Türk Solu Nerelerde Tekledi ?

Önce şurada anlaşalım: Türk ilerici / sol aydını çuvaldızı önce kendisine batıracak. Siz okuyup araştırmış, kendi kişisel bileşimini oluşturmuş kaç sol aydın tanıyorsunuz? Vallahi ben 15 yaşından beri -demek 40 yıl olmuş- solcu bilirim kendimi, kişisel bileşimini oluşturmuş tanıdığım sol aydın sayısı elimin parmaklarını geçmez.

Büyük bir çoğunluğu, sıradan bir adam duygusal olarak nasıl bir partiye, lidere takılırsa onlar da öyle bir sol siyasal görüşe takılıyorlar. İkide birde teklemeleri bu yüzden...

Bakın bana göre Türk solcusu nerelerde tekledi maddeler halinde yazayım :

1. Mustafa Kemal'i Öğrenmediler ya da Çok Geç Öğrendiler :

Türk solcu aydını, kendi liderini öğrenmeden önce Marks-Lenin-Stalin-Troçki- Mao- Enver Hoca-Tito vs. liderleri öğrendi. Dönemin sözde sol "baba" köşe yazarları (başta Çetin Altan) "Mustafa Kemal'in bir ideolojisi yoktur, bir kitap bile bırakmamıştır geriye." türü yazılar da yazınca, solcu aydın gözünde Mustafa Kemal işte bir "küçük burjuva devrimci" diye algılandı; hatta "elinde fırsat varken ülkeyi sosyalist yapmadı" diye eleştirildi. (Aman haklarını yemeyeyim, en 'baba'sından en acemi sol aydınına kadar Mustafa Kemal'in anti-emperyalistliğini taktir etmişlerdir. Bu anlamda hiçbir solcudan Mustafa Kemal aleyhine tek laf duyamazsınız.) Sorun, Mustafa Kemal'i bilmemekti elbette. "Feodal toplumdan sosyalist devlet olmaz" (mealen yazdım) dediğini falan bilmiyorlardı. Tarih Mustafa Kemal'i haklı çıkardı.

(Bir anı şimdi. 90-95 arası -babam vefat etmişti- ben işi biraz "serkeşliğe" dökmüştüm. Sabah akşam babam mezarından ayrılmazdım falan... Neyse, 95 sonrası işte bir siyasal sohbette ben Mustafa Kemal lafı açınca meclisten biri dedi ki : "Sen de Doğu Perinçekçi mi oldun?" "Ne Doğusu be, hem hiç sevmem, hem o Maocudur yahu" dedim. Meğer, ben kopmuşum elbet, Doğu Perinçek Maoculuğu bırakıp Mustafa Kemal savunur olmuş çoktan.... )

2. Kemalizm ile Atatürkçülük Farkını Anlamadılar :

Ben burada (MB'de) çok anlattım. Okuru sıkmayayım aynı şeyleri söylerek. Sadece şunu / şunları söylemekle yetineyim : Atatürkçülük'ün Kemalizm'le zırnık kadar ilgisi yoktur, bırakın ilgiyi neredeyse taban tabana zıttır. Atatürkçülük İnönü'nün uydurdurduğu bir kavramdır. En önemlisi Kemalizm'in temeli olan "anti-emperyalizm" Atatürkçülükte yoktur. (Meraklısı benim, "Mustafa Kemal Atatürkçü Değildi" yazımı bulup okuyabilir)

3. 27 Mayıs 1960 Darbesi' ni İyi Değerlendiremediler :

Öylesine değerlendiremediler ki, bugün bile kendisini "ilerici / solcu" bellemiş birine "27 Mayıs darbeydi" desem hemen itiraz eder. Ona göre 27 Mayıs "ihtilal" dir. Komik değil mi? Menderesgillerin yargılanmasıyla (yargıysa eğer o) on yıl sonra Denizgillerin yargılanması (yargıysa eğer o) ne fark var? Birini alkışlamak, diğerine üzülmek ne denli diyalektik?

