Neden?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
İzzet Kütükoğlu

Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılıp, yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından bu yana ilk on yılda büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir.

Bu atılımların ve başarının sebebini cumhuriyete yoranlar vardır.

Oysa elde edilen başarıların cumhuriyetle alakası yoktur. Bu başarılar Atatürk'ün şahsi liderlik başarısıdır. Atatürk bir şekilde saf dışı bırakılınca, başarılar ve ülkenin gelişmesi durmuştur. Tek partili dönem Türk milleti için acı korku yılları olmuştur. Millet tek partili rejimden kurtulma iradesini göstermiş ve kurtulmuştur.

1950’de başlayan çok partili dönem ise, çok partili sistemin başarılı olmasını sağlayacak sistematik bir cumhuriyet anayasası yapılamamış olması nedeni ile çok partili sisteme geçişle birlikte ülke kendini bir düzen garabeti içerisinde bulmuştur!

2010’lara geldiğimiz bu güne kadar da ülke siyaseti düzen girdabı içerisinde debelenip durmaktadır!

Siyaset bir keşmekeş halindedir. Siyaset adına yapılan laf yetiştirmeden ibarettir!

Bu arada ülke siyasetinin ve ülkenin "neden" bu durumda olduğu düşünülmemiştir.

Güzel ülkemde herkes farklı bir şeyler olsun istemektedir. Lakin farklı bir Türkiye'nin farklı bir şey düşünmeden, farklı bir şey yapmadan olmayacağını, olamayacağını kimse düşünmemektedir.

Ülke ne kaybetmişse siyasi kamplaşmadan kaybetmiş iken, kimseler siyasetin neden kamplaştığını kimse düşünmemektedir. Ülkenin aydın geçinenleri bile, liderlerden farklı bir sonuç beklemektedirler.

Bu beyhude, boşuna bir beklemedir!

Sistem gerçeğini görmedikçe, sistem bu oldukça asla ve asla siyasi kamplaşma, siyasi kavga bitmeyecek, bu kavga bitmedikçe de 50’den bu yana devam eden süreç ülkenin günden güne kötüye gitmesi şeklinde devam edecektir.

Geç kaldık! Cumhuriyeti bu zamana kadar anlamış olmalıydık! Cumhuriyette iyi lider arama zarureti yoktur.

İyi lider arama zarureti cumhuriyetin olmadığının işaretidir!

Bunu bu ülkede Atatürk bile anlatamamıştır!

Demiştir ki Atatürk, "Eğer millet kurtarıcı aramak durumunda kalırsa kendimi görevini yapamamış addederim.”

Atatürk böyle bir büyük adam, böylesine büyük bir lider bile kendisini anlayanın olmaması yüzünden gerçek anlamda cumhuriyeti ülkeye getirmekte muvaffak olamamıştır ne yazık ki!

Kurtarıcı aranır olmasından, cumhuriyette kusur olduğunu anlamayan millet, seçilmişlerin padişah olmasından da bir şey anlamamış, bu cumhuriyette bir sorun var dememiştir!

Elli senedir elliye yakın hükümet gelip gitmiştir. Her hükümet ülkeyi biraz daha zora sokmuştur!

Bu hükümetten sonra gelecek hükümetin ülkeyi bu günkünden daha da zora sokacağını söylemek için kahin olmak gerekmiyor! Dün buğdayımız yetiyordu, bu gün yetmiyor; etimiz yetiyordu, artık yetmiyor; yarın yetmeyen çok şeyimiz olacak! Bu gün artık işçiler zam istemiyor. Memur sendikaları zam istemiyor. Sadaka gibi de olsa bir maaşa razılar. Biliyorlar memleketin durumu kötü!

Peki ne zaman iyi olacak?

Bu hükümet gidip yenisi gelince mi?

Elli yıldır görülmüş değil, bu sefer iyi bir hükümet iş başına geldi dendiği duyulmuş değil.

Çünkü, mesele hükümet meselsi olmaktan daha derindir.

