Yere Düşen Can'lar Sayılırken Ana Yasa Yapmak..

''A.k.p. İktidara gelmeden önceki dönemde yok olmak üzere olan p.k.k. terör örgütü,nasıl bu kadar güçlenip kan dökmede,adam kaçırmada,yollarda kimlik kontrolü yapmada bu derece rahat, organize ve önü açık hareket edebiliyor ?'' sorusu, yapılan büyük saldırılarda sürekli gündeme geliyor. Ve her büyük saldırısının sonrasında, uzun süre nelerin yapılabileceği tartışılıyor.

Çıkan sonuç ise bildiğiniz gibi,Kandil dağlarının, taşlarının bombalanması olurken,evlerinde bunları t.v.lerden izleyen teröristler, haince kahkaha atıyorlar. Büyük saldırılar diyoruz çünkü, bir veya birden fazla Can'ımız toprağa düştüğünde ve adam kaçırmadaki tepkiler çok düşük kaldığından olacakki,p.k.k. bile artık bu tepkisizlikte,Başbakanın deyimine bakılırsa ''Görevini'' yaparken (!)daha çok ses getiren kanlı eylemler ile gündemde kalabiliyor. Eskiden,bazı şeylerin düzeltilmesi,önlem alınması için bir Can'kaybı gerçekleşince ancak ,elimizi başımızın altına alıp harekete geçiyorduk.

Şimdi durum öylemi ?

Peki komşumuz Yunanistan da kemer sıkma politikasına tepki gösteren, yüzbinlerce kalabalığa ulaşan eylemcilerin,meclis kapısına yürümeleri gibi bir tepki için, daha ne kadar kanımızın toprağa dökülmesi gerekiyor ? Biliyorsunuz aynı zamanda yeni Ana Yasa çalışmalarıda gündemde. Malumunuz; dahili ve harici bedbaht'larımız yetmezmiş gibi, p.k.k. temsilcilerininde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kürsüye çıkıp tehditler savurmasınada zemin hazırlandı. Ve o temsilciler başta olmak üzere,ülkenin değerlerini yabancılara satan,eli kanlı katil olarak bilinen İsrail'i korumak için ülkemizin topraklarında füze kalkanı kurduran,Filistinde terör suçundan tutuklanıp,yine İsrail'in serbest bıraktığı teröristleri,özel uçakla ve eskort aracılığıyla Türkiye'ye getiren, ama p.k.k.'nın kaçırdığı insanlar için kılını kıpırdatmayan,Ülkeyi İ.M.F.'nin uşağı yapan İktidar, birlikte yeni Ana Yasa yapma ( yıkma ! ) çalışmalarına başlayacak. Lafı dolandırmaya gerek yok. Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğü,ATATÜRK Devrimleri kaldırılmak isteniyor;bilindiği gibi. Ve kim ne derse desin; önlerinde onları durduracak,tepkisiz ama uyanacağı korkusuyla şimdilik çekindikleri halk dışında, hiç bir kuvvet yok artık ! Yeni Ana Yasa'yı hazırlarken, Bütünlüğü ve Cumhuriyeti koruyan maddelerini değiştirme baskısıyla kıyılan Can'ları, neredeyse hergün sayar olduk. 1,5,4,13,2,7,24,2,4,3,2,5... Sürüp gidiyor acı bilanço.

Gazetelerde ayrılan köşenin büyüklüğü,haberin ayrıldığı sayfa,manşet ve olayların bilgisi bile verdiğimiz Can'ların sayısına göre belirleniyor ya; diyeceğim o ki : Madem Ana Yasa'nın değiştirilemez,değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerini değiştirmek için,bu kadar insan öldürülüyor,ATATÜRK'çü Askerler,Gazeteciler,Öğrenciler tutuklanıyor,daha öncede masaya oturduğunuz p.k.k. temsilcileriyle tekrar masaya oturun. Ve bu kez elinize hesap makinesi alarak bu güne kadar verilen kayıpların,gazilerin hesabını yaparak pazarlık yapın. Tabii sürekli dile getirdiğiniz ''Ana'lar ağlamasın'' temennisi'ni söylerken samimi iseniz ve bu cinayetleri sizde gerçekten istemiyorsanız ! Vicdanınızın,şerefinizin olmadığı, yaptıklarınızdan belli de;bari daha fazla Can'a kıymayın !Maddi kayıplarıda karşılamak için, zaten cebimizden çalıyorsunuz;onları hesaplamanıza gerek yok !

Artık Millet olarak uyanmamız hayalimizle,Vatan Sağolsun !. **** Geçtiğimiz sene, on üç Şehidimiz'in acısı üzerine yazmıştım yazımı. Binlerce yazının yazıldığı,on binlerce haberin yapıldığı terör konusunda bir şeylerin değişmesi için,padişah'ın çıplak olduğunu görmemiz ve ortadoğuda dökülen kanlardan bile sorumlu olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Sanki gerçekten üzülüyor ve kınıyor sandığımız hükümet ve Eşbaşkan,her büyük kayıp verdiğimiz baskından bir kaç gün sonra,intikam nida'ları atarken,bu arada kuzey ırağın girmemize izin verilen noktaları,teröristler tarafından boşaltılıyor ve dağlar,taşlar bombalanıyor. Gözümüz meclisi işgal eden,fethullahçı ve pkk'lı yapılanmayı unutuveriyor. Ya hazmede,hazmede teslim olacağız,ya da ( Hayal bu ya !. ) sokaklara dökülüp,Ankara'ya yürüyeceğiz..

İrfan DEĞİRMENCİ

irfan.degirmenci@politikadergisi.com