27 Mayıs darbesi, Türk sol aydınında bir de şu düşüncenin oluşmasına yol açtı. "Bu halktan bir halt olmaz. Seçimle meçimle sosyalizm gelmez bu ülkeye. En iyisi sol bir askeri darbe"... Bu düşünceye yaklaşan sol aydınlar çok değil 10 yıl sonra 12 Mart 1971 duvarına toslayacaklardı... (Orducu sosyalist ! yazımda uzun uzun anlattım ben bunu)

4. Ordudan Sosyalist Darbe Beklemek 9 Mart 1971 / 12 Mart 1971 :

Marksizm'in daha alfabesinde "devlet" ne "ordu" ne sözde öğrenmişlerdi de; halk Türk sol aydının peşine burada epey anlattığım nedenlerden dolayı takılmayınca, çareyi orduya "sol darbe" yaptırmakta görenler oldu. İsim isim anlatmayayım şimdi, darbe tarihi bile kararlaştırılmış 9 Mart 1971 denmişti. Sonra iki komutan -sanırım kara ve hava kuvvetleri komutanları- saf değiştirinde 12 Mart 1971 gerçekleşti. Biliniyor yaşananlar anlatmayayım. Türk solunun en büyük teklemesiydi bu...

5. Kendine İlle Bir Mekke Medine Aramak :

Nedense Türk sol aydını, Marksizm temelli; ama kendi ülkesinin koşulları gereği bir "sol sentez" oluşturacağına kalkıp elin sosyalist liderlerinin peşine düştü. Elbet tembelliğinden... Kimisi Leninist oldu, kimisi Troçkist; kimisi Maocu oldu, kimisi Enver Hoca'cı... Düşünün, hele diyalektik düşünün; dünün Osmanlı sömürgesi Arnavutluk'un Lideri Enver Hoca peşinden koşan bile oldu ya... Neymiş, Türk sol aydını diyalektik bilirmiş. Tezmiş / antitezmiş = Sentezmiş. Bu mu sentez... Halk "anarşik" dedi bunlara... Haksız mı?

6. Sol Örgütlenmede İşçilerin Yerini Aydınlar Aldı :

Marksizm bir "işçi sınıfı hareketiydi"... Aydının görevi işçi sınıfını bilinçlendirmekle sınırlıydı. Oysa bizim Türk solunda aydınlar, öncü sınıf oldular. Marks'ta "aydın" sınıf bile değil, özü gereği burjuvaya yakın bir kitleydi. Bizde aydın kimdi işte anlattıklarım, İŞÇİ SINIFI İŞİNE BAKTI, yüz bile vermedi bunlara... Ne hazindir anlayabildin mi ey okur Türk sol aydınının halini? Kendisini "zircirlerinden kurtarmak için uğraşanlara" yüz vermiyor. Neden yüz vermiyor; anlattıklarımdan belli değil mi? Güvenmiyor....

7. "AYDINLIK" Hareketi, Maocuların Mustafa Kemal'e Sığınmaları :

Meraklısı zaten bilir. Sadece şunu söyleyeceğim : Ortada ne Mao kalmıştı, ne Sovyetler. Çin resmen kapitalizmle kalkınmayı seçmiş, uzak doğu liderliği ile Japonya ile yarışır olmuştu. ABD'nin korkulu rüyasıydı. Sovyetler yoktu. Kimin peşine takılacaklardı? Akıllarına Mustafa Kemal geldi...

Çok; ama çok geçti de neyse ki geldi... Onlar, Mao mu, Stalin mi, Troçki mi vs. peşinde koşarken Mustafa Kemal ülkesinin bütün kaleleri fethedilmiş, bütün limanlarına girilmiş, ordusu dağıtılmıştı...

İyiydi hoştu da aaa bu gene "orduya yakınlık" neden? Hâlâ mı ders alınmamıştı?

İyiydi hoştu da aaa neydi bu resmen "İTTİHATÇI" kokan "Talat Paşa Komitesi"

İyiydi hoştu da aaa neydi o MHP ile kol kola yüremeler?

İyiydi hoştu da aaa neydi o Yalçın Küçük'ün Genelkurmay Başkanına "İlker Paşa Hazretleri" hitabı...

İyiydi hoştu da aaa neydi o hem ORDUCU hem KEMALİST olmak, bu "İTTİHATÇILIK" be düpedüz...

Mustafa Kemal ideolojini savunmak başka "ANLAMAK" başka değil mi Aydınlıkçı aydınlar ?

Sormadan edemeyeceğim sol aydınlar,sözde bu AKP iktidarına darbe planları kurmaktan kaç İŞÇİ Silivri' de yatıyor?

Ufuk KESİCİ

ufuk.kesici@politikadergisi.com