Kim Bu Osman Can?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Son zamanlarda hükümet yanlısı demeçleriyle televizyonlarda boy gösteren Demokrasi ve Özgürlük İçin Yargıçlar ve Savcılar Birliği Başkanı Osman Can, (d. 1968, Iğdır) Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi raportörü, yazar ve akademisyendir.


Ortaöğrenimini Ankara'da tamamlamış. 1992 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur.


Almanya'da Köln Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde “Türk ve Alman Hukukunda Cumhurbaşkanının Hukuksal Konumu” konulu tez ile 1997 yılında yüksek lisans; yine aynı üniversitede “Düşünceyi Açıklama Özgürlüğünün Anayasal Sınırları” konulu tez ile 2000 yılında doktora eğitimini tamamladı. Doktora tezi Almanya'da kitap olarak basıldı.


“Demokratikleşme Serüveninde Anayasa ve Siyasi Partilerin Kapatılması” adlı çalışmasının ardından 16 Ekim 2006 tarihinde “anayasa hukuku doçenti” unvanını aldı. Çeşitli üniversitelerde Anayasa Hukuku, Devlet Teorileri, Anayasa Yargısı, Temel Hak ve Özgürlükler dersleri verdi. 2002’de Türk-Alman Kamu Hukukçuları Forumunu oluşturdu ve halen Türkiye koordinatörlüğünü yürütmektedir.


2 Temmuz 2002 tarihi itibariyle Anayasa Mahkemesi Raportörlüğüne atanmış ve halen bu görevini yerine getirmektedir. AKP hakkındaki kapatma davasında görev almıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.


3 Ekim 2008 tarihinde Çankaya Üniversitesi, Anayasa Mahkemesi Raportörü Dr. Osman Can'ın Hukuk Fakültesi’ndeki görevine gerekçe göstermeden son verdi. (Kaynak: Vikipedi)


Osman Can aynı zamanda DEHAP’ın kapatma davası raporunda, “örgütlenme özgürlüğünün ihlali” anlamına geleceğini savunup "DEHAP kapatılmasın” diye görüş bildirmiş.


Osman Can 2007 yılında SBF dergisinde yayımlanan makalesinde Anayasa Mahkemesi’nin kendisine getirilen anayasa değişiklikleri ile ilgili davalara sadece teknik açıdan bakabileceğini, içeriğinde Anayasa'ya uygunluk gibi bir inceleme yapamayacağını “aksi takdirde Anayasa Mahkemesi yasama yetkisini kullanmış ve kısıtlamış olur” demiş…


Osman Can’ın mantığına göre Anayasa’nın ilk dört maddesine dokunulmadığı sürece her şey yapılabilir. Yani ilk dört maddeye dokunulmamak kaydıyla 5. maddede hilafet bile getirilebilir veya şeriat devleti kurulabilir. Çünkü Anayasa Mahkemesi anayasal değişiklikleri Anayasa’ya uygunluk açısından denetleyemez.


Osman Can, 2008 yılında da konuşmacılar arasında DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi Genel Başkanı Doğan Tarkan, Baskın Oran, Mazlum-Der eski Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Saadet Partisi eski milletvekili Mehmet Bekaroğlu ve Genç Siviller Hareketi Sözcüsü Turgay Oğur’un da bulunduğu “Demokratik Alanda Darbe Yasaktır” başlıklı panelde dinleyiciler arasında yer alıyor.


Akşam gazetesi yazarı İsmail Küçükkaya da “Raportör ‘darbe karşıtı’ sempozyumda” başlıklı yazısında şunları sormuş:

“Günlerdir kafamda şu soruların yanıtlarını arıyorum, “Hem türban hem de kapatma davasının raportörü olan Osman Can’ın bu sempozyuma katılması doğru mu?”, “Anayasa Mahkemesi gibi tarafsızlığından kesinkes emin olmamız gereken bir kurumun raportörünün, böyle bir etkinliğin içinde fotoğraf vermesi, ne anlam taşır?”, “Osman Can’ın böylesine siyasi bir toplantıya katılması etik midir, yargının tarafsızlığına uygun mudur?”

Şimdi bu adam çıkmış, televizyonlarda yargı bağımsızlığından söz ediyor, AKP’nin hazırladığı Anayasa paketini savunuyor… Sizce ne kadar samimi?

 

Ümit MİNEL
iletisim@PolitikaDergisi.com

 

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.