Ramazan...

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
FAİK ERYAŞAR
Yazının Yazıldığı Tarih: 
21.07.2012

Büyüklerimden aldığım eğitim -görgü ve edindiğim bilgi ve izlenimlere göre Ramazan ayı oruç, ibadet, sabır ve Kuran’ı Kerim’ in inmesini hatırlatan bir aydır. Bunların ötesinde Ramazan ayı bir ailenin eşiyle dostuyla bir araya geldiği sevgiyi, saygıyı, güveni, dostluğu, sevinci ve günde iki öğünü paylaşıp çoğalttığı bir aydır.

İbadeti içe yönelik nefse hâkimiyet olarak görme, yardıma muhtaç olanlarla dayanışma içine girme, tokun açın halinden anlaması, ruhun ve bedenin arınıp temizlenmesini sağlama hem İslam dininin hem de Ramazan ayının erdemleri arasındadır.

Bu erdemlerin ne kadar yaşatıldığı, sahiplenildiği tarzı bir tartışmaya girmeden Ramazan ayının piyasacılığı ve gericiliği diri tutmanın bir aracı olarak kullanıldığını düşünmeme yol açan bazı uygulamaları içeren bir tablo çizmek istiyorum

Ülke çapında düzenlenen ve afişler, billboardlar, gazeteler aracılığıyla insanlara duyurulan Ramazan ayı etkinlikleri;  iftar çadırları, gıda yardımları, tasavvuf konserleri, geleneksel sahne sanatları gösterileri, dini sohbetler, market zincirlerinin Ramazan paketi hazırlama kampanyaları gibi ayaklardan meydana geliyor.

Ramazan ayı etkinliklerinin en önemlilerinden biri olan iftar çadırları parası olmayanların iftar yemeklerini yiyerek İslamiyet’in temel erdemlerinden olan tokun açın halinden anlaması düşüncesini besleyen yerler olmaktan çıkmış durumdadır. Bu çadırlar siyasi partilerin, yerel yönetimlerin kendi şhowlarını yaptıkları, kendileriyle işbirliği içinde çalışan yemek dağıtım şirketlerine para kazandıran yerler haline gelmiş durumdadır. 

Çeşitli şehirlerde düzenlenen bol Osmanlı figürlü, tasavvuf konserli, dini sohbetli etkinliklerle yerel yönetimler kamuya açık alanları muhafazakârlığın baştanbaşa örüldüğü kamusal mekânlar olarak karşımıza çıkarmaktadır.

İstanbul’ da, projesi ile İstanbul’u inanç turiziminin merkezi haline getirme hedefine katkı koymayı düşünenler alışveriş merkezlerinin kapanış saatlerini bir saat geçe çekerek bu merkezlerde çalışan insanların emeklerini esnek çalışma saatlerine hapsederek sömürmektedirler. Bu uygulamalar Ramazan ayının dostluk, yardım, insan sevgisi… gibi erdemlerini içi boşaltılmış retorik bir söyleme dönüştürmektedir.

Cumhuriyet’ in eşitlikçi – halkçı yaklaşımlarını sadaka kültürüne dönüştüren AKP hükümeti, yerel yönetim organları ve adeta il başkanları durumuna dönüşen valileri aracılığıyla Ramazan ayını maddi yardım şhowları için araç olarak kullanmaktadırlar.

Kendisini, çizmeye çalıştığım tablonun dışında ve karşısında konumlandıran insanların neşeli, huzurlu, erdemli bir Ramazan geçirerek ülkenin karanlığa sürüklenişini engelleme çorbasına bir kaşık tuz atmaları umuduyla…

 

Faik ERYAŞAR

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.