Para Siyasetten Elini Çekmeli

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Seçkin BİLGEN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
08.02.2011

Somut olarak ele alınırsa, siyasetimizin 60’lardan beri belli bir zeminde sürdürüldüğü bellidir. O zemin de, milletin kendi seçtiğini sandığı insanların kalkıp bizi yönetmesidir. Siyasetin çok içinde olmamama rağmen ben bunun farkındayım en azından.
 
Demokrasi adı altında şu anda yapılanlar ne kadar eleştiriliyorsa da hep bir eksik var benim gözümde. Tüm demokrasimiz 2002 yılına tıkır tıkır işlemiş de, 2002 yılından sonra ne olmuşsa olmuş gibi davranıyoruz. Şu söyleme çok gülüyorum mesela. Neymiş, 70 yıllık borcumuzun tamamını AKP 8 yılda yapmış. Bu AKP’yi suçlamak için söyleniyor. Daha öncekiler de yapmış ama az yapmış canım ne olacak yapsınlar ama AKP yapmasın. Böyle bir düşünce olamaz. Bu nitelikli bir muhalefet değildir.
 
Bu yazdıklarımdan AKP destekçisi olduğumu çıkaranlar olabilir, tam tersine oyumu HEPAR’a vereceğim bunu da gururla söylüyorum. Benim yakındığım nokta yakın geçmişin çok büyük bir hızla unutulması. Aynı şey şu anda Ergenekon’da da oluyor. Haysiyetimizi iki paralık eden bu olay, tüm yalanların ortaya çıkmasına rağmen unutuldu. Muhteşem Yüzyıllar’la falan uyutuldu millet. Çok değil 2 sene önce oldu bu olay. Hani nerede hatırlatan? Yok. Neden, para öyle istediği için.
 
Uzun bir giriş oldu, belki 3 farklı yazıya konu olacak şeyleri yazdım ama elimde değil. Bir konuya değinince diğerini atlamak hoş olmuyor. Bu kadar şeyi anlattım çünkü bunların hepsi siyasete paranın karışması yüzünden geldi başımıza. Cumhuriyet gibi bir rejimin bir açığını anında yakalayan kapitalizm sömürdü rejimi. Aslında uzun bir döneme yayılan bir sömürmeden bahsetsek de çok kolay oldu bu. Çünkü insanın doğasında vardır bencillik. Paranın kokusunu verdikten sonra bir insanın en büyük ideallerinden vazgeçmesini ya da idealleri uğruna savaşan insanları açlıktan öldürmeyi çok iyi becerebilirsiniz. Siyasete paranın karışmasına izin vermek demek insanların bireysel hırslarını siyasete dolayısıyla tüm halka mal etmek haline dönüşür.
 
Örnek verebileceğim bir ülke yok, genelde insanlar Avrupa ülkelerinin demokrasisinin gelişmişliğinden bahseder ama bana göre çok saçma bir düşünce bu. Kapitalizmin merkezinde insanlara sus payı için refah bir yaşam veren bir kıtayı örnek veremezsiniz. Hele de demokrasilerini gelip de övemezsiniz. Dünyayı sömürdükten sonra ben de halka refah bir yaşam sunarım en azından kısmen refah bir yaşam. Ben İran’ı, Avrupa’dan daha çok överim emin olun. En azından adamlar yalan söylemiyor, kardeşim burası İslam ülkesi diyorlar ve hakikaten de öyle yönetiyorlar.
 
Dünyanın üzerinde sosyalizm etkisinin bittiği şu son 20 yılda olan bitenler teknolojinin gelişmesiyle hepimizin gözleri önündedir. Sosyalizmi bile kapitalizmin silahları sayesinde yenen insanların karşısına hala eski söylemlerle çıkmak çok komiktir. Fakat işin bir yerinden başlamak her zaman önemlidir. O başlangıç da siyasetin para politikalarından arındırılmasıdır. Bizi yönettiğini düşündüğümüz insanları yönetenlerin elleri siyasetin üzerinde olduğu sürece biz istediğimiz kadar yırtınalım, çarpışalım, gayret gösterelim boşa gidecektir. Maalesef durum budur.
 
Şu an iktidar partisine, muhalefet partilerine kızmak, küfretmek, yumurta atmak sadece kısa çaplı bir heyecan yaratır kısa çaplı olduğu için kısa sürede de unutulur. Kuklaya domates atan seyirciye kukla kızsa ne olur. Biletin parasını verdikten sonra kuklayı oynatan şahıs amacına ulaşmıştır zaten.
 
iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.