Mesele rejim meselesidir. Rejim meselesi!

Ayıptır, günahtır, bize bağımsız bir ülke bırakmak için verilmiş canlara, dökülmüş kanlara yazıktır.

Bu kadar cumhuriyetçilik oyunu yeter!

Ya gerçek manada kusursuz bir cumhuriyet düzeni kurulsun ya da oynanan oyunun adı konulsun!

Bu kadar aptallık yeter! Cumhuriyetçi geçineceksin, bu nasıl cumhuriyet diye düşünmeyeceksin!

Bu nasıl cumhuriyetçiliktir?

Daha mükemmel bir cumhuriyet istiyorum.

Güçlü ve tam bağımsız, onurlu bir ülke için bundan başka yol yoktur diyorum.

Engel olan kim mi?

Sözde cumhuriyetçiler, sözde Atatürkçüler…

Bir düşün be insan, Atatürk ölmez diyorsun. Ölmemişse görmez mi, görürse sizi lanetlemez mi?

Bu ne kepazelik, bu ne pejmürde cumhuriyetçilik demez mi Atatürk?

Cumhuriyetçi daha mükemmeline ayak sürümez demez mi?

Ülkesini seven vatandaşım!

Benim için hiçbir şey yapma.

Şu ülkenin bekası için, gelecek nesillerin daha müreffeh bir hayat yaşayıp, senin atalarınla gurur duyduğun gibi, onların da seninle gurur duyması için.

Kafandaki bütün düşünceleri sil at! Resetle.

Gerçek manada bir cumhuriyet için çalış. Umudunu ahmede mehmede bağlama. Elli yıldır anlamış olman gerekir. Hükümet değiştirmek hiçbir şeyi değiştirmez! Ülkenin kaderini asla değiştirmez!

Görüyorsun siyasetçi nelerle siyaset yapıyor! Bu siyasetçiden gerçeği görmesini boşuna bekleme!

Bu düzenin neden işlemediğini anlamaya çalış, ülke için çözümü sen üret ve dayat!

Cumhuriyet öyle bir şey!

Cumhuriyeti kimse kimseye vermez. Halk dayatarak cumhuriyeti elde eder.

Ben cahil bir adamım. İmkanlarım kısıtlı. Ama ben bana mı kalmış demedim. Diyemezdim de!

Benim ülkemde bir düzen yozluğu varken, ben sorumsuz olamazdım. Bu halimle nasıl bir cumhuriyet istediğimi kitap yazıp meclis kütüphanesine kayıt ettirmeyi başardım.

Ben kendimde kurtarıcılık falan vehmediyor değilim.

Ben farklı bir sistem öneriyorum. Bu sistem ülkenin kaderini değiştirecek bir sistemdir. İddia ediyorum ki, daha adaletlidir, katılımcıdır, demokratiktir. Mevcut sisteme adapte edilmesi çok kolaydır.

Bu sistem gerçek anlamda cumhuriyeti getirecek bir sistemdir. Ben kuvvetler ayrılığına siyasetçi riayet etsin istemiyorum. Bu sistem kuvvetler ayrılığını sistematik olarak sağlayacaktır.

Burada ben ayrıntıya girmiyorum.

Ama kimse de girmemi beklemiyor.

Yalan yanlış okuyup, anlamadan dinlemeden birleri laf sokuşturmayı maharet sayıyor.

Bunu yapanlar, daha mükemmel bir cumhuriyetin gerçekleşmesini bir ölçüde geciktirmiş oluyorlar.

Hiçbir şey umurunda değilse bile, bu adam farklı bir şey söylüyor denilmesi gerekir.

Bir yanda kurtarıcı peşinde bir toplum, öte yanda bir tek adam. Ne yapabilirim?

Ne yapmam bekleniyor?

Onca insan senin gibi düşünüp neyi değiştirmiş de, benden senin gibi düşünmemi bekliyorsun?

Sonuç olarak, "sistem değişmeden hiçbir şey değişmez diyorum."

Kalın sağlıcakla.

iletisim@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.