçdaroğlu-Mustafa Kemal ve İdealist Mantık

Bu tip bir yazının aynısını Mustafa Kemal için de yazabiliriz. Mustafa Kemal'in devlet kapitalizmi (devletçilik) anlayışının piyasa dostu bir anlayış olduğunu, 1921 yılında Türkiye'nin kurucu unsuru olarak Türkler ve Kürtler'i birlikte saymasını, birlikte yola çıktığı arkadaşlarıyla yollarını ayırdığını ve bir kısmının idam edildiğini v.s v.s

Gazete yazılarından alıntı yaparak "idealist bir mantıkla" çıkarımlar yapmak yerine,Kılıçdaroğlu'nun hangi temel üretim ilişkilerini temel alarak,üstyapı kurumlarını nasıl değiştireceği veya değiştirip değiştirmeyeceğinden yola çıkarak diyalektik bir analiz yaparsak bu tip tuzak yazılara aldanmamış oluruz.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.