Laiklik Vurgusu

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Serhat KUŞDOĞAN

Yargının siyasi güçlerin etkisi altından kurtarılması maksadıyla yargıda reform şarttır.

Bu reform siyasi partiler tarafından yapılırsa, yargı tarafsızlığını kaybeder,
Bireyi kamu gücünden koruyan hukuk kuralları hiçe sayılır.

Cemaatleri, tarikatları mevcut yasalardan koruyan savcılar atayan; emekçinin haklarını savunan sendikaları örgüt üyesi diye yargılayacak hakimler ayarlayan; demokrasi kisvesi altında, devlet erkini ele geçiren; hukuk devletini yıpratan, yargıya olan güveni sarsan kim?

Zaten yargı tarafsız değildi” sloganı atıp,
Yargıyı adam edeceğiz diyenlere inanıyor musunuz?

Diktatörlük heveslileri şeriat rejimini, Dünya İslam Birliği gibi bir ütopya ile gizlemeye çalışmaktadırlar. Keşke böyle bir birliktelik kurulabilse, Keşke Dünya üzerinde hiçbir Müslüman birbiri ile savaşmasa, keşke eşit şartlarda huzur içinde yaşayan insanların, herkese kardeşim diyebildiği bir ortamda dünyaya örnek olabilsek, keşke “işte bizim dinimiz” diyebilsek...

Mustafa Kemal’i bile düşman gören, gözünü kırpmadan bu vatan için hayatını ortaya koyan insanları yok etmeye çalışan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm kurumları ile kavga edenlerin, ülkem içinde yarattığı hizipleşmeyi, bölünmeyi gören biri olarak, Dünya üzerinde birlik sağlayabileceklerine inanıyor musunuz?



Mustafa Kemal’in temellerini attığı, herkesin söz hakkı olduğu bir Cumhuriyet rejiminde, demokrasiyi kullanarak iktidara gelip, kendinden olmayanları yok etmeye çalışanların, Allah korusun, yarın Dünya birliği kurduğunu düşünsenize;
Silivri gibi kaç cezaevi kurulması gerekir, biliyor musunuz?

Laikliği yeniden tanımlamaya çalışanlar, uygulamayı deneseler daha başarılı olmazlar mı?

Mesela, her yıl 25 Aralık’ta bir hafta Noel tatili olsun, Ya da Kurban Bayramı da tatil olmasın. Ne oldu? İşinize gelmedi mi?


21 Nisan ve 28 Nisan Paskalya Pazartesisi kutlamaları yapılsın, ya da Kutlu Doğum Haftası diye bir şey olmasın.


Her mahalleye bir cami kuran arkadaşlarım, her ile bir kilise, bir havra, bir de cemevi kusunlar...

Önce Laikliği uygulayalım, eksiklerimizi tamamlayalım, sonra da yeniden tanımlarız.

Laikliğe vurgu yapmayı bırakıp, laiklik karşıtlıklarını tespit etmeye mola verip,
laikliği uygulayalım!

Neticede sözde laik çok,

Dünya üzerinde laikliği uygulayan bir ülke yok!

Gelin örnek olalım, dünyaya bu işin nasıl yapılaması gerektiğini öğretelim!
İşinize gelmedi farkındayım:

Çok ütopik değil mi?

 

Serhat KUŞDOĞAN

iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Laiklik vurgusu

Yok arkadaşım. Kişisel çıkarlarımıza aykırı olan bir durum işimize gelmez. Hele ortaçağ karanlığından uzaklaşılacak önerilere hiç sıcak bakmayız. Neymiş öyle yargı, hukuk, laiklik falan.Eski köye yeni adet çıkarmayın. Ulema ne derse o olur, vesselam.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.