Peki Biz Sadık Birer İzleyici Değil miydik?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Hayri GÜNEL

RECEP TAYYİP VE AKP KİMİ ALDATIYOR?

One minute garabetleri, Gazze çığlıkları ve İHH gemileri derken, birileri tarafından sistemli bir biçimde kaldırılan toz bulutlarının iyice yoğunlaştırılmaya çalışılmasının ardında neyin yattığını iyi görmemiz gerekmiyor mu?

Sonunda söyleyeceğimizi hemen şimdi en başından söyleyelim.

AKP hükümeti ve Recep Tayyip bu İsrail meselesinde kendi milletini çılgınca bir biçimde ve asla çekinmeden aldatıyor.

Nasıl mı? Şöyle;

1) AKP 3 Kasım seçimleri öncesinde 16 Temmuz 2002’de ABD’de Yahudi Ulusal Güvenlik Enstitüsü JINSA’da temaslarda bulunarak iktidar vizesi desteği arıyor ve Yahudilerden bu desteği alıyor.

2) Erdoğan Ocak 2004’teki ABD ziyareti sırasında dünyadaki en büyük Yahudi lobisinin desteği sayesinde, Amerikan Yahudi Komitesi’nden “cesaret madalyası” alıyor. Böylelikle, resmi ismi “Davut Boynuzu” olan bu madalya, dünyada ilk kez Yahudi olmayan bir isme, dahası bir Müslüman’a verilmiş oluyor.

3) 30 Ağustos 2004 tarihinde AKP’li Ömer Çelik, Egemen Bağış ve Mevlüt Çavuşoğlu İsrail’le kapsamlı görüşmeler yapmak üzere 3 günlüğüne İsrail’e gidiyor. O tarihlerde gündemde olan Irak’taki Amerikan işgaline atıfta bulunarak “Irak’taki direniş örgütlerinin, katillerden oluştuğunu” söyleyecek kadar gözü dönmüş bir Amerikancılık yapmakta hiçbir sakınca görmeyen Ömer Çelik, İsrail gezisinden kısa bir süre önce meclisteki grup toplantısında yaptığı konuşmasının bir yerinde “Filistinlilerin yaptığı terör, İsrail’in yaptığını ise şiddet” cümlesi kuruyor.

4) Birkaç ay önce muhalefet tarafından belgeleriyle ortaya çıkarılan bir gerçeğe göre, AKP hükümetinin almış olduğu kararla, mevcut kamu kurum ve kuruluşlarının internet güvenliğini İsrail sağlıyor.

5) Yakın bir geçmişte, AKP’li Enerji Bakanı Hilmi Güler, İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Binyamin Ben-Elizer ile boru anlaşması imzalıyor ve Türkiye’den İsrail’e uzanacak boru hattından petrol, doğalgaz, elektrik, su ve fiberoptik geçmesi planlanıyor.

6) Recep Tayyip 1 Mayıs 2005 tarihli İsrail ziyareti sırasında insansız uçak Heron anlaşmasını imzalıyor ve bu ziyarette 200 milyon dolarlık bu anlaşmayla yetinilmeyip, M60 tanklarının modernizasyonu için yeni protokol yapılıyor ve de 17 ayrı askeri proje görüşmesi yapılıyor.

7) Davos’ta sözde “one minute” krizi yaşanırken, TBMM’de Türkiye-İsrail Dostluk Grubu üyesi 361, Türkiye-Filistin Dostluk Grubu iyesi ise sadece 60 milletvekili bulunuyor ve o sözde krize rağmen bu milletvekilleri en iyi şekilde ağırlanıyor.

8) Recep Tayyip, Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin 44 yıllığına İsrail’li şirkete verilmesine itiraz edenleri “Yahudi düşmanlığı” yapmakla suçlayabiliyor.

9) İsrail, “Yahudi Urfa – Dinler Buluşması” projesi kapsamında olmak üzere sadece Güneydoğu’dan değil, “Anadolu Kartalı Tatbikatı Krizi” ile daha sonra gündeme gelen Konya’dan da 2004 yılının sonunda 40 bin dönüm arazi alıyor. AKP’nin “Tarımsal İşbirliği ve Kalkınma Projesi” ile önünü açtığı bu satış işlemi ile verilen topraklar, ABD ve İsrail’in eğitim için kullandığı hava üssünün hemen yanında bulunuyor.

