Tanrıya Hediye Cinayetler ve Değişim

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
MAHİR F. MANIŞ
Yazının Yazıldığı Tarih: 
01.08.2012

En son ben olmayacağım topluma verebileceğim bir şeyim kalmadığın da , görev olarak armağan edeceğim bedenimi, tanrı adına işlenen cinayetlere.      

Huzur hali ile varacağım evrende ki, boşluğa ve kişiler kendilerini tanrıya yaklaştırdığını zannedecekler, haz duyup, boşluğa düşecekler.

  

Çünkü, neden-sonuç ilişkisi içinde, kaybettikleri bilinci arayacaklar ve de var oldukları düzen içinde değişimin mecburiyeti ile yüzleşmek zorunda kalacaklar.

Ama onlar, değişimi bir anda kabul etmeyecekler, ihtiyaç teorisinin bilincinde olmadan, değişimi evrimselleştirecekler, mutasyona uğratarak zamanın şu andaki, işlevselliğini katledecekler.

Çünkü, onları yönetenler değişimi kendi lehlerine, çevire bilmek için toplumun, ihtiyaç duyduğu değişime vade katarak, geleceği kendi adlarına ipotek koymuş olacaklarını sanıyorlar.

Oysa ki, zaman depolanamayan, evrensel bir kaynaktır.İnsanları bir zaman dilimi içine kilitlemeye kalkmak cinayettir, bunu yapanlar, sahip olma hegemonyasının kölesi olmuştur. 

Belki de, birileri daha ileride olduğunu gösterebilmek için başka toplumlara eski çağın aynasını tutuyordur.

Ama zamanın kumları savrulduğunda, toplumların üzerinde ki, izolasyonlar kalkacaktır.

Değişim bütün toplumlar üzerinde eşit adil bir şekilde yayılmaya başladığında çok kültürlülük kabul gördüğümde, sınıf ayrımları ve milliyetçilik tarihe gömülecektir.

Tanrı adına işlenen cinayetler son bulacaktır, ta ki, o vakte kadar en son hediye edilen cinayet ben olmayacağım ama değişimin bir parçası olacağımı umuyorum.

 

Mahir F. MANIŞ

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.