10) İsrail’in toprak alımlarına kolaylık getiren yasa, 19 Temmuz 2003 tarihinde, AKP tarafında yürürlüğe konulan 4916 sayılı yasa olarak tarihe geçiyor… AKP İsrail’in toprak alımlarını kolaylaştırmakla kalmıyor, karşı çıkanlara da tepki gösteriyor.

11) İsrail, 6 Eylül 2007 tarihinde Suriye’nin gizli nükleer reaktörünü vurduğunda Türkiye hava sahasını kullanıyor. Öte yandan, Lübnan’a saldırıp 28 gün sonra Hizbullah’a yenildiğinde geri çekilmek zorunda kalınca, bölgeye AKP emriyle Türk askeri gönderiliyor.

12) AKP’li Hüseyin Çelik, 14 Haziran 2010 tarihli Milliyet gazetesinde yayınlanan röportajının bir yerinde, Başbakanın İsrail’le ilgili çıkışlarına atıf yapan gazetecinin sorduğu “bir anlamda şişede biriken gaz mı kaçırılmış oluyor bu sayede?” sorusunu “Elbette, halk şöyle düşünüyor: “Verilmesi gereken tepkiyi benim devletim veriyor zaten ve sakinleşiyor” şeklinde cevaplıyor.

13) AKP, tarihte ilk kez Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinde, İsrail’e Siyonizm’in kurucu Theodor Herz’i anma izni veriyor ve 6 Aralık 2004 günü İsrail’in Ankara Büyükelçiliği, Ankara’da, Milli Kütüphane Konferans Salonu’nda Siyonizm’i anıyor.

Bu sıralamayı uzatmak elbette mümkün.

Ama ruh sağlığımız açısından kesmekte yarar var.

Yalnız şunu unutmayalım;

“One Minute” bir filmdi, iyi hoş da…

Peki biz “sadık” birer izleyici değil miydik? (Katkı: Odatv.com)

 

REFERANDUM

HSYK Başkanı “Anayasa Mahkemesi, paketin tümünü iptal etmeliydi” demiş.

YARSAV Başkanı da “Yüce mahkeme en temel ve en büyük aykırılıkları görmezden geldi” cümlesini sarf etmiş.

Bize göre haklılar.

Hatta Mahkeme, referandumdan da önce ülkenin geleceğini bir anlamda oylamış olmadı mı bu kararıyla ne dersiniz?

Uzun lafın kısası, iktidardan herkes ve her kurum korkuyor ki bu asla sağlıklı değil ve bunun bir adı da yok.

Gerçekten matrak bir ülkede yaşıyoruz öyle değil mi?

 

BALYOZ DARBE PLANI

Tutuklu 46 sanığı vardı ve hepsi de, kendilerini yargılayan mahkeme tarafından serbest bırakılınca davadan yargılanan bir tek tutuklu sanık bile kalmadı.

Diğer bütün karikatürize unsurları bir yana da, hani nerede planı ilk kez yayınlayan ve günler boyu “deşifre” etmekle (!) övünen (!) Taraf gazetesi; hani nerede bu gazetenin genel yayın yönetmeni Ahmet Altan, diye sormanın ve de ağzımızı bırakıp “bir tarafımız”la gülmenin tam sırasıdır galiba.

 

BÜLENT ARINÇ’A SUİKAST

Sadece bir tek cümle;

Bu olayın devamını (!) bileniniz var mı?

Hani suikast (!) yapılacaktı ya, o nedenle soruyoruz…

 

DENİZ FENERİ VE ZAHİD AKMAN

İki cümle de bu dava ve bu isim için;

Deniz Feneri davasının Türkiye ayağı ne durumda acep?

Hayır yani, bu Zahid Akman’ın hala bilgisine (!) ve görgüsüne (!) başvurma ihtiyacı hisseden bir savcı çıkmadı da, o yüzden… Ve adam hala RTÜK üyesi…

Sevgiyle, dirençli ve uyanık kalın…

Hayri GÜNEL
